Halil Gülcü, ahiligin, isçinin, üretenin, helal kazancin, dürüst yönetimin simgesi oldugunu bildirdi. Açiklamasinda ahilik kültürü hakkinda bilgi veren Gülcü: Ahilik Türk tarihin son bin yilinin kültürüdür.

TORBALI Esnaf Odasi Baskani Halil Gülcü, ahiligin, dürüstlügün, sevginin, dostlugun, hosgörünün, bilginin, birligin ve dayanismanin en güzel örneklerini yillarca sergiledigini isçinin, üretenin, helal kazancin, dürüst yönetimin simgesi oldugunu bildirdi. Gülcü, yaptigi yazili açiklamada, ahiligin Selçuklu ve Osmanli dönemlerinde Anadolu’da yasayan halkin sanat, ticaret, ekonomi gibi çesitli meslek alanlarinda yetismelerini saglayan bir örgütlenme biçimi oldugunu belirtti. Gülcü, “Ahi kendi kendine yeterli insan olmalidir. Kimseye yük olmayacak kendi elinin ekmegi ile ayakta kalacak; bununla da kalmayacak ekmegini herkesle paylasabilecektir. Ahilik halkin sirtindan geçinenlere, haksiz kazanca, hileli islere, rüsvete hele hele bir köseye çekilip tembel tembel oturanlara karsi çikmis, onlarla mücadele etmistir.”

 SON BIN YILIN KULTURU

Açiklamasinda ahilik kültürü hakkinda bilgi veren Gülcü, “Ahilik Türk tarihin son bin yilinin kültürüdür. Bunun yaninda, toplumda yasayan herkesi birbirine yaklastiran, kaynastiran, dost edindiren ve dayanisma kurulmasini saglayan bir olgudur. Ahiler sunu çok önceden fark ettiler. Bir toplumda, fertleri birlestiren müsterek kiymetler ve baglar kurulmadigi veya sahip olunan degerler kayip edildiginde, görünüsteki bütünlüge ragmen, birligin bozulacagi, içten içe parçalara ayrilacagi bilincindeydiler. Orta çagda Avrupa’da din ve mezhep çatismalarinin Anadolu’ya siçramasini önlemek için öncelikle dil, din köken farki gözetmeksizin, hiç kimsenin inancina karismayan bir çalisma ortami hazirladilar.Ahilik toplumda yasayan herkesi birbirine yaklastiran, kaynastiran, dost edindiren ve dayanisma kurulmasini saglayan bir olgudur. Ahiler, bir toplumda fertleri birlestiren müsterek kiymetler olmadiginda ve baglar kurulmadiginda veya sahip olunan degerler kaybedildiginde, görünüsteki bütünlüge ragmen, birligin bozulacagi, toplumun içten içe parçalara ayrilacagi bilincindeydiler.”

 INSAN MEZIYETLERINI ESAS ALIR

Ayrica ahiligin, esnaflari ahlaki yönden yetistiren, çalisma yasamini iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenme oldugunu ifade eden Gülcü, sunlari kaydetti: “Ahilik, dürüstlügün, sevginin, dostlugun, hosgörünün, bilginin, birligin ve dayanismanin en güzel örneklerini yillarca sergilemis, isçinin, üretenin, helal kazancin, dürüst yönetimin simgesi olmustur. Asirlar öncesine dayanan geçmisiyle ahilik, devlete ve millete sadakatin en önemli örneklerini sergilemistir. Ahilik, fitne ve fesattan uzak; kardeslik, birlik, beraberlik gibi degerleri özünde toplayan, ticaret ile ahlaki bulusturan bir hayat düsturu, dünyada benzeri bulunmayan bir kültür ve medeniyet hazinesidir. Bugün bizlere düsen görev, milletimizin ve insanligin karsi karsiya kaldigi günümüz meseleleri için baslica çözüm yollarini içinde barindiran ahilik degerlerinin, ülkemizde ve dünyada daha iyi taninmasini saglamak, ahiligin altin kurali olan ‘eline, beline, diline sahip olmak’ anlayisini toplumun her ferdine hizla benimsetmek olmalidir. Bu duygu ve düsüncelerle, halkimizin Ahilik Haftasi’ni kutluyor, birlik ve beraberlik içerisinde, saglikli, huzurlu ve mutlu günler diliyorum.”

 AHILIK ISRAFA KARSIDIR

“Ahilik zenginlige karsi degil, simarikliga, israfa, tembellige ve miskinlige karsidir.” Diyen Gülcü, “Yani maddi zenginlik, manevi zenginlikle birlikte olmalidir. Bu duygunun pekismesi sonucunda,   zenginler; halkin ihtiyaci olan bazi tesisleri; yol, köprü, vakif ve zaviye denilen konuk evleri kuruyor, kazancinin büyük bir bölümünü bu yolda harciyorlardi. Toplumun ihtiyaçlarini göz önünde bulunduranlar, ondan herhangi bir çikar beklemeyenler, halk katinda degil kiskançlik;   çok büyük saygi görüyor, zenginligi de dogal karsilaniyordu.Ahilikte, çalisan herkes kendi kazanciyla yasamaya alismisti.”