Hastalıklar en çok…

Havaların soğuması ile birlikte özellikle kronik rahatsızlığı bulunanlar ile kalabalık ortamlarda yaşamak zorunda olanlar sık sık hasta oluyor. Özel Medifema Hastanesi Kulak Burun Boğaz Doktoru Op. Dr. Fatma Şirin Soysüren üst solunum yolu enfeksiyonları hakkında bilgiler verdi

 

 

 

YAŞADIĞIMIZ sonbahar ve önümüzdeki kış aylarında grip, nezle, orta kulak iltihabı, bademcik enfeksiyonu ve sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı artıyor.  Bu enfeksiyonlar özellikle kreş ve okul çağındaki çocukları tehdit ediyor. Özel Medifema Hastanesi Kulak Burun Boğaz doktorlarından Op. Dr. Fatma Şirin Soysüren kış enfeksiyonları ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdi. Gazetemiz genel yayın Yönetmeni Serkan Günbay'ın sorularını yanıtlayan Dr. Soysüren hastalıklardan korunmak için dikkat edilmesi gerektiğini, beslenmeye dikkat edilmesini istedi.

Üst solunum yolları neresidir ve bu bölgenin enfeksiyonları nelerdir?

Üst solunum yolu, burun ve ağızdan başlayarak ses tellerine kadar uzanan hava yoluna verilen isimdir. Bazen bu bölgenin tamamı bir enfeksiyondan etkilenebilir, bazen de sadece bir bölümünde hastalık gelişebilir.

Üst solunum yolu enfeksiyonu denildiği zaman neler aklımıza gelmelidir?

Rinit, rinosinüzit, nazofarenks enfeksiyonu, tonsillit, farenjit, larenjit, orta kulak iltihabı bu bölgenin enfeksiyonları arasında sayılabilir.

Üst solunum yolu enfeksiyonları en sık kimlerde görülür?

Tüm kişilerde görülebildiği gibi; özellikle kalabalık ortamlarda bulunmak zorunda olan kişiler (hastane, okul, diğer kamu alanları gibi), yaşlılar, bebek ve çocuklar, kronik hastalığı olan bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler risk grubundadır.

Bu enfeksiyonların gelişmesine neden nedir?

Üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan etkenler arasında birinci sırayı virüsler almaktadır. Ardından bakteriler ve daha nadiren de mantarlar gelmektedir. Tabii aynı zamanda enfeksiyonlara yatkınlık yaratan bir takım nedenler de var. Bunlar ise ebeveynlerin sigara içimi, reflü, alerji gibi faktörlerdir. Anatomik nedenler ise özellikle çocuklarda geniz eti ve bademcik büyüklükleri ve erişkinlerde burun kemik eğrilikleridir. Bu durumlarda geniz eti ve bademcik büyüklükleri hem ağız açık uyumaya yol açarak ağız solunumuna yol açtığı için; hem de bu dokular bakteri rezervuarı oldukları için enfeksiyonları arttırmaktadırlar. Yine burun tıkanıklığına neden olup ağız solunumu yapmaya yol açan burun kemik eğrilikleri, konka dediğimiz burun eti büyümeleri ya da polip gibi burun pasajını daraltan patolojiler de boğazda kuruluk, gıcıklanma, öksürük gibi şikayetlere yol açarak enfeksiyon sıklığını arttırmaktadırlar.  Bunların yanında günümüzde stress nedeniyle bağışıklık sisteminin zayıflaması ve hava kirliliğinin artması da engel olamadığımız diğer nedenler arasındadır.

SOĞUK HAVA ENFEKSİYONA YOL AÇMAZ

Bu enfeksiyonlar nasıl bulaşır?

Enfeksiyona sahip olan bir kişi hapşırık ya da öksürük ile hastalığa yol açan virüsü yayar. Virüs havadan damlacık yolu ile bir kişiden diğerine yayılabileceği gibi direkt temas yolu ile ya da oyuncak gibi ortak kullanılan objeler ile bulaşabilir. Sanılanın aksine soğuk hava enfeksiyona yol açmaz, ancak soğuk hava solunum sisteminde vücudun savunmasını zayıflatarak mikroplarla savaşma yeteneğini azaltır. Aynı zamanda insanların kapalı ortamlarda bir araya gelip birbiriyle teması kolaylaştığı için bu hastalıklar sonbahar ve kış aylarında daha fazla görülür.

Belirtileri nelerdir?

İlk bulgular boğazda batma, yanmadır. Boğaz ağrısı birkaç gün içerisinde azalırken burun bulguları ön plana çıkamaya başlar. Bu dönemde hapşırık, göz sulanması, sulu burun akıntısı, genelde hafif ateş olabilir. Kas ağrıları görülebilir. Bu durum birkaç gün sürebilir. Bulgular bu şekilde kaldığında sadece destekleyici tedavi yeterli olmaktadır. Ancak tablo ilerliyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Çünkü ateşe bağlı havale geçirmelerden sinüzit nedenli görme kaybına kadar çeşitli sonuçlar doğurabilen ciddi komplikasyonlar görülebilmektedir. Ayrıca bilindiği gibi bademcik iltihapları da kalp kapakları, böbrek ve eklem gibi bölgeleri tutarak önemli komplikasyonlara neden olabilmektedir.

MUTLAKA DOKTORA BAŞVURULMALI

Tedavi yöntemleri nelerdir?

Hastalığın başlangıç döneminde özellikle viral enfeksiyonlarda çoğunlukla destekleyici tedaviler hastalığı kontrol altına alabilmektedir. Bu anlamda sıvı alımı arttırılmalı, istirahat önerilmeli, özellikle çocukların sigara içilen ortamda bulunmaması sağlanmalı, zaman zaman ağrı kesiciler kullanılmalıdır. Ancak bunlara rağmen iyileşme gözlenmiyor veya şikayetler artıyor ise mutlaka doktora başvurulmalıdır. Özellikle antibiyotik, soğuk algınlığı ilaçları gibi ilaçların kesinlikle doktor tarafından önerildiği zaman kullanılması gerekmektedir. Aksi takdirde ciddi yan etkiler görülebilmektedir.

Peki, bu enfeksiyonlardan nasıl korunalım?

Hasta kişilerle mümkün olduğu kadar aynı ortamlarda bulunmamaya özen gösterelim, bu kişilerin özel eşyalarını kullanmamaya dikkat edelim. Sık sık ellerimizi yıkayalım. Vücut direncini arttırıcı besinler yemeye çalışalım. Özellikle kış aylarında sık sık pencere açarak kapalı ortamları havalandıralım ve nemlendirelim. Tek yönlü beslenmeden kaçınarak bol bol sebze ve meyve tüketelim. Sigara ve alkolden uzak duralım. Yetersiz uyku ve stres ise vücut direncini düşürdüğü için bunlara da dikkat etmekte fayda var. Unutulmamalıdır ki; virüsler ve bakteriler her yerdedir ve biz ne kadar dikkat edersek edelim yine de bizi yakalayabilirler.

Serkan GÜNBAY

 

 

Bakmadan Geçme