Torbali’nin ilk yerli ve en eski firmalarindan biri olan Doganay Tugla kapilarini Büyük Torbali Gazetesi’ne açti. Ilçeden tüm Türkiye’ye daha sonra da dünyaya açilan Doganay Tugla’nin geçmisten günümüze kadar uzanan öyküsünü Doganay Klinker Tugla Kiremit Yönetim Kurulu  Baskani Gündüz Sunal Bursalioglu ile konustuk.

PAZARTESI sohbetlerimizin bu haftaki konugu olan Gündüz Sunal Bursalioglu, Torbali hakkinda çok önemli tespitlerde bulundu. Ilçenin eskilerinden olan Gündüz Bey, ilçemizin çok eksiklikleri oldugunu söylüyor ve hem yetkililerin hem de isadamlarinin el ele verip, birlikte hareket ederek bu bölgeyi gerçek potansiyeline ulastirmasi gerektigini ifade ediyor. Kendisiyle çok samimi ve renkli bir röportaj yapma imkânimiz oldu. Gündüz Bey’in önerilerini hep birlikte kendisinden dinleyelim.

Torbali’da 1961 yilindan beri faaliyet gösteriyorsunuz. Nasil oldu gelisiniz? Biraz kendinizden ve firmanizdan bahseder misiniz?

1961 senesinde dedem Ismail Hakki Bursalioglu Usak’tan buraya gelerek Torbali’da firmayi kuruyor. Dedem o günlerde üretim için burasinin çok iyi bir yer oldugunu görmüs ve gelmisler. Bir hafta sonra da ben dünyaya geliyorum. Dogma büyüme Torbaliliyim. Firma 1961 yilinda üç amcam ve bir ortak ile birlikte kuruluyor. 1983 yilindan sonra ortaklarin ayrilmasiyla birlikte sadece aile firmasi olarak yoluna devam ediyor.

YA UNIVERSITE YA DA FABRIKA

Siz nasil geçtiniz direksiyona, ne zaman basladiniz fabrikayla ilgilenmeye?

1983’te babam “Ya Ingiltere’ye okumaya gideceksiniz ya da ben fabrikayi satin alacagim siz burada kalacaksiniz” dedi. O zaman önümüze böyle bir seçenek sunmustu. Yurtdisina ekonomi üzerine okumaya gidecektik. Tabi gidemedik. Fabrikamiz üniversitemiz oldu.

BIR ISÇI GIBI HER YERDE ÇALISTIK

Babam bizi fabrikanin her bölümünde çalistirdi. Tatillerde, yaz aylarinda bir isçi gibi sürekli çalistik. Hatta hiç unutmuyorum bir yaz tatilinde 99 yevmiyem (günlük ücret)  vardi.

Basari öykünüzün altinda bu çalismalar yatiyor diyebilir miyiz?

Bir fabrikanin her yerinde çalistik ama iyi ki çalistik diyoruz. Biz simdi anliyoruz kiymetini. Babamiz iyi ki bizi çalistirmis. Rahmetli öldükten sonra bile biz eger 8’e 10 kala bile ise gelsek sanki bize diger taraftan kizacak gibi bir düsüncemiz oluyor. Böyle bir disiplinle yetistik. Ise çalisanlarindan önce gelmedigin zaman bir anlami, etkisi olmuyor.

Uretim de nasil bir gelisim gösterdiniz? Hangi asamalardan geçtiniz?

Ilk önce blok tugla üretimi vardi.Bir gün fabrikada bir kulübe insa edelim dedik. O zaman Renault marka arabamiz ile Izmir’den tugla almaya gittik. Tuglayi aldiktan sonra faturaya bir baktik o zamanin parasiyla 500 binlerde bir sey. Biz fabrikadan bir kamyon ürünü de 500 bin liraya çikariyorduk. Böyle olmaz dedik. 1996’dan sonra katma degeri yüksek tuglalarin üretimine basladik. Fuarlara gittik, fabrikalari gezdik, arastirmalar yaptik. Daha sonra Almanya’da bir firmadan makine satin aldik buraya getirdik.

ISÇI BULAMADIK KENDIMIZ ÖGRENDIK

Makine geldi ama isçi yoktu. Makineyi kullanabilecek Türkiye’de o zaman isçi bulamadik. Ne yapalim ne edelim derken Almanya’ya makinenin nasil kullanildigini, nasil kullanacagini ögrenmeye gittim. Haftalarca her sabah dörtte uyanarak kâgit, kalem elimizde makinenin nasil çalisacagini ögrendim. Döndügümüzde de isçilerimize ögrettik. Altyapimiz oldugu için çok zorlanmadik.

Bu süreçte baska ne tür sikintilarla karsilastiniz?

Ham madde yoktu. Dogalgaz yoktu.  Iki sene dogalgaz için bekledik. Daha sonra Tamsa hattindan dogalgazi çektik. Yaklasik 5 buçuk kilometre hatti kendi imkanlarimizla dösedik. Tabi tuglalarin belli basli kriterleri saglamasi gerekiyor ki belediyelere, hastanelere, kuruluslara verebilesiniz. Tuglalarin uzun ömürlü hatta ömürsüz olmasi gerekiyor ki biz bu kalitede ürünler ürettik.

Kaç kisiye istihdam sagliyorsunuz?

Yaklasik 160 kisiye istihdam sagliyoruz. Genellikle isçilerimiz Torbali’dandir. Bizde çalisan isçiler kolay kolay ayrilmazlar. Emekli olana kadar devam ederler.

Kaç ülkeye ihracat yapiyorsunuz?

Simdi 6 ülkeye ihracat yapiyoruz. Daha önce bu sayi daha da yüksekti. Bölgemizde, etrafimizdaki gelismeler etkiliyor tabi. Suriye ve Irak’ta yasananlarin büyük etkisi oldu.

Biraz da Torbali’yi konusalim.  Torbali son yillarda çok hizli gelisti. Bu gelisimi nasil degerlendiriyorsunuz?

Torbali gelisti ama çok çarpik gelisti. Bakiyorsunuz ne otopark var ne trafige bir çözüm var. Bir misafirim gelse Torbali nasil bir yermis dese gösterebilecegim, gezdirebilecegim çok az yer var. Çok ciddi kazalar oluyor. Ana yol üzerinde birkaç yer var oturabilecegin. Ben Torbali’da yasayan birisiyim. Çok ciddi eksiklikler görüyorum. Çok yanlis bir gelisim oldu.

KÖPRULER TORBALI’YI MAHVETTI

Bu köprüler Torbali’yi ikiye böldü. Bir gelisme olacak dendi. Herhangi bir sey de olmadi. Sehrin bir o yakasi var bir bu yakasi var. Kabahat bir belediyede diyorlar bir devlette; arada olan bizlere oluyor.

Gündüz Bey, gazete olarak bu röportajlari yapma amaçlarimizda biri de isadamlarimizin, sanayicilerimizin seslerini, önerilerini kamuoyuna duyurmak. Siz burada dogdunuz, büyüdünüz. Torbali’da gördügünüz eksiklikler nelerdir?

Torbali’da gelen misafirlerimizi agirlayabilecegimiz çok az restoran var. Sehir içine girsek park edecek yer bulamiyoruz. Aksamlari Torbali’ya geldigimizde söyle rahatlikla oturabilecegimiz, isadamlarinin, ilçenin ileri gelenlerinin bulustugu bir yer yok gibi. Ben bulamiyorum. Bir isadamlari kulübü gibi bir yer yok. Simdi isadamlarinin, belli kesimden insanlarin bulustugu bir yer olsa karsilikli iletisime geçerek, insanlar birbirini yakindan taniyarak daha çok faydali olabilir. Yeni projelere imza atabilir.

TORBALI’YA FARKLI KULLANIMA UYGUN BIR PLAZA LAZIM

Bizim Torbali’da gördügümüz bazi eksiklere yönelik çözümlerimiz, projelerimiz var. Bir rezidans, plaza projesi düsünüyoruz. Içerisinde hem is yerlerinin, bürolarin oldugu, otel ve alisveris merkezlerinin oldugu bir yapi üzerinde çalismalarimiz sürüyor. Bunlarin disinda özellikle üniversiteye çok ihtiyaç var. Illa devlet olacak degil özel üniversite de olabilir.

DENIZLI MODELI TORBALI’DA OLABILIR

Denizli’de isadamlari bir araya gelerek sehirle ilgili çok güzel projelere imza attilar. Hem yöneticiler hem isadamlari bulusarak sehri kalkindirdilar. Bu Torbali’da da olabilir. Örnegin bir özel üniversite için çok ortakli bir girisimle Torbali’ya böyle bir egitim yeri kazandirilabilir. Bu ve benzeri ihtiyaçlar karsilikli iletisimin ve birlikteligin gelismesiyle olur. Diger türlü herkes isinden sonra evine çekilirse, kimse de bu gibi seylere aracilik etmezse çok ilerleyemeyiz.

Herkes “Ben de Varim”demeli

Torbali’da bir fikir ortaya çiktiginda herkes ben de varim derse, tasin altina elini koyarsa çok güzel seyler olur. Bunun için bir platforma ihtiyaç var. Bu ticaret odasi bünyesinde de olabilir. Farkli kuruluslarin ya da yeni bir kurulusun bünyesinde de olabilir.

Torbali’da bir yerel yönetim degisikligi oldu. Siz yeni yönetimin simdiye kadar ki performansini nasil buluyorsunuz?

Ben degisimi seven birisiyim. Yeni yüzlerin, yeni kisileri yönetimlerde olmasini destekleyen birisiyim. Bu açidan bir degisim olmasi ilçemiz adina sevindirici bir durum.  Simdiye kadar ortada çok ciddi bir sey görünmüyor. Tabi bunun alisma süreci, belediyenin borçlu olmasi gibi sebepler var. Önümüzdeki günlerde bir seyler yapilmasini bekliyoruz.

TORBALI BU FIRSATI IYI DEGERLENDIRMELI

Bu degisim beraberinde bir firsati da getirdi. Hükümet de ayni parti, belediye de ayni parti. Torbali uzun zamandan beri ilk defa böyle bir firsati ele geçirdi. Bu firsati kaçirmamak lazim. Beklenti yüksek, az farkla kazanilmis bir seçim var bu yüzden Torbali’ya bu dönemde ne yapilabilirse büyük kazanç olur. Herkes hizmet istiyor. Somut adimlar istiyor.

HIZMET EDEN KAZANIYOR

Artik A partili B partili dönemi bitiyor. Bir yerde kim hizmet yapiyorsa, kim bulundugu bölgeye daha çok fayda sagliyorsa kazaniyor. Biz belediyeye gittigimiz zaman sorunlarimiz çözülüyorsa, islerimiz tamamlaniyorsa bu bir basari örnegidir. Böyle belediyecilik olmasi lazim. Ama tam tersi olursa herkes kaybeder.

Torbali Ticaret Odasi ile iliskileriniz nasil?

Ticaret odalari ayri bir önemi olan kuruluslardir. Biz sanayici olarak çok önemsiyoruz. Tabi geçmis dönemlerde ticaret odalarinda particilik örnekleri vardi. Bu gibi seylerin olmamasi lazim. Hiçbir belediye yönetimi veya siyasiler ticaret odalarinda kendileri gibi düsünmeyenler oldugu için müdahale etmemeli. Bir çogulculugu temsil etmelidir. Çogulculugu temsil etmeyen odalarin da bir anlami olmaz. Bu konuda simdiki Ticaret Odasi çok iyi durumda.  Atak,hareketli, çalisan bir oda görüntüsü var.

SANAYICILERI BIRAZ ZORLAMALI

Sunu da ifade edeyim. Gerek yerel yöneticilerin gerekse Ticaret Odasi yetkililerin biz sanayicileri biraz zorlamasi gerekiyor. Hani tabiri caize kulagimizdan tutarak toplantilara, aktivitelere çagirmali ki harekete geçebilsinler. Mail, mesaj gelince biraz kulak arkasi oluyor. Böyle bir tavsiye de vermis olayim. (gülüyoruz).

Biraz da özel hayatinizdan konusalim.  Is hayatinizin disinda baska nelerle ugrasirsiniz?

Kayak yapmayi seviyorum. Spor olarak firsat buldukça kayak yaparim. 15 senedir yapiyoruz. Bir de sabahlari bir grubumuz var. Kisaca adi TOR-YUR-GUR yani Torbali Yürüyüs Grubu. Her sabah yürüyüs yapiyoruz. Bu grupla ara sira toplantilar yapiyoruz.  Doktor Cengiz Bey,Sami Bingöl Turan gibi isimler yer aliyor. Bazen dügünlere TOR-YUR-GUR genel sekreterligi diye çiçekler de gönderiyoruz. Öyle herkesi aramiza almiyoruz tabi. (gülüyoruz)Her pazar Yeniköy’de bulusuyoruz. Yürüyüs yapiyoruz, kahvalti yapiyoruz, köylülerle konusuyoruz. Çok eglenceli oluyor.

Yemeklerle araniz nasil?

Valla pek et ürünleri yemiyoruz. Genellikle Akdeniz yemekleri  tercih ederim. Sebze disinda da balik yerim.

DÖRT TANE BISIKLETIM VAR

Baska neler yaparsiniz?

Benim bisiklet merakim vardir. Dört tane bisikletim var bunlardan biri yaris bisikleti. Bütün bisiklet parçalarini söküp tekrar takabilirim. Çocukluktan beri hep ugrasirim. Hatta fabrika genis alana kurulu oldugu için bir ucundan diger ucuna  bisikletle gider gelirim.

Kendinize dikkat ediyorsunuz yani?

Tabi ben sürekli yürürüm. 15-20 kilometre yürürüm. Bisikletle 45 kilometre giderim. Kondisyonum var. Hem sagligim için hem de sevdigim için yapiyorum.

Son olarak Torbalililara ne mesaj vermek istersiniz. Özel bir mesajiniz var mi?

Torbali halkini birlestirmek lazim.  Bir tek cenazeler de ve dügünlerde bulasabiliyoruz. Bence bu görüsmeler siklasmali. Aktiviteler, toplantilarin siklikla yapilmasi lazim. Insanlar birbirini daha iyi tanisin. Kulaktan dolma bilgilerle degil de tanisarak, iliski kurarak, ticaret yaparak hareket ederse ilçe de ayni ölçüde gelisir. Yani Torbali’yi canlandirmak lazim. Hareket getirmek lazim.