Büyük Torbalı

BUTUN ÇOCUKLAR SAMPIYONDUR

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
BUTUN ÇOCUKLAR SAMPIYONDUR
752 Görüntüleme
18 Nisan 2014 - 8:32
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

Özel Prestij Okullari kalite çitasini her geçen gün daha fazla yükseltiyor. Egitim alanindaki yeni uygulamalara Türkiye genelinde hizli uyum saglamasiyla bilinen okul yeni süreçte ögretmen ve veli yaklasimlarina iliskin önemli açiklamalarda bulundu

 

Egitim alanindaki yeni uygulamalara Türkiye genelinde hizli uyum saglamasiyla bilinen Özel Albas Prestij Okullari Kurucusu Hasan Akçap, yeni süreçte ögretmen ve veli yaklasimlarina iliskin önemli açiklamalarda bulundu. Akçap, “Egitimde öze dönüs baslamistir. Prestij ailesi olarak bu dönüsümün öncülerinden biri olacagiz, hatta ülkemizde bu bayragi en önde tasiyan okul biz olacagiz. Ancak bu konuda ögretmenlerimize ve ebeveynlere büyük is düsüyor. Bu alanda yapilmasi gereken en büyük devrim zihniyet devrimidir” seklinde konustu.

BEYINLER YANLIS KODLANDI

Çocuklarin egitim ve ögretim sürecinde yanlis anlayislarin ve bakis açilarinin kurbani olduklarini belirten Akçap, “Yillarca yanlis bir anlayisla kodlanan beyinlerin uyanma zamanidir. Insanlari belirli kaliplar içinde düsünmeye iten ticari pragmatizme hep birlikte karsi durmaliyiz. Insan çok yönlü bir varliksa, insan egitimi de çok yönlü olmalidir. Hayatta pratige dönüsmeyen her bilgi, bilgi degil çöptür. Okul hayatimizda beyinlerimize kamyonlarca çöp dolduruldu. Okul hayatimiz bittikten sonra geriye kalan hayatimizda bu çöp yiginlarindan siyrilip hayati anlamaya çalistik. Oysa hayat bize sunulan tek bir sanstir. Zaman ise geri gelmesi mümkün olmayan bir hazinedir. Çocuklarimizin zamanini çalmayalim, onlari çöp yiginlarinin içine hapsetmeyelim. ‘Günde 200 tane soru çözeceksin; 300 tane test çözeceksin. Test teknigini kuvvetlendireceksin’ gibi ifadelerle çocuklarimizi asosyal bireyler haline getirdik. Çocuklarimiz stres ve kayginin esiri oldular. Bu anlayis toplumu gitgide uçuruma sürükledi. Gerçek hayattan kopuk, adeta robot gibi bireyler yetisti. Çocuklarimiz ticari tuzaklarin içine sürüklendiler. Kurulan bu kumpasta öne çikan mutsuz basarili çocuklar afise edildiler.”

ÖGRENCILERI AFISE ETMEK ÇOK AYIP

Ögrenci isimlerinin afislere yazilarak binalara asilmasini da elestiren Akçap çarpici açiklamalarda bulundu:  “Nasil oluyorsa her kurumun Türkiye sampiyonlari oluyor. Bunu birçok dershane ve özel okul yapiyor. Basarili ögrenci avina çikan ticari aktörler, bu ögrencileri kendi kurumlarina kaydederek vitrinlerine koyuyor. Kayit dönemlerinde büyük afislere ögrenci isimlerini ve resimlerini koyarak binalara asiyorlar. Bu çok ayip! Bu çocuklar basarili da diger çocuklar basarisiz mi? Bu oyuna gelmeyelim. Bizim okulumuz kuruldugu günden itibaren etik olmayan böyle bir yaklasim içinde olmadi; olmayacak da. Yanlis anlasilma olmasin, akademik alanda basarili ögrencilere kapimiz her zaman açik. Bursluluk sinavlari yaparak maddi imkâni kisitli olan basarili ögrencilerin önünü açmaya çalisiyoruz. Fakat basarili ögrencileri bir araya toplamak bir okulun basarisini göstermez. Basari emek isidir, süreç isidir. Eger mevcudunuzdaki her bir ögrencinin basari seviyesini kademe kademe yükseltebiliyorsaniz, siz basarili bir okulsunuz demektir” seklinde konustu.

KULLANILAN BILGI DEGERLIDIR

Çocuklarimizin ögrendikleri bilgileri gerçek hayatta kullanmalari için firsatlar sunulmasi gerektigini belirten Akçap, “çocuklarimizin zihninde klasörler olusturup bunlarin içini kullanmayacaklari bilgilerle doldurmanin bir anlami yok. Okumadiklari kitaplarin isimlerini ve yazarlarini ezberletmek yerine kitap okumalarini saglamak ve okuduklari kitaplarin isimlerini hafizalarinda tutmalarini saglamak daha uygun olacaktir” dedi.

FARKLI ÇEVRELERIN FARKLI OKULLARI

Ulkemizde farkli düsünce yapilarinin okullasma sürecini de etkiledigini belirten Akçap, “18 yillik egitimcilik hayatimda ideolojik kamplasmalardan daima uzak durmaya çalistim. Ne yazik ki okullarimizda ögretmenlerimiz sendikal faaliyetler adi altinda ideolojik kamplasmalara giriyorlar. Sendikalasmak çalisma kosullarinin iyilestirilmesi anlamina geliyorsa, ögretmenlerimiz neden sendikal faaliyetler adi altinda okullara siyaset sokuyorlar? Okula siyaset veya ideoloji girmemelidir. Ögretmenin yasam tarzi, ideolojisi, siyasi görüsü ne olursa olsun bunlari okulun disinda birakmalidir. Aksi takdirde okul içinde huzur bozulur. Siyaset yapmak isteyen varsa gider ilgili oldugu partiye üye olur orada mücadelesini verir. Hiç kimsenin çocuklarimizin tertemiz beyinlerini yikamaya hakki yoktur” diyerek sözlerini tamamladi.

 

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web