İYİ Parti Torbalı İlçe Başkanı Ahmet Künarlıoğlu katıldığı programda, İYİ Parti'nin genç ve kadın çalışmalarına ve Torbalı'nın tarlada kalan domatesine değindi.

Çiftçi malını fabrikaya taşıyamadı

Katıldığı Son Mühür TV’deki programda birçok konuya değinen İYİ Parti Torbalı İlçe Başkanı Ahmet Künarlıoğlu, bu yıl Torbalı’nın kanayan yarası olan domatesi gündeme getirdi. İYİ Parti olarak, Torbalı’da vatandaşla iç içe olduklarını aktaran Başkan Künarlıoğlu, kendisinin de köylü olduğunu vurgulayarak, çiftçiyle, sanayiciyle ve vatandaşla, aralarında perde olmadan konuştuklarını dile getirdi. 61 mahalleyi, en az iki defa dolaştıklarını belirten Başkan Künarlıoğlu, çiftçiden en çok elektrik ve su konusunda şikayet aldıklarını anlattı. Aynı zamanda domates yetiştiriciliğine de değinen Başkan Künarlıoğlu, domatesin yok pahasına satıldığını şu sözlerle iletti:

TARLAYI SÜRDÜLER

“Çiftçi mahsülü ekiyor, sulayacak. Elektrik panolarında sayaçlar sökülmüş. Borcu var diye. Çiftçi hasattan hasada ödeme yapıyor zaten. Neden kesiyorsunuz? Elektrik kurumlarını da özelleştirdiler. Devlette kalsaydı, vatandaşa bu kadar zulüm olmazdı. Çiftçi, borç harç ödüyor, ama maçın başında demoralize oluyor. Domateste bir numaradır Torbalı. Bir umutla ovanın her yerine domates ekildi. Domates en son bir poşetten daha ucuza, 10 kuruşun altında satıldı. Fabrikalar anlaşıyor, 60 kuruşa. Hasat zamanı geldiğinde firma, taşıyıcıyla geçen yılın parasıyla anlaşma yapmaya çalışıyor, taşıyıcı da olmaz deyip gidiyor. Çiftçi bu mahsulü nasıl taşıyacak? Fabrika sen nasıl getirirsen getir diyor.1 dekarda 10-12 ton domates üreten çiftçi, traktörüyle toplasan 1 tonu zor götürüyor. Domates zaten hassas bir ürün, iki güne bozuluyor. Bunlar arka arkaya gelerek, bir domates dahi toplanamadan tarlayı sürdüler”

“AK PARTİLİ ARKADAŞLARIN BU KADAR MÜDAHALE EDECEKLERİNİ DÜŞÜNMEMİŞTİK”

Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur’un vefatının ardından gerçekleşen seçim sürecinin oldukça sancılı geçtiğine değinen Başkan Künarlıoğlu, Torbalı’da yaşanan durumun, Menemen’deki yolsuzluk iddialarına benzemediğini anlattı. Başkan Künarlıoğlu, “Menemen’de yaşanan olayla, Torbalı’da yaşanan olay aynı değil. Yolsuzluk iddiası vardı orda. Torbalı’da vefat durumu var. Böyle durumlarda mütevazı olunur, o dönemde iktidar kimse başkan adayı tayin edilir ve başkanlığa devam eder. Fakat AK Partili arkadaşlar hırslarına mı yenildi, bu kadar mı hevesliler bilemiyorum. Mahkeme süreci oldu, iki kere itiraz ettiler. Sonucunda Mithat Tekin seçimi kazandı. Biz rahatsız olduk bu kadar olaya müdahil olmalarından, çirkefleşmelerinden. Çok şükür onların umduğu gibi olmadı. Millet İttifakı devam ediyor. Mithat Başkan, esnaflıktan gelen bir abimiz olduğu için birebir diyalogu çok iyidir. Yeni devraldı. Çok iyi olacağından ümitliyiz” sözlerini iletti.

“ÜNİVERSİTELER BACASIZ SANAYİİ OLARAK GÖRÜLÜYOR”

İYİ Parti Genel Başkanlığının kadın ve gençler iç içe olmayı hedeflediğini ve bunun için genelde ve ilçede yoğun çalıştıklarını dile getiren Künarlıoğlu, Z kuşağına önem verdiklerini dile getirdi. Başkan Künarlıoğlu, açıklana üniversite tercih sonuçlarının ardından da Türkiye’deki üniversite mantığını değerlendirdi.
“Türkiye’deki belirsizliğin, eğitimsel yoksunluktan ve kariyer planlamasının olmayışından kaynaklandığını düşünüyorum. Hükümetimizin politikası. Üniversiteler bacasız sanayii olarak görülüyor. Her ilçeye üniversite açılıyor. Avrupa’da en çok üniversiteye sahip olan ülke biziz. Ama nitelikte çok düşük seviyelerdeyiz. Matematik net ortalaması 1’in altında. Çok acı. Bir matematik sorusu çözemeyen biri üniversite kazanıyor, mezun olunca da işsiz kalıp, devlet bana iş bulmadı oluyor. Bunun yerine bir meslek edindirme olsa, elektrik argon kaynakçısı işletme mezunundan iki kat fazla para kazanıyorlar. Kırsaldan geliyorum, bizim orda 6 bin liraya çoban arıyorlar, çoban yok. Toplumda üniversite mezunu güzel bir profil çizdiği için, çiftçilik besicilik hor görülüyordu. Tornacı, fırıncı, kaynakçı Torbalı’da bulunamıyor. Bine yakın işletme var, ara eleman bulunamıyor. Mezun olan bizim kapımıza geliyor. Baktığımızda evet üniversite bitirmiş, yabancı dili de var. İki üç firmaya referans oluyoruz. Bizim normal üretim personeline ihtiyacımız var, teknik elemana, bakımcıya forklift operatörüne diyorlar. Haliyle, bu arkadaşlar da işsiz olarak dolaşıyorlar. Köklü bir değişiklik olmadığı müddetçe, bu sorun büyüyerek devam edecek” SEDA TENER