Şiddet artıyor
Torbalı'da son yıllarda Türkiye genelinde olduğu gibi artış gösteren 'Kadına Şiddet' her geçen gün daha da vahim bir hal alıyor. İlçede son 8 ayda şiddet mağduru kadın sayısı 700'ü buldu. Rakam, ürkütücü…
TOPLUMUN kanayan yarası haline gelen 'Kadına Şiddet' her geçen gün daha da vahim bir hal alıyor. Gerçekleştirilen devlet destek destekli projeler ve sivil toplum kuruluşların çalışmaları ile bir türlü şiddetin önüne geçilemiyor. Torbalı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne her gün ve her yaştan şiddet nedeniyle başvuran kadınların sayısı artarken, verilen cezalar ve alınan önlemler şiddet uygulayanları yıldırmıyor. Günde ortalama 2-3 kadının şiddet şikayetiyle başvurduğu İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne en çok Atatürk, Cumhuriyet ve Muratbey mahallelerinden kadın mağdurlar başvuruyor. Daha önceleri orta yaşlı kadınlar şiddet mağduru olarak soluğu emniyette alırken bu yaş günden güne düşüyor ve yaş ortalaması şimdilerde 20'li yaşlara düşmüş durumda. Daha çok aile içi meselelerden dolayı gerçekleşen kadına şiddet olayları sonucunda bazı kadınlar ya çevre baskısı ya da 'yuvam dağılmasın' düşüncesiyle şikayetlerini geri alıyor. Şikayetçi olan kadınlar ise şiddeti uygulayan kişilerin ya az ceza aldığından ya da cüzi miktar ile serbest kalmalarına tepkili.
BOŞANMA AREFESİNDE
Torbalı'da her geçen gün artan kadına şiddet olaylarında tablo her geçen kötüleşiyor. 8 aylık bilançoya göre şiddet mağduru kadınların sayısı en az 700'ü buldu. Geçen yıla göre artan bu sayını yıl sonuna kadar 1000 kadını geçmesi anlamına geliyor. İlçede kadın cinayetlerine pek rastlanmasa da şiddetin artmasıyla bu korkunç olay muhtemel hale gelebiliyor. Psikolojik ve ekonomik kaynaklı çıkan aile içi meselelerin emniyet koridorlarına taşındığı ilçede, kadına şiddet olayların büyük çoğunluğu karı koca arasında gerçekleşiyor. Özellikle boşanma arifesine gelmiş olan çiftler arasında şiddet olayları, boşanmadan sonra da görülüyor. Artık her yaştan kadının şiddet gördüğü ve yürütülen onca projeye rağmen önüne geçilmesi gerekirken daha da artan şiddet olayları sonrasında gelinen bu tablo düşündürüyor. Hamza BODUR