Büyük Torbalı

FEYZULLAH TURAN BENİ HAKLI ÇIKARDI

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
FEYZULLAH TURAN BENİ HAKLI ÇIKARDI
474 Görüntüleme
01 Mayıs 2015 - 8:29
REKLAM ALANI

(300x250px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.

“Arkasından yüz köpeğin havlamadığı kurt, kurt sayılmaz.” Moğol Atasözü

HAKKIMDA yazılan bir gazete yazısı dolayısıyla savcılıkta bulunduğum günlerden birisiydi. Benim yaşlarımda olan genç savcı, yerel gazetelerdeki atışmalardan en az benim kadar sıkılmış olacak ki, “Ne olacak sizin bu haliniz, fikir savaşı yapmanızı anlarım ama siz resmen küfür savaşı yapıyorsunuz” demişti. Mahkemelerde hakim karşısında bile bu kadar hicap duyduğumu hatırlamıyorum. Savcı, bizi mahcup mu etmişti ne? Adam gibi fikir tartışmaları yapamamak, Torbalı’da bir yazar olarak eksikliğini hissettiğim şeylerin başında geliyor. Bunun pek çok nedenleri var. Ama en önemlisinin çapsızlık olduğunu sanıyorum. Gazetelerde yazanların büyük kısmı ne yazık ki, kıt bilgiler ışığında kaleme almaktalar yazılarını. Ben, onların bu bilgisizliklerini zaman zaman yüzlerine vurmakta bir beis de görmüyorum. Şunu ifade edeyim ki, ben de kendimi çok fazla bilgili addetmiyorum. Ama en azından bilgisizliğimin farkındayım ve bunu değiştirmek için gerekli çabayı gösterdiğim konusunda da şüphelerim var. Çünkü bilgisizliğin farkına varmak birinci aşamaysa bu eksikliği gidermek için çaba gösterebilmek ikinci ve en önemli aşama. Geçenlerde gazetemiz yazarlarından olan Feyzullah Turan için bu köşede “cahil” yazdım. Kendisine neden cahil dediğimi de maddeleriyle açıkladım. Feyzullah Turan’ın cahil kaldığı noktalardan birisiyse bana göre Felsefe konusundaydı. Üstelik felsefe yapan kafaları küçümsemesi de bana göre ayrı bir cehalet türüydü. 5 yıl boyunca felsefe öğrenimi görmüş ve hala felsefe okumaya devam eden birisi olarak buna da hakkım olduğunu düşünüyordum. Hala da öyle düşünüyorum. Şimdi Feyzullah Turan’ı karşıma alıp iki tane felsefe terimi sorsam mesela, “agnostisizm ne demek?” desem, bana yanıt veremeyeceğimden de adım gibi eminim. Ya da Feyzullah Turan’dan Descartes’in düalizmini açıklamasını istesem “şimdi Kubilaycığım…”diyerek teklemeye başlayacaktır. Ama elbette onun da benden üstün olduğu taraflar vardır. Mesela bankacılık ve kooperatifçilik konusunda da ben, Feyzullah Turan kadar bilgili değilimdir kesin. Bu gibi konularda da ben cahil kalırım. Bütün bunları neden yazdığıma ve neden bu konuya temas ettiğime gelince, Feyzullah Turan, ona cahil dediğim o yazıdan sonra bana epey kızmış olacak ki, isim vermeden dünkü köşesini bana ayırmış. Açıkça söyleyeyim, benim için yazdıklarını gazetede şöyle bir üstünkörü okudum. Yazdıklarıma karşı ne bir karşı fikir var ne de bir zekâ ve bilgi inceliği. Feyzullah Turan beyninden yazacağı yerde biraz aşağılardan savurmuş. Ne diyelim, ben haklı çıktım galiba. Hem yazdıklarımın sağlamasını yaptım hem de seviye tespit sınavı…

Kuş yuvaları için ağlamak

Her zaman söylerim; çevrelerindeki sorunlara karşı duyarlılık gösteren kişilere ayrı bir sempatim var. Çarşamba akşamı telefonum çaldığında hattın karşı tarafında yine böyle duyarlı bir vatandaşımız vardı. Telefondaki ses neredeyse ağlamaklı vaziyette Merkez Camii’nin bahçesinden sökülen palmiye ağaçlarından bahsediyordu. O an olaya tam vakıf olmadığım için daha doğrusu o palmiye ağaçlarının oradan neden söküldüğünü bilmediğim için ne diyeceğimi şaşırdım. Ertesi gün, gazeteden öğrendik ki, palmiye ağaçları cami avlusundan sökülüp Torbalı Huzur Evi’nin bahçesine aktarılmış. Ancak beni arayan Ahmet Bey’in derdi, palmiye ağaçlarının sökülmesi değildi. Ağaçlara yuva yapmış olan kuşların perişan hale düşmesiydi. Anlattığına göre palmiyelerin tepesindeki kuş yuvalarının hepsi dağılmış ve yuvalardaki yavrular da heba olmuş. Biliyorsunuz; bu aylar, kuşların yumurtlama zamanıdır. Aynı zamanda da yavruların yumurtalardan çıkma zamanıdır. Merkez Camii’ndeki o palmiyelerin neden söküldüğü ayrı bir mesele. Bence o ağaçlar, Torbalı merkezinin ayrı bir güzelliğiydi. Zaten Torbalı merkezinde o tür güzelliklerden görmek neredeyse imkansız artık. Ağaçlar eğer sökülmesi gerçekten zorunluysa bu mevsimde sökülmemeliydi diye düşünüyorum. Palmiyeler, Sonbahar ve Kış aylarında, yani kuşların üremedikleri dönemde sökülselerdi bu, daha akli ve insani bir eylem olabilirdi. Ama ne yazık ki, bu mühim detay atlanmış. Elbette olan yuvada masum masum uçacakları günü bekleyen o zavallı kuş yavrularına olmuş.

Merkez Camii demişken…

Bu arada Tepeköy Mahallesi’ndeki Merkez Camii nereden baksanız tam on aydan beri tadilatta. Torbalı’da on ayda 20 daireli apartmanlar tamamlanıyor; gel gelelim bir caminin tadilatı için on ay yeterli olmuyor. Malum bugün de günlerdern Cuma..Torbalı’nın merkezindeki camilerde Cuma namazı için yer bulabilene aşk olsun. Merkez Camii’nin tadilat işlerinin bir an evvel bitirilmesi ve caminin yeniden ibadete açılması gerekiyor. Torbalı merkez ,kafasına göre herkes…

Not: Bu arada tüm emekçilerin ve emeğiyle dürüstçe geçinenlerin 1 Mayıs’ını kutlarım.

REKLAM ALANI

(728x90px)

Esnek veya Sabit Ölçü Verebilirsiniz.
PİYASALARDA SON DURUM
  • DOLAR
    -
    -
    -
  • EURO
    -
    -
    -
  • ALTIN
    -
    -
    -
  • BIST 100
    -
    -
    -
KÖŞE YAZARLARI
Hava durumu
İMSAK-
GÜNEŞ-
ÖĞLE-
İKİNDİ-
AKŞAM-
YATSI-

Tüm Hakları Saklıdır. Torbalı Web