Poz verin, çekiyorum!

Armağan Hoca, kah Türk Sanat Müziği korusunda, kah bir teknede balık avında. Kars, şimdilerde ise fotoğraf merakı ile sosyal medyada adeta fırtına gibi esiyor. TORBALI Lisesi'nde 23 yıl müdür yardımcılığı yaptıktan sonra emekli olan Armağan Kars'ı tanımayan yoktur. Kars, emeklilik yıllarında eğitimci kimliğinin yanında farklı hobileri ve renkli kişiliği ile ön plana çıkıyor. Bitmek bilmeyen [&hellip]

Armağan Hoca, kah Türk Sanat Müziği korusunda, kah bir teknede balık avında. Kars, şimdilerde ise fotoğraf merakı ile sosyal medyada adeta fırtına gibi esiyor.

TORBALI Lisesi'nde 23 yıl müdür yardımcılığı yaptıktan sonra emekli olan Armağan Kars'ı tanımayan yoktur. Kars, emeklilik yıllarında eğitimci kimliğinin yanında farklı hobileri ve renkli kişiliği ile ön plana çıkıyor. Bitmek bilmeyen enerjisi ile adeta gençlere taş çıkartan Armağan Hoca, kah Türk Sanat Müziği korusunda, kah bir teknede balık avında. Kars, şimdilerde ise fotoğraf merakı ile sosyal medyada adeta fırtına gibi esiyor. Fotoğraf merakı 70'li yıllardan yadigar olan Armağan Kars'ın çektiği birbirinden estetik kareler, sosyal medya hesabından birçok kişiye ulaşırken, 'Sergi bile açmasın1jı teklif edenler yok değil. Armağan Hoca, kısa geçmişini ve fotoğrafçılık merakını anlattı.

 BİNLERCE ÖĞRENCİ…

30 yılı aşkındır Torbalı'da yaşayan Armağan Kars, '1980 yılından beri Torbalı'da yaşıyorum. Vatani görevim sonrası öğretmen olarak atandığım Torbalı'da, 23 yıl lise müdür yardımcılığı yaptım. Torbalı Lisesi'nden yurdumuzun gözde üniversitelerine öğrenciler yolladık. Onlarla birlikte sayısız başarıya imza attık. Anılarım film şeridi gibi gözümün önündedir. Her biri meslek sahibi olmuş sevgili öğrencilerimi gördükçe gurur duyuyorum. Onların mutluluğu bana ikramiye gibi geliyor' dedi. Armağan Hoca, 'Neden Torbalı?' sorusunu işe şöyle yanıtlıyor: 'Benim Muğla yöresinden olduğumu bilen dostlarım hep sorarlar bu soruyu bana. Öyle ya, Muğla, Marmaris, Fethiye…. Dünyanın gözü oralarda. Emeklilik sonrası neden Torbalı? 'Uzun yıllar görev yaptığım Torbalı'da iyi bir çevrem oldu. Merhaba demeyi önemsiyorum. Gün içinde onlarca dostla selamlaşıp sohbet etmenin huzuru başka yerde olabilir mi? Ömrümün geri kalanını burada geçirmeye karar verdim. Burada olmaktan mutluyum. Hep söylerim; 'milyarların içinde yalnız yüzeceğime, dostlarım arasında mutlu yaşayayım.'

BALIK, MÜZİK…

Hobileri ile dikkat çeken Armağan Kars, balık ve müzik uğraşı ile dikkat çekiyor. Emekliliğin pasif geçmesi gerektiği gibi bir düşüncenin yanlış olduğunu söyleyen Kars, 'Evet, hobilerim var. Emeklilik nasıl geçer diye hiç düşünmedim. Hatta takılıyorum dostlara, 'ben bir emekliyim, başımı kaşıyacak vaktim yok, bana oyun falan göndermeyin' diyorum. Uzun zamandır Torbalı Sanat Müziği Derneği faaliyetlerinde bulunuyorum. Müzik ruhun gıdasıdır. Birkaç enstrüman çalmaya çalışıyorum. Bana göre, bir müzik aleti, kitaptan sonra en iyi dosttur insana. Yalnızlığını paylaşır. Önceleri balığa giden arkadaşlara şaşardım. Yorgunluğa değer mi, diye. Emekli olduktan sonra bana da bulaştı balık avı merakı. Kınadıklarımdan özür diledim. Kayıktan oltayı sallıyorsunuz. Derdiniz tasanız kalmıyor inanın. E birkaç balık da tutunca tadına doyulmuyor. Tertemiz bir hava ve etrafınızda uçuşan martılar. Büyük zevk doğrusu' dedi.

ZENİT MAKİNEYLE BAŞLADI

Fotoğraf merakının eskilere dayandığını söyleyen Armağan Kars, '70'li yıllarda Lubitel 2 ve Zenit E makinelerle başladım fotoğraf çekmeye. Önceleri siyah-beyaz. Daha sonra renkli film ile. 36 poz bitecek diye korkardık. Dijital sistem işimizi kolaylaştırdı. Güzellikleri paylaşmayı seviyorum. Çocukluğumun geçtiği yöreye dost gezileri düzenliyorum. Beni mutlu kılan doğal güzellikleri onlara sununca mutluluğum artıyor. Tarihi mekanları, hayvanları ve doğal güzellikleri kaçırmak istemiyorum. Yarı profesyonel bir makine ile doğada haşır neşir oluyorum. Doğa gerçekçidir. Doğrucudur. Anlamak isterseniz size konuşur. Riyakr değildir. Yalan söylemez. Ne ise o, yani. 'Fotoğrafçılık' nedir diye sorarsanız bana; 'bakmak ve görmek' farklı şeylerdir, derim. Zaten farklı olmasaydı sözlüklerde ayrı sayfalara koyulmazlardı. Herkesin gördüğü manzarayı farklı açıdan görüntülemenin tadı bir başka oluyor. Bir ağaç çekmişimdir, örneğin. Gören arkadaş, 'yahu bu ağaç var mıydı burada' diye sorar. Oysa her gün yakınından geçiyordur.'

Bakmadan Geçme