TA çocukluk yillarimdan bir giris yapayim konuya.12 Eylül 1980 öncesi SagSol kamplasmasinin en hizli oldugu dönemde Adalet Partili bir ailenin çocugu olarak siyasetin içinde olduk hep. O kadar çekismeli bir mücadele vardi ki, Demirel’in arkasindan, kadinlar dahi arabalara, kamyonlara hatta dolusur konvoya katilirdi. Babamlarin Demirel’in mitingine Isparta’ya ve Antalya’ya kadar gittigini bilirim.12 eylül 1980 darbesinde 12 yasinda bir çocuktum.80 öncesi daha 8 yasindayken, rahmetli Zeki Öztas tahta çitalara bez, küçük AP bayragini, raptiyeler bize verirdi. O ilk bayragimi hep saklamisimdir. Hatta 12 eylül darbesinde o bayragi tavan arasina saklamistik…
O zaman insanlar bir ideal ugruna yapardi siyaseti. Ve ‘hak bildikleri yolda yalniz da kalsalar o yoldan dönmezlerdi.’ Millet de böyle dosdogru insanlara sahip çikardi her seferinde. Asuman Altinay, Özgür Gün ve Hasan Karatoklu’nun ilçe baskanliklarini hatirliyorum. Tabiki 12 Eylül sonrasi Dogru Yol Partisi döneminde. Rahmetli Kaplan Hüseyin’in ilçe baskanligi yaptigi dönemleri tam olmasa da hayalen hatirliyorum…..
Çocukluktan almistik ya asiyi, hep içinde olduk siyasetin. Rahmetli MENDERES, ZORLU, POLATKAN’in ve DP’lilerin gördügü haksiz muameleleri okuyup hüzünlendik hep. Hala içimizde bir yaradir 27 mayis…
Ayni kafa bu gün sayin Basbakanimiza da ‘Menderes gibi geldin Menderes gibi gideceksin’ demiyor mu!…
Hep anlatiyoruz, Türkiye’de askersivil bürokrasi,üniversiteler,CHP ve bir kisim medya ile Millet iradesinin sürekli mücadelesi yasanmistir. Hala yasanmakta olan da bu…
Geçmiste bu güçlerle ‘Milli Irade’ adina APDYPANAP mücadele etmisti. Ancak DYP ve ANAP zamanla milli irade adina, dogru bildikleri yoldan eksenleri kayinca, MILLET de onlari terk etti. Barajin altina düstüler. Hala da, ikisi birlesti ama, ha varlar ha yoklar…
Kongreler, degisen genel baskanlar, degisen yönetimler…
Derde ilaç olamiyor…
Oysa öze dönmek,hak bildigin yolda yalniz da kalsan dönmemek,millet iradesine saygi duymak, milletin degerlerine sahip çikmak, milletle hasir nesir olmak…. Çare bu…
Ancak geçtigimiz yerel seçimlere bir bakin. Bir partinin genel baskani, ilçe baskani, yönetimindeki insanlar, beldelerde belediye baskanligi yapmis üyeleri, kendi partilerine, kendi partilerinin adayina oy vermiyorsa, arkalarindan gidecek adam bulabilirler mi acaba!
DP’nin yeni genel baskani, kiratin yeni süvarisi Namik Kemal Zeybek oldu. Milliyetçimuhafazakar bir insan. Önemli bir insan. Yeni bir seyler yapabilir mi acaba!… Bana sorarsaniz umut yok maalesef. Neden mi? Kongreden bir hafta önce bir tv kanalinda canli yayindaydi. Genel baskan adayi oldugunu açikladi. Pek çok konuya degindi. Gayet dikkatli dinledim. Mesela Cindorukun sürekli Ergenekonculara sahip çikmasinin yanlis oldugunu, darbelerden çok çekmis bir kesimin DP’yi darbecilerle bir gördügünü, ta orta Asya’dan Türk okullarina kadar, iç ve dis politika, ekonomi vb. pek çok konuya degindi. Genel olarak hos seyler söyledi. En son DERIN DEVLET’I sordu program yapimcisi. Namik Kemal Zeybek öyle bir cevap verdi ki, bütün söyledigi güzel ve dogru seyleri de berbat etti. ‘Derin devlet diye bir sey yoktur. Ben Kaymakamliktan bu güne yöneticilik yaptim, derin devlete rastlamadim. Derin devlet kim diye sorarsaniz; ‘benim derin devlet (sunucuya dönerek) sizsiniz derin devlet’ dedi……
Evet KIRAT’in yeni süvarisi de büyük bir hayal kirikligi bence….
Su toprak altina gömülen silahlar, cephaneler… Su faili meçhul cinayetler… Su kazilarda çikarilan cesetler… Su planlanan darbe girisimleri…
27 mayislar, 12 martlar, 12 eylüller, 28 subatlar, emihtiralar…
Ikna odalari… Fislemeler… Ötelemeler… Sormazlar mi adama, sormaz mi bu millet! Bütün bunlarin hepsi kendi kendine mi oldu diye….
Saygilarimla.