Geçen hafta yolum İzmir’e düştü. Torbalı’daki şu çok konuşulan otomobil müzesi Key Museum’u da göreyim dedim. Torbalı’nın sanayi bölgesinde, fabrikaların arasından ulaşılıyor bu müzeye. Dev bir hangardan içeri girince, onlarca otomobil ve rengarenk bir dünya karşılıyor sizi.

1886’da üretilen ilk otomobil çıkıyor hemen karşınıza. Bisikletin biraz gelişmiş hali. Şaşırarak zamanda yolculuk yapmaya başlıyorsunuz… Otomobilin tarihini yazmış onlarca marka… Mercedes Benz, BMW, Cadillac, Ford, Porsche ve şu anda üretimi olmayan onlarca farklı marka..

Otomobillerin yıl yıl geçirdiği değişimleri görmek şaşırtıcı. Mesela Renault’nun ilk ürettiği otomobillerden birine bakıp ‘Vay be’ dememek imkansız!

Araçların çamurlukları, farları ya da kapıları nasıl değişmiş, hantallık zaman geçtikçe yerini nasıl sadeliğe ve minimalizme bırakmış her birini görebiliyorsunuz. Müzede 135 klasik araba, 40 motosiklet, 50’li yıllardan kalma bir Shell benzin istasyonu var. Hepsi de çok ilginç.

Ha, sadece erkekler geziyor sanmayın! İlgi alanım otomobiller olmadığı halde ben bile çok etkilendim, her otomobile detaylı baktım.

EN PAHALISI ‘GULLWİNG’

Araçların değerini ne kadar az üretildiği, ne kadar iyi restore edildiği ve ne kadar arzu edildiği belirliyor…

Kapıları martı kanadına benzediği için ‘Gullwing’ adıyla anılan bu Mercedes Benz 300 SL, müzenin en pahalısı.

Hobileriydi, iş büyüyünce müze yaptılar

İzmirli işadamları Murat ve Selim Özgörkey kardeşlerin otomobil merakı, müzeyi yaratıyor… 2001 yılında sevdikleri bir-iki otomobili toplayıp restore ediyorlar. Bir tane, bir tane daha derken; ellerine ulaşan araçların sayısı giderek artıyor.

Araçları topladıkları depo yetmeyince; iş kişisel tatminden çıkıyor haliyle. İlk baştaki niyetleri bu müzeyi İzmir’de, şehrin içinde açmak. Ama yeteri kadar büyük bina bulamayınca, yerel yetkililerin teklifleri de kafalarına yatmayınca, İzmir’e 50 km. uzaklıktaki Torbalı’da, fabrikalarının hangarını müzeye dönüştürüyorlar. Geçen mayısta da açıyorlar.

KAPSAMLI VE EN BÜYÜĞÜ

Key Museum’a ayda ortalama 2 bin ziyaretçi geliyor. Yurt dışından da müzeyi duyup gelen çok. Türkiye’de bu kadar kapsamlı ve büyük başka bir otomobil müzesi yok. Araçların çoğu Amerika ve Avrupa’daki açık artırmalardan alınıyor. Alınan her araç aslına uygun olarak restore ediliyor.

Bu müzeyi görmenizi tavsiye ederim. Hem bir hobinin geldiği noktayı görmek açısından çok ilginç… Hem de burası sadece otomobil tutkunları için değil, dünya tarihini otomobiller üzerinden görmek isteyenler için de bir ‘harikalar diyarı’…

Bu projeler alkışlanır

■ ‘Askıda İyilik’: Boyner’in başlattığı ‘Askıda İyilik’ projesi bir ayda on bin iyilik paketini ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı. Yetişkinler için kıyafet içeren iyilik paketleri 15, çocuklar için olanı ise 20 liradan satılıyor.

Boyner ve YKM müşterilerinin satın alıp bağışladığı bu paketler Lokman Hekim Sağlık Vakfı aracılığıyla ihtiyacı olanlara ulaştırılıyor. İsteyen kullanmadığı kıyafetleri de götürerek iyilik hareketine katılabilir.

■ Çocuklara ücretsiz tiyatro: 2008 yılından beri Türkiye’nin dört bir yanında ücretsiz oyun sahneleyen Bosch Çevre Çocuk Tiyatrosu, 150 bini aşkın çocuğa çevre bilincini eğlenceli oyunlarla aşıladı. Yeni sezonda da 16 Doğu iline bu oyunlar ücretsiz olarak götürülecek. İşte bunlar şahane hareketler…

Satranç takımları da inanılmaz

7 bin metrekare alana kurulu Key Museum’da; 135 otomobilin yanı sıra 40 motosiklet, 2. Dünya Savaşı öncesinde otomobilleri süsleyen kaput amblemleri, 2 bin 550 model otomobil ve otomobil temalı eşarplar sergileniyor. Henüz hazırlık aşamasında olan bir bölümde ise inanılmaz bir satranç koleksiyonu var.

Dünyanın her yerinden alınmış, farklı temalarda 400 satranç takımı gerçekten inanılmaz. Key Museum, pazartesi salı kapalı. Giriş ücreti 20 TL, öğrenciler için 10 TL. Müze kart geçiyor.

Buruk ve üzgün bir kitap fuarı

Sansür, tutuklamalar ve kapatılan yayınların gölgesinde bir kitap fuarı daha başladı… Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı, bu yıl 35’inci yaşını kutluyor. Dün açılan ve 800 yayınevinin katıldığı fuarda; yurt içi ve yurt dışından pek çok değerli yazarla buluşmalar, imza günleri ve yeni kitaplarla tanışma imkanı var.

Öğrenci, öğretmen ve emeklilere girişin ücretsiz olduğu fuar 20 Kasım’a kadar Büyükçekmece’de. Ahmet Ümit’in dediği gibi, “Bu yıl kitap fuarı buruk, bu yıl kitapların boynu bükük, bu yıl yazarlar üzgün…” O yüzden de inadına okumalı, inadına kitaplara, yazarlarına destek vermeli.

Şirin Bir LAF

Kıvırmak kalçada şık duran bir eylemdir, ruhunuza taşımayın!!!