Adi nehir ama, içinden akan zehir

Subasi ve Pamukyazi mahallelerini ikiye ayiran ve binlerce dönüm arazinin sulandigi Küçük Menderes Nehri adeta zehir akitiyor. Bölgedeki fabrikalarin atiklari nedeniyle simsiyah akan nehirde tek bir canliya bile rastlamak imkansiz.

IZMIR'IN can damari olan Küçük Menderes nehri kontrolsüz sanayilesme, ayrica sanayilesmeyle birlikte belli merkezlerin nüfusunun kontrolsüz artmasi ve ardindan atiklarin aritmasiz Küçük Menderes nehrine birakilmasi Izmir'in incisini öldürdü. Pamukyazi Mahallesi ile Subasi Mahallesi'ni ikiye ayiran ve binlerce dönümlük arazinin yanindan geçen bu nehir, çevresindeki yüzlerce fabrikanin biraktigi kimyasal atiklar nedeniyle simsiyah akan, içinde canli türü yasamayan ve çevreye agir koku yayar hale geldi. Bölgedeki bazi çiftçiler ise kötü bir görünüme sahip olan bu nehirdeki su ile arazilerini suluyor.

NEHIR SUYU RENK DEGISTIRDI

BILINDIGI gibi Küçük Menderes nehri, Ege yöresinde Bozdaglardan dogan bir nehirdir. Kendi ismi ile anilan bu ovayi sulayarak, Selçuk ilçesinin batisindan denize dökülür. Birçok kurulusun çabalarina ragmen, Küçük Menderes nehrinin kurtarilmasi için, genel anlamda bir duyarsizlik hala sürmektedir. Bu konuda pek çok bilim adami ve siyasetçi konuyu gündeme tasimak için çabalarken, neden hala kimsenin elini tasin altina sokmamasi hayli düsündürücü gelmektedir. Pamucak sahiline adeta zehir döken Küçük Menderes Nehri artik Izmir'e hayat vermek yerine ölüm kusar hale geldi. Fabrikalarin atiklarini bosalttigi nehrin çevresindeki tarim arazilerinin büyük bir bölümü de bu su ile sulaniyor. Vatandaslar, 'Adi nehir, içinden akan ise zehir' olan Küçük Menderes Nehri'nin bir an önce temizlenmesini ve eski haline getirilmesini istiyor.

FABRIKALAR KIRLETIYOR IDDIASI

PAMUKYAZI ve Subasi mahallelerini ikiye ayiran bu nehir de bir zamanlar yüzüldügünü hatta balik tutuldugunu söyleyen vatandaslardan Yunus Kollu: 'Masmavi bir görünüme sahip olan bu nehirde çocuklugumuz geçti. Biz yüzmeyi burada ögrendik ama simdilerde kirlilikten geçilmiyor. Kirlilik 1990'li yillarda basladi ve hala devam ediyor. Agirlikli olarak sanayinin ve endüstrinin atiklari ile bu hale geldi. Nehrin güzergahindaki onlarca fabrikanin yani sira atiklarini birakan belediyeler de var. Fabrikalarin atiklarini aritarak nehre birakmasi gerekir. Burada atiklarini döken fabrikalarin çogunda aritma sistemleri yok' seklinde konustu.

UZMANLARDAN KORKUTAN RAPOR

UZMANLARIN nehir üzerinde yaptigi incelemelerde dogal hayatin bittigi aci gerçegi ortaya çikiyor. Bilim adamlarinin Küçük Menderes için hazirladigi raporlarda, evsel atiklar ve fabrikalarin birçogunun, atiklarini aritmadan derelere akitmasi nedeniyle kimyasal ve biyolojik kirliligin en üst düzeyde oldugu vurgulaniyor. Ayrica bu akarsulardaki sularin hiçbir amaçla kullanilmayacagi ve saglik için tehlikeli bir kaynak oldugu belirtiliyor. Içindeki agir metaller, bu suya temas eden ve içen hayvanlara, bitkilere ve insanlara geçmekte, insanlarda da kansere neden olmakta. Tehlikeyi daha da büyük kilan ise, nehrin tarimsal sulamaya da hizmet etmesi. Uzmanlar sik sik çiftçileri kirli suyu kullanmalari konusunda uyariyor.