“Sinav kaygisi” ve “altin” ögütler
Aile Egitimi Psikolojik Danismani Kemal Karakoyun, sinav kaygisinin tanimini yaparak, ögrenci ile anne babalarin isine yarayacak önemli ögütler verdi. Karakoyun: 'Sinav kaygisindan muzdarip birçok ögrencinin geçmisinde benzer ana ve baba tutumlari mevcut' dedi   Aile Egitimi Psikolojik Danismani Kemal Karakoyun, ögrencilerin korkulu rüyasi olan ve kimi zaman yasamlarini zindana çeviren sinav kaygisinin büyütülecek bir konu [&hellip]
Aile Egitimi Psikolojik Danismani Kemal Karakoyun, sinav kaygisinin tanimini yaparak, ögrenci ile anne babalarin isine yarayacak önemli ögütler verdi. Karakoyun: 'Sinav kaygisindan muzdarip birçok ögrencinin geçmisinde benzer ana ve baba tutumlari mevcut' dedi
Aile Egitimi Psikolojik Danismani Kemal Karakoyun, ögrencilerin korkulu rüyasi olan ve kimi zaman yasamlarini zindana çeviren sinav kaygisinin büyütülecek bir konu olmadigini belirtti. Konuyla ilgili olarak altin degerinde ögütler veren Karakoyun, ögrencinin anne ve babasinin da önemli sorumluluklari olduguna dikkat çekti.
KAYGI VE KORKU FARKI
Karakoyun, sunlari söyledi: 'Sinav kaygisi ögrenciler üzerinde olumsuz etki yaratan ve ögrencinin potansiyelinin yaklasik yüzde 30'unu sinav kgidina yansitmasini engelleyen bir kaygi türüdür. Burada kisaca kaygi ve korku arasindaki farka deginmekte yarar var. Korkuyu kaygidan ayiran temel özellik korkunun bir nesnesinin olmasidir. Köpek korkusu gibi. Kayginin en temel nedeni ise belirsizliktir. Sinav kaygisinin ortaya çikmasina neden olan temel belirsizlikler sunlardir: 'Yarin sinavda hangi konulardan soru sorulacak; sorular ya çalismadigim konulardan çikarsa; ya basaramazsam; sorular zor olur mu?' Tabi bu saydiklarimiz sonuç. Simdi bütün bu dinamikleri harekete geçiren nedenlere bakalim. Sinav kaygisindan muzdarip birçok ögrencinin geçmisinde benzer ana ve baba tutumlari mevcut. Ögrencilerin anne ve babasiyla ilgili ifade ettikleri olumsuz yaklasimlar su alanlarda kümelenmekte: 'Beni sürekli baskalariyla kiyasliyorlar'; 'Gücümün üstünde basari bekliyorlar'; 'Sürekli ders çalis diyorlar'; 'Kötü not aldigimda daha az sevildigimi hissediyorum'.'
DOGURDUGU SONUÇLAR
Aile Egitimi Psikolojik Danismani Kemal Karakoyun, konunun dogurdugu sonuçlari da su sekilde siraladi: 'Ilk olarak bu yaklasimlar ögrencilerin baskalarinin görüslerini önemsemesine, yani: 'Kötü not alirsam çevremdekiler ne düsünür? Beni degerli bulmaz,' gibi olumsuz bir alginin olusmasina neden olmaktadir. Ikinci olarak ögrencinin kendisine verdigi degerin sinava endekslenmesine sebep olur. Bu sinavda basarili olmaliyim, basarili olursam saygi deger biri olurum ve kendimi daha degerli hissederim gibi bir öz degerlendirme sekli gelisir. Uçüncü olarak ögrenci sinavlari gelecekteki mutlulugunun ve basarisinin tek ölçüsü olarak görmeye baslar. Yasamdaki tek basarinin sinavlardan alinacak yüksek notlara bagli oldugunu düsünür. Sonra, ne mi olur? Sinav kaygisi baslar. Yukarda saydigimiz nedenlerden sonra; eger ögrenci sinavi gelecekteki mutluluk, basari ve güvenligin tek ölçüsü olarak algiliyorsa sinava hazirlik dönemi krize dönüsür. Istahsizlik, uykusuzluk ve gerginlik gibi bedensel tepkiler artar ve bunlarla mücadele etmek zorunda kalir. Bedensel tepkiler artikça sinav kaygisi, sinav kaygisi arttikça bedensel tepkiler artar. Bu paradoks içinde basari azalir. Bir baska olumsuz durum sinav aninda ortaya çikar. Bütün bu kaygi durumu ögrencinin potansiyelini sinav kgidina yansitmasina engel olur. Ögrenciler çevresinde olup bitenle daha fazla ilgilenirler ve en ufak bir gürültü sinav aninda ögrencilerin dikkatini dagitir. Konsantrasyon güçlügü açiga çikar. Sinav basarisi düser.'