14 yıl sonra OHAL: Neler değişecek?

PKK terörüne karşı 19 Temmuz 1987'de Güneydoğu'da ilan edilip, 30 Kasım 2002'de de sona eren OHAL'in en önemli özelliği, temel hak ve hürriyetlerin 'yasal düzenleme gerektirmeden' Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile sınırlandırılabilmesi olarak biliniyor.

14 yıl sonra OHAL: Neler değişecek?

Darbe girişiminden 5 gün sonra alınan kararla, olağanüstü hal (OHAL) 14 yıl sonra yeniden Türkiye’nin hayatına girdi.

PKK terörüne karşı 19 Temmuz 1987’de Güneydoğu’da ilan edilip, 30 Kasım 2002’de de sona eren OHAL’in en önemli özelliği, temel hak ve hürriyetlerin ‘yasal düzenleme gerektirmeden’ Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile sınırlandırılabilmesi olarak biliniyor. Bu aşamada önemli olan bir yanı da OHAL sırasında gözaltı süreleri uzatılabiliyor.

HAK VE HÜRRİYETLERE SINIRLAMA

Hükümet, Anayasa’nın 120. maddesi uyarınca ülke genelinde 3 aylık OHAL ilan etti. Bu karar, Resmi Gazete’de yayımlanacak ve ardından Meclis’in onayına sunulacak. Anayasa’nın ilgili maddeleri şöyle:

OHAL, Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’nca Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) da görüşü alınarak ilan edilebiliyor. Hükümetin aldığı OHAL kararı, ülkenin bir ya da birden fazla bölgesinde ya da bütününde 6 ayı geçmemek üzere ilan edilebilebiliyor. Yasaya göre, OHAL uygulamasına, tabii afet, tehlikeli salgın hastalıklar veya ağır ekonomik bunalım hallerinden birinin veya birden fazlasının görülmesi durumunda, Anayasa ile kurulan hür demokrasi düzenini veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerine ait ciddi belirtilerin ortaya çıkması veya şiddet olayları sebebiyle kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde gidilebiliyor. Yasaya göre, genel güvenlik, asayiş ve kamu düzenini korumak, şiddet olaylarının yaygınlaşmasını önlemek amacıyla şunlar yapılabilecek:

SINIRSIZ KARARNAME YETKİSİ

OHAL süresince, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda Anayasanın 91. maddesindeki “Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümünde yer alan siyasî haklar ve ödevler kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez” şeklindeki kısıtlamalara ve usule bağlı olmaksızın, kanun hükmünde kararnamemeler (KHK) çıkarabilecek. Bu kararnameler Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.

SÜPER YETKİLİ VALİLER

Süper yetkili valilerin de görevlendirildiği OHAL’de koordinasyon, Başbakanlık ya da Başbakanın görevlendireceği bakanlıkça sağlanacak. Bunun için OHAL ilanına neden olan konuyla ilgili bakanlık temsilcilerinden oluşan OHAL Koordinasyon Kurulu’nun yanı sıra bölge OHAL kurulları da öngörülebilecek. OHAL valileri güvenlik konularının yanı sıra yerel yönetimlere ilişkin de önemli yetkilere sahip olacak. Buna göre, bölge valileri, OHAL’in gerektirdiği durumlarda yerel yönetimlerin organlarınca alınacak kararların uygulanmasında da yetkili olacak. OHAL’in bir ilde ilanı halinde bu konudaki karar alma yetkisi ise il valisinde bulunacak.

GÖZALTI SÜRESİ UZATILABİLİYOR

Anayasa’nın, “Kişi hürriyeti ve güvenliği” başlıklı 19. maddesinde, gözaltı sürelerinin OHAL döneminde uzatılabileceğine ilişkin hüküm bulunuyor. Maddede, “Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir” deniliyor.

OLAĞANÜSTÜ ÖNLEMLER

Sokağa çıkmayı sınırlamak veya yasaklamak mümkün olacak. Belli yerlerde veya belli saatlerde kişilerin dolaşmaları ve toplanmaları, araçların seyirleri yasaklanabilecek. Kişilerin, üstünü, araçlarını, eşyalarını aratmak ve bulunacak suç eşyası ve delil niteliğinde olanlarına el konulabilecek. Olağanüstü hal ilan edilen bölge sakinleri ile bu bölgeye hariçten girecek kişiler için kimlik belirleyici belge taşıma mecburiyeti getirilebilecek.

YAZILI VE GÖRSEL BASIN YASAKLARI

Gazete, dergi, broşür, kitap, el ve duvar ilanı ve benzerlerinin basılması, çoğaltılması, yayımlanması ve dağıtılması, bunlardan olağanüstü hal bölgesi dışında basılmış veya çoğaltılmış olanların bölgeye sokulması ve dağıtılması yasaklanabilecek. Yasaklanan kitap, dergi, gazete, broşür, afiş ve benzeri matbuat toplatılabilecek. Söz, yazı, resmi, film, plak, ses ve görüntü bantlarını ve sesle yapılan her türlü yayımı denetlemek, gerektiğinde kayıtlamak veya yasaklamak mümkün olacak. Her nevi sahne oyunlarını ve gösterilen filmleri denetlemek, gerektiğinde durdurmak veya yasaklamak gündeme gelebilecek.

TOPLANTI VE GÖSTERİ YASAKLARI

Kamu düzeni veya kamu güvenini bozabileceği kanısını uyandıran kişi ve toplulukların belli bölgelere girişini yasaklamak, bölge dışına çıkarmak veya bölge içerisinde belirli yerlere girmesini veya yerleşmesini yasaklamak sözkonusu olabilecek. Belli bölgelerde güvenliğin sağlanması gerekli görülen tesis veya teşekküllerin bulunduğu alanlara giriş ve çıkışı yasaklamak gündeme gelebilecek. Kapalı ve açık yerlerde yapılacak toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasaklamak, ertelemek, izne bağlamak veya toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapılacağı yer ve zamanı tayin, tespit ve tahsis etmek, izne bağladığı her türlü toplantıyı izletmek, gözetim altında tutmak veya gerekiyorsa dağıtmak mümkün olavak. Dernek faaliyetlerini, her dernek hakkında ayrı karar almak ve üç ayı geçmemek kaydıyla durdurmak sözkonusu olacak.

OTUZ GÜN İÇİNDE MECLİS’TE

Meclis içtüzüğünün 128’inci maddesine göre, TBMM, olağanüstü hal ve sıkıyönetim kanun hükmünde kararnamelerini otuz gün içinde görüşüp sonuçlandırmak zorunda. TBMM, olağanüstü hâl ve sıkıyönetim KHK’sini reddedebilecek, aynen veya değiştirerek kabul edebilecek. TBMM olağanüstü hâl KHK’sini reddetmiş ise bu KHK, ret kararının Resmi Gazetede yayımlandığı gün yürürlükten kalkacak. TBMM’nin olağanüstü hâl KHK’leri üzerindeki onay, değiştirerek onay ve ret işlemleri parlamento kararıyla değil, kanunla yapılabilecek.

VURMA EMRİ YETKİSİ

OHAL uygulamasında teslim ol emrine itaat edilmemesi veya silahla mukabeleye yeltenilmesi veya güvenlik kuvvetlerinin meşru müdafaa durumuna düşmeleri halinde görevli güvenlik kuvvetleri mensupları doğruca ve duraksamadan hedefe ateş edebilecekler. Güvenlik güçleri hakkında bu nedenle açılan soruşturma işlemleri de tutuksuz yapılacak. (Hürriyet)