Helenistik Roma döneminin önde gelen kentlerinden olan Metropolis’in ören yeri haline gelmesi için gerekli yatirimlar tamamlandi, kentin bu yil ziyarete açilmasi bekleniyor

ANTIK çagda ticaret yollari üzerinde bulunmasi nedeniyle kervanlarin ugrak yeri olarak bilinen Metropolis Antik Kenti, tamamlanan yatirimla artik tarih severlerin de ugrak noktasi olacak. Izmir’in önemli arkeolojik miraslarindan Torbali’daki Metropolis Antik Kenti’nde Kültür ve Turizm Bakanligi, Celal Bayar Universitesi, Sabanci Vakfi ve Torbali Belediyesi isbirliginde yürütülen kazilarda bu yil önemli bir esik asiliyor. Altyapisi büyük oranda korunabilmis tarihi yapilariyla taninan Metropolis’in ören yeri statüsü kazanmasi için gerekli yatirimlar tamamlandi. Antik kentin bu yil ziyarete açilmasi bekleniyor. Ören yeri çalismalari 2011 yilinda Torbali Ticaret Odasi’nin daveti üzerine Torbali’ya gelen dönemin Kültür ve Turizm Bakani Ertugrul Günay’in girisimleri ile baslamisti.

 ALT YAPI GUÇLU

Metropolis’te yürütülen çalismalar hakkinda bilgi veren kazi baskani Celal Bayar Universitesi Arkeoloji Bölüm Baskani Doç. Dr. Serdar Aybek, M.Ö. 3’üncü yüzyilda kurulan ve döneminde Smyrna ve Efes antik kentleri arasindaki yolda önemli bir ticaret kenti olan Metropolis’in mitolojide “Ana Tanriça Kenti” olarak bilindigini ifade etti. Kentin orta büyüklükte olmasina ragmen ayni dönemde kurulan diger kentlere göre daha estetik yapilara sahip oldugunu, özellikle kamusal binalarinda kullanilan mermer isçiliginin hayli farkli oldugunu anlatan Aybek, “Metropolis’teki tiyatro, meclis binasi ve hamamlarda çok önemli bir sanatsal üslup var. Yapilar bir heykel inceligiyle yapilmis. Yapilan kazilarda kentin sandigimizdan daha büyük olduguna yönelik bulgulara da rastliyoruz. Örnegin kentteki üçüncü büyük hamamda kazi çalismalarimiz devam ediyor. Yaklasik 6 bin metrekare alana kurulu hamam gerçekten ihtisamli bir yapi. Roma dönemi hamaminin altyapisinin önemli ölçüde günümüze kadar korundugunu görüyoruz” dedi.

 HAMAM, MASAJ SALONLARI

Antik dönemde hamamlarin sadece temizlik islevi görmedigini bu yapilara kentin sosyallesme mekani olarak bakildigini dile getiren Aybek, o dönemde kentlilerin günlerinin önemli bölümünü hamamlarda geçirdiklerine dikkati çekti. Hamamlarda, sicak ve soguk banyolari, masaj salonlari ve dinlenme salonlarinin yaninda güncel tartismalarin yapildigi, politikacilarin söylevler verdigi salonlarin da bulundugunu belirten Aybek, hamama gelen soylulara hizmet veren köleler için de servis koridorlarinin bulundugunu kaydetti. Hamamlarin bir mühendislik harikasi olduguna isaret eden Aybek, kazi çalismalari devam eden Roma hamaminin altyapisinin önemli ölçüde korundugunu bildirdi. O dönemde hamami isitmak için kullanilan odun ve zeytin küspesine ait küllerin dahi kazilarda saglam bir sekilde ortaya çikarildigini ifade eden Aybek, antik çagda günlük yasama iliskin bilgi edinmek isteyenlerin Metropolis’i mutlaka ziyaret etmesi gerektigini belirtti. Metropolis’in ören yeri statüsüne kavusmasi için yapilan yatirimin tamamlandigini ifade eden Aybek, “Metropolis Ören Yeri Ziyaretçi Karsilama Merkezi ve Gezi Güzergâhi Düzenlemesi Projesi” ile ziyaretçilerin moden teknolojiyi kullanarak tarih yolculuguna çikabilmesinin amaçlandigini söyledi.

 – 10 binin üzerinde eser çikarildi

Metropolis’in tarihi, kentin yakinlarindaki Neolitik Çag’daki ilk yerlesim izlerinden Klasik Çag’a, Hellenistik Çag’dan Roma ve Bizans dönemlerine, Beylikler ve Osmanli tarihine kadar uzaniyor.Bugüne kadar yapilan kazilar sonunda antik tiyatro, peristyl evler, stoa (sütunlu galeri), bouleuterion (meclis binasi), üç Roma hamami, gymnasion (spor salonu), devlet agorasi, dükkanlar, genel tuvalet, sokaklar gibi antik kent dokusunu olusturan yapilar ve mekanlar bulundu. Ayrica bu mekanlarin kazi çalismalari sirasinda seramik, sikke, cam, mimari parçalar, figürler, heykeller, kemik ve fildisi eserler, pithos (depolama küpü) ve birçok Hellenistik dönem seramikleri ile maden eserlerden olusan 10 binin üzerinde tarihi eser gün yüzüne çikartildi. Kazilarda elde edilen eserler, bugün Izmir Tarih ve Sanat, Izmir Arkeoloji ve Selçuk Efes müzelerinde sergileniyor.