Ahmetli, ÇED toplantısını boykot etti
Ahmetli Mahallesi'ne yapılması planlanan kalker ocakları ve kırma eleme tesisi projesinin ÇED sunumunu yapmak için mahalleye gelen firma yetkilileri, muhtar ve mahalle halkının sunuma katılmayacaklarını belirtmesi üzerine sunumu yapamadan ayrılmak zorunda kaldı.
Ahmetli Mahallesi'ne kurulması planlanan kalker ocakları ve kırma eleme tesisi projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi raporunun sunumunu yapmak üzere firma yetkilileri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri ile birlikte dün mahalleye geldiler. Mahalle halkının protestosuyla karşılaşan firma ve bakanlık yetkilileri, mahalle sakinlerinin sunuma katılmak istememesi üzerine sunumu gerçekleştiremeden köyden ayrılmak zorunda kaldılar. Ahmetli sakinlerinin protesto gösterisi esansında konuşma yapan 24.,25. ve 26. Dönem İzmir CHP Milletvekili Musa Çam, 'Ahmetli köyü, başta İzmir, İstanbul ve Ankara'ya yaz kış günde 50 tır sebze meyve yollayan bir tarımsal üretim merkezidir. Yapılması planlanan tesis bu üretimin ortadan kalkması demek oluyor. Üretimi bitirmesinin yanında bölgenin yeraltı su kaynaklarını ve havasını da bozacak olan bu projenin yeri Ahmetli köyü değildir. Her ne kadar bizleri istemezük tayfası olarak nitelendirseler de biz bu tür tesislerin yapımına karşı değiliz. Bu tarz tesislere duyulan ihtiyacın farkındayız lakin diyoruz ki bu tarz tesisler, doğru yere yapılmalıdır. Ahmetli, yapılması planlanan kalker ocağı ve kırma eleme tesisi gibi bir işletmenin açılması için çok net biçimde yanlış bir noktadır.' şeklinde konuştu.
'GEREKİRSE CANIMIZI İŞ MAKİNALARININ ÖNÜNE SERERİZ'
Mahalle halkının kadın erkek demeden yediden yetmişe karşı olduğu kalker ocağı ve kırma eleme tesisisin yapılması projesine ilişkin Çam'ın konuşmasının ardından söz alan mahalle sakinleri projenin yapılma ısrarı karşısında kendilerinin de yaptırmama ısrarı olduğunu ve bunun için canlarını ortaya koyacaklarını ifade ettiler. Köy halkı genel olarak, '15 Temmuz'da nasıl ki halk Cumhurbaşkanı'nın çağrısıyla tankların önüne yattıysa, biz de bu tesisin kurulması için çalışmalar başladığında iş makinelerinin önüne yatarız. Çok çok 5-10 can gider ama köyümüzü bu yağmacılara bırakmayız. Ahmetli, ülkenin en erken ve en çok hasadını yapan üretim bölgelerini başında geliyor. Yeraltı suları, toprağının verimi, havası ve doğasıyla cennetten bir köşe gibi olan tarım alanlarımızı korumak için gerekirse canımızı ortaya koyarız.' dedi.
'BİZ TAŞ KANATIP YERİZ AMA BÜYÜKŞEHİRDEKİLER ONU DA BULAMAZ'
Köyün kadınları da kalker ocağı ve kırma eleme tesisine karşı olduklarını ifade ederek, 'Biz yaz kış meyve sebze üretimi yapan verimli bir tarım arazisine sahibiz. Buraya taş ocağı kurulursa bu tarım arazilerimiz ziyan olacak. Mağdur olacak olan sadece köy halkı değil, ürettiğimiz ürünleri tüketen İzmir, İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler de mağdur olacak. Burada üretim biterse biz tarladan taş toplayıp onu kaynatmak zorunda kalırız ama büyükşehirlerde yaşayan insanlar onu da bulamaz. Köyümüzde taş ocağı istemiyoruz. Bedeli ne olursa olsun, çocuklarımızın ve ülkemizin geleceği için bu işin karşısındayız, karşısında durmaya da son nefesimize dek devam edeceğiz.' açıklamasında bulundular. SİNAN TEKDEMİR