Torbalı, kadına şiddete ‘Hayır’ dedi!

TÜM yurtta olduğu gibi Torbalı'da da 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlendi. Kadınlar, kadın örgütleri, işçiler ve sendikalar, siyasi partiler, kültür ve sanat kuruluşları, kadına yönelik şiddete karşı olduklarını organize ettikleri etkinliklerle haykırırken, kadınların yaşadığı sınıfsal, ulusal, cinsiyet ve inanç kaynaklı baskı ve şiddet üzerine paneller yapıldı. Bu etkinliklerden birine de dün Torbalı Belediye Kültür Merkezi ev sahipliği yaptı. Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından düzenlenen 'Kadın' isimli söyleşi etkinliği saat 14.00'da başladı. Düzenlenen söyleşi etkinliğine Belediye Başkan Yardımcısı Yunus Değer, İlçe Jandarma Komutanı Kıdemli Yüzbaşı Emre Balcı, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Kent Konseyi Başkanı Cafer Tosun, Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez'in eşi Arzu Görmez, AK Parti İlçe Kadın Kolları Başkanı İlknur Demirtaş, siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra okul idarecileri, öğretmenler, öğrenciler ve velileri katılım gösterdi. Yapılan söyleşi etkinliğine konuşmacı olarak katılan Psikolog-Yazar İlknur Peder ve Avukat Bilge Civa, önemli tespitlerde bulundu.

EĞİTİM VURGUSU

Söyleşide kadına şiddet konusunun, insanlık sorunu olduğu, hemen her kesimin bilinçlenmesi, yaşam içerisinde şiddete karşı bilinçli tavır alması, kadın örgütlenmesinin ve mücadelesinin önemi üzerinde duruldu. Türkiye'de kadına yönelik şiddet konusuna değinen Psikolog-Yazar İlknur Peder, şiddet türlerinden bahsetti. Şiddetin sadece fiziksel olmadığını sözlü şiddetin de bir şiddet türü olduğuna değinen Peder, kadına yönelik şiddetin nedenlerini sıraladı. Şiddetin temel nedenlerinden birinin insanların içinde azalan sevgi ve saygı olduğunu vurgulayan Peder, ayrıca kadına yönelik şiddetin 2 yüzü olduğunu belirtti. Türkiye'de genellikle uygulayan kısmında erkeğin uygulanan kısımda da kadının başrol oynadığının altını çizen Peder, 'Biz kadınlar, bu ülkede hep bir mücadele vermek zorundayız. Verdiğimiz mücadelede Avrupa'nın belki çok gerisindeyiz ancak elimizden geleni yapmaktan başka çaremiz yok. Sivil toplum kuruluşlarının, akademisyenlerin, medya çalışanlarının ve hatta yıllar önce beni ilkokula kayıt etmeyen okul müdürünün üzerine bile düşen bir görev var. Kadına yönelik şiddet suçtur hatta suçun ötesinde vahşettir ve insanlığa ihanettir. Her şey, bilinçlenme ve eğitimle başlar.' ifadesinde bulundu.

HUKUKSAL BOYUT ELE ALINDI

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü çerçevesinde organize edilen etkinliklerinin çeşitli amaçları olduğunu anlatan Psikolog-Yazar İlknur Peder, bir şekilde kadınların ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının, katkılarının duyurulması ve bu yönde farkındalığın yaygınlaştırılması gerektiğini bildirdi. Farklı alanlarda kadınların nasıl var olabildiğini, kendini gerçekleştirebildiğini kamuoyuna duyurmanın bir ihtiyaç olduğuna değinen Peder, kadının doğurganlığı ile yazarların üretkenliği arasında bir bağ kurarak, kadınların yazarlık durumlarını değerlendirdi. Kadınların çocuklarına yaklaşımlarını, yazar ile eserleri arasındaki ilişkide görülebileceğini aktaran Peder, 'Biraz da kavram olarak 'Engellilik' üzerinde durmak istiyorum. Engelli bir kadın olarak kendi deneyimlerimden bahsedebilirim. Kadın engelliler daha fazla sorunla karşılaşıyor ama buna rağmen yılmıyor ve mücadele etmesi gerektiğini de hiç unutmuyor. Hepimizin farklı bir engeli var, özellikle de kadınların önünde daha çok engel var. Önemli olan ise yine hepimizin farklı ve özel olması ve bunu bilmesi' açıklamasında bulunurken, avukat Bilge Civa da, kadına yönelik şiddetin hukuksal boyutunu katılımcılara aktardı.  Murat CAN