Gazi muhtar!

 Cesaret ve Gazi Madalyaları sahibi olan Taşkesik Muhtarı Asım Teyfur'a kısa bir süre içerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden Milli Mücadele Madalyası gelecek. 1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı'nda Taşkesik Mahalle Muhtarı Asım Teyfur da yer aldı. Tankçı görevi üstlenen Teyfur defalarca ölüm tehlikesi yaşadı. Bir saldırı sonucu gazi olan Teyfur, 'Muharip Gazi' unvanına sahip. Cesaret [&hellip]

 Cesaret ve Gazi Madalyaları sahibi olan Taşkesik Muhtarı Asım Teyfur'a kısa bir süre içerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden Milli Mücadele Madalyası gelecek.

1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekatı'nda Taşkesik Mahalle Muhtarı Asım Teyfur da yer aldı. Tankçı görevi üstlenen Teyfur defalarca ölüm tehlikesi yaşadı. Bir saldırı sonucu gazi olan Teyfur, 'Muharip Gazi' unvanına sahip. Cesaret ve Gazi Madalyaları sahibi olan Teyfur'a kısa bir süre içerisinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden Milli Mücadele Madalyası gelecek. Yaklaşık 750 kişinin yaşadığı Taşkesik Mahallesi'nde muhtarlık yapan Teyfur, Kıbrıs anılarının bir kısmını gazetemize anlattı.

Kıbrıs Barış Harekatı'nda ne zaman yer aldınız? Göreviniz neydi?
1974 yılında vatani görevimi yapmak üzere askere alındım. Etimesgut ve Mamak'ta eğitim aldım. Ardından Kıbrıs'a giden bir taburun içinde tankçı olarak yer aldım. 22 Temmuz 1974'te gazi yaralandım. Savaş sonrası Muharip Gazi unvanı aldım.

Muharip Gazi nedir?
Harbe fiilen katılan kişilere bu unvan verilir. Ben de bir saldırı sonucunda yaralandım. Revirde yattım.

Peki bu saldırı nasıl gerçekleşti?

Türk uçaklarının Rum güçlerini sık sık bombaladığı bir dönemde oldu. Aslında bir kaza sonucu da diyebiliriz. Çünkü beni yaralayan Rum güçleri değil Türk uçakları oldu. Rumlara ait asker binaları bombalanırken bizim bulunduğumuz bir alana top düştü. Devrilen binanın altında kaldım. Tek yaralanan ben oldum. Bir müddet revirde tedavi edildikten sonra tekrar görevime yani tankın başına geçtim.

Kıbrıs anılarınızdan biraz söz edebilir misiniz? Unutamadığınız bir anınız var mı?

Elbette. Hatta birden fazla anımı anlatmak istiyorum. Çatışmaların hayli güçlü olduğu bir dönemde iki tank arasına portatif yatak kurup uyudum. O sıra taburda benden başka uyuyan ya da uykuyu düşünen yoktu. İki tankın arasındaki yatağıma uzanıp uyudum. Kimse fark etmemiş uyuduğumu. Sabaha karşı Tabur Komutanının bana bağırışıyla uykudan uyandım. 'Ne yapıyorsun asker' dedi. 'Uyuyorum' dedim 'Nerelisin' dedi. 'Diyarbakırlıyım' deyince 'Siz Diyarbakırlılar ölümden niye korkmuyorsunuz' dedi. Bu anı unutamıyorum.

Savaş bitince ne yaptınız?

İzmir'e yerleştim. Bir müddet sonra askeri personel sınavına girdim. 1980 yılından 2007 yılına kadar askeri personel olarak çalıştım. Emekli olunca Taşkesik Mahallesi'ne yerleştim. Son seçimde muhtar oldum.

MÜCAHİTLERE ATEŞ ETTİ
Ateşkes anında Rum askerlerinin de olduğu bir alandaydım. Taburdaki asker arkadaşlarım Rum depolarında bot aldı. Ben orada kendi ayağıma göre bot bulamadım. Bizim botlar kısa olduğu için içine sürekli ot kaçıyordu. Rumların diz altına kadar geliyordu. Ölü durumdaki bir Rum askerinin botlarını gözlerime kestirdim. Ardından gidip hemen giydim. Döndüğüm vakit favorileri uzun, farklı kamuflajlı ellerinde silah olan kişiler gördüm. Favorilerin uzunluğu onları Rum askeri sanmama neden oldu. Korkudan ateş açtım. O sıra subaylarımızdan biri eliyle tüfeğimi havaya kaldırdı. Meğer kurşun sıktığım kişiler mücahitlermiş. Ben nerden bileyim ki mücahit ne. Sonradan öğrendim düşman değil de dost olduklarını.

Bakmadan Geçme