BAYRAKLI ADI NEREDEN GELİYOR?
İzmir'de sık sık uğradığım semt olan Bayraklı'nın tarihi merak edince köşeme taşıyıp sizi de bilgilendirmek istedim.
Bayraklı adı hakkındaki rivayetlerden ilki, Batı Anadolu kıyılarını kendilerine insan kaynağı olarak seçen Türk korsanlar ile ilgilidir. O dönemde Akdeniz'e hkim olan denizciler her yıl İzmir'e gelip, bayrak açarak gönüllü asker çekmeye çalışırlarmış. Bayraklar, günümüzdeki Bayraklı'nın bulunduğu yerde açılmakta ve gönüllüler orada yazılmakta olduğu için yörenin adı yıllar içinde Bayraklı olarak kalmıştır. İkinci rivayete göre XIX. Yüzyıl'da yöreden geçen tüccar kervanlarını soyan ama kimsenin canını yakmadan yalnızca işlerine yarayacak malı alan soyguncular, her soygundan sonra Tantalos'un mezarının bulunduğu tepeye bayrak asmaktadır. Bu nedenle bu soygunları yapanlara da 'Bayraklı Eşkıya' adı verilir. Yörenin adı bu deyimden bozma 'Bayraklı' olarak kalır.
Üçüncüsü ise, Türklerin İzmir çevresine yerleştikleri dönemde elleri bayraklı 7 Türk savaşçı günümüzdeki Laf Deresi yakınında düşman askerleriyle çarpışır ve biri orada şehit olur. Bu nedenle o bölgenin adı 'Bayraklı' olarak anılmaya başlar. Bazı kaynaklarda da ilçenin adının Bayraklı adlı aşiretten geldiğini de öne sürmektedir.
BAYRAKLI'NIN TARİHÇESİ
İzmir'in kuruluş tarihi ve yeri konusunda bilgiler tartışmalı olmakla birlikte, bugün Bayraklı semtinde yer alan ve Tepekule olarak tanınan ören yerinin, eski İzmir'in kuruluş yeri olduğu kabul görmektedir. Eski İzmir'in kuruluş tarihi ve kurucularının kim olduğu hakkındaki bilgilerimiz bir kaç kategoride toplanabilir. Bu söylencelerden birisi, İzmir'in ilk kurucularının Amazonlar olduğuna ilişkindir. Bir diğeri ise, efsanevi Frigya kralı Tantalos'un ismi etrafında gelişir. Söylencelerdeki bir başka anlatıda ise, kentin kurucularının Lelegler olduğu dile getirilmektedir.
Bayraklı'da yapılan kazılarda elde edilen buluntular, İzmir'in kuruluşunun 8500 yıl öncesine kadar indiğini açıklamakta; yapılan araştırmalar, İzmir'in bir Aiol kenti olduğunu göstermektedir. Bir dönem Hitit İmparatorluğu'nun nüfuz alanı içine girse de (İ.Ö. 2000-1200), Aiol kenti olma özelliğinin İonialıların kenti ele geçirmelerine kadar sürdürdüğü bilinmektedir. İ.Ö. 800 dolaylarında ticari faaliyetlerini İzmir Körfezi'nin son noktasına kadar yaymak isteyen İonialılar sınırlarındaki bu Aiol kentini ele geçirdiler. Deniz ötesi kolonileri aracılığıyla iyi işleyen bir ticaret ağına sahip olan İonialıların İzmir'i ele geçirmeleri, kentin tarihinde hızlı bir dönüşüme neden oldu. Kent, ticaret aracılığıyla kısa sürede zenginleşti ve gelişti.
Kentin zenginliği komşu Lydialıları harekete geçirdi ve İzmirlilerle savaşa girdiler. İÖ. 610-600 yıllarında Lydia orduları, kenti ele geçirmeyi başardı. Lydialılar daha sonra kenti yıkıp tahrip ettiler. Ancak İzmirliler kentlerini yeniden kurmayı başardılar. Eski İzmir'in çöküşü, Anadolu'da Pers istilasının sonuçlarındandır. Pers ordularının saldırısı sonucu, İ.Ö. 545 yılında İzmir tahrip edildi. Bu tahribattan sonra, Bayraklı'daki yerleşim alanında bir daha kent düzeninde bir yerleşim oluşamadı. İzmir'in bu ilk döneminden geriye kalan en önemli miras, kentin kendisidir. Bayraklı'da bulunan ören yeri, yapılan kazılarla her geçen gün biraz daha açığa çıkartılmaktadır. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda kentin ızgara planlı, (birbirini dik kesen sokaklarla örülü bir yapıda) olduğu anlaşılmıştır. En parlak dönemini İonlar döneminde yaşadığı ifade edilen Bayraklı bölgesi M.Ö. 334 yıllarında Büyük İskender, M.Ö. 133 yılında ise Romalıların hkimiyeti altına girmiştir. M.S. VII. yy. da Arap akınlarına maruz kalan bölge 14. yy da Aydınoğulları, daha sonra ise Osmanlı hkimiyeti altına girmiştir. Cumhuriyet Döneminde 1920'li yıllarda 475 nüfuslu bir mahalle olan Bayraklı, o dönemlerde bir sayfiye yeri niteliğindeydi anlayacağınız.
Sizi çok bunaltmamak için bu yazıma ikinci bölümde devam edeceğim.