Üreticiler Tarım Bakanlığı önünde

Türkiye'nin birçok yerinden Ankara'ya giden üretici köylüler, Tarım Bakanlığı önünde yüksek girdi maliyetleri ve borçları nedeniyle artık üretemez duruma geldiklerini ifade ederek eylem yaptı

İzmir başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki köylü üreticiler Ankara'ya giderek Tarım ve Orman Bakanlığı'nın önünde seslerini duyurmaya çalıştı. Tarlasına gübre atamadığını, hayvanını kesime göndermek zorunda kaldığını ve üretim araçlarının ipotek altına alındığını anlatan üretici köylüler, borçlarının silinmesini ve acilen destek verilmesini istedi. TÜM KÖY SEN Genel Başkanı Sadık Turan, üreticinin bankalara milyarlar liralık borcuna karşı yıllardır köylüye verilmeyen tarımsal desteklere dikkat çekti. Turan, aslında borçlu değil alacaklı olduklarını vurguladı. TÜM KÖY SEN Sivas Şube Başkanı Başar Yıldırım tarafından yapılan açıklamada, dolardaki yüksek kur sebebiyle tarımsal girdi fiyatlarında her gün artış olduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, 'Bu nedenle gübresiz ekim yapıldı ve tarlaların bir kısmı boş bırakıldı. Mazotun 6 liradan 13 liraya çıktığı, gübrenin tonunun 1800 liradan 17 bin liraya çıktığı, tarımsal ilaçların tonunun 300 liradan 800 liraya çıktığı, elektrik kilowatt saatinin yüzde 126 zamlandığı bir zamanda üretim yapılabilir mi? Burada Tarım Bakanı'na sesleniyoruz; 'Çiftçi moralini bozmasın, ekmeye devam etsin' demişti. Çiftçi borç harç içindeyken, gerçek enflasyon yüzde 80'lerin üzerindeyken, traktör ve tarlasına haciz konulmuşken nasıl moralimiz düzgün olabilir' denildi.

'ZİRAAT BANKASI TOPRAK AĞASI HALİNE GELDİ'

Tarım Kredi Kooperatifi ve Ziraat Bankasının çiftçileri mağdur eden birer 'tefeci' durumuna geldiği vurgulanan açıklamada, 'Kredilerin geri ödenmesinde çiftçilerin zorluk çekmesi sonucu on binlerce çiftçi mağdur edilmiştir. Binlerce çiftçiye haciz geldi, traktör ve tarlalarına el konuldu. Çiftçinin yaşadığı bu mağduriyet üzerine çiftçi dostu görünen Ziraat Bankası büyük bir 'toprak ağası' konumuna geldi' dedi.

'ULUSAL TARIM POLİTİKASI İZLENMELİ'

Tüm Köy Sen Genel Başkanı Sadık Turan ise geçen yıl da Tarım Bakanlığı'na gelip eylem yaptıklarını hatırlatarak, 'Üreticilere verilen sözler tutulmadığı gibi şartlar daha da ağırlaştı' dedi. Bu yıl 50 ilde kuraklık yaşandığını belirten Turan, 'Artan döviz kurları sonucu mazot ve gübredeki fiyatlar yüzde 500'lere kadar arttı. Bu ülke tarım ülkesiydi. Biz tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriydik. Ama şimdi bırakın yetmeyi, her şeyi ithal eder duruma geldik. Bunun çözümü var. Hükümet, ulusal bir tarım politikası izlemek zorundadır. 2006 yılında hükümet bir yasa çıkardı. Buna göre gayrisafi milli hasılanın en az yüzde 1'i oranını tüm üreticilere vermek zorundasınız. Ama bugün bize bunun yarısını reva görüyorlar' dedi.

'MAZOT VE GÜBRE DESTEĞİ VERİLMELİ'

Çiftçinin bankalara, tohum firmalarına ve ilaçlara borcunun toplam 200 milyar lira civarında olduğunu belirten Turan, sözlerine şöyle devam etti: 'Bizim 2006'dan beri alacağımız para da bir o kadar. Dolayısıyla bizim borcumuz varsa o kadar da alacağımız var. Hükümet, Tarım Bakanı, Cumhurbaşkanı bu 200 milyar lirayı bize ödemelidir ya da bizim Ziraat Bankasına, Tarım ve Kredi Kooperatiflerine olan borcumuz tamamen silinmelidir. Ana paramız da silinmelidir çünkü bizim alacağımız vardır. 2022 yılı mahsülünü ektik ama gübresini birçok arkadaşımız atamadı ya da az atmak durumunda kaldı. Bahar aylarında gübre atacağız yine. Eğer böyle giderse ve gübreyi atamazsak rekolte yarı yarıya azalacaktır. Dışa daha da bağımlı hale geleceğiz. Ülkede bir kıtlık söz konusudur. Bu yüzden acilen üreticilere ucuz mazot, ucuz gübre desteği verilmelidir. Borçlarımız tamamen silinmelidir.'

'PARAMIZ VAR, İTHAL EDİYORUZ' DİYENLER…'

Kiraz'dan gelen Mehmet Kani de borçlu çiftçinin tarlasının ve araçlarının daha hızlı satılması için e-Haciz sisteminin kullanıldığını söyledi. Çiftçinin haberi olmadan arsasının, aracının, evinin satıldığını anlatan Kani, 'Sesimizi duyurmak için üçüncü, dördüncü kez Tarım Bakanlığı önüne geldik. Mazot alınamaz duruma geldi. 4 litre mazot 60 liraya yaklaştı. Gübrenin tonu 18-19 bine çıktı. Traktör yedek parçası, yağ değişimi derken her şey aldı başını gitti. Sanayi sitesine gidemez olduk. Ektiğimiz ürünlere gübre atamaz duruma geldik. Gübre atamayınca açlık, kıtlık kapıda. Yetkililer 'Paramız var ki ithal ediyoruz' diyordu. Şimdi Merkez Bankası boşaldı, nereden alacağız bu ürünleri? Zaten birçok ülkede ekonomik kriz var. Şu çiftçiye artık sahip çıkın ki üretsin' dedi.

'ÇOĞU HAYVAN KESİME GÖNDERİLİYOR'

Hayvancılığın da bitmek üzere olduğunu olduğunu anlatan Kani, mezbahalarda kesime giden 100 hayvanın 80 tanesinin inek, 20 tanesinin dana olduğunu söyledi. Herkesin sağılan, yavrulayan hayvanını kesime gönderdiğini belirten Kani, 'Çünkü bir torba yem 300 liraya çıktı. Süte 4,7 lira fiyat açıklandı ama vatandaşın eline geçen 4,5 lira. Gelir gideri karşılamıyor' dedi.

ARAZİ VE ARAÇLAR İPOTEKTE

Denizli'de meyve üretimi yapan Mehmet Ergüler, girdi maliyetlerinin çok yüksek olduğunu belirterek, 'Meyve ağaçlarımıza pahalı olduğu için gübre atamıyoruz. Traktörümüz boş yatıyor, çünkü mazot alamıyoruz. Tarım Kredi Kooperatifine borcum var. Şu an arazi ve araçları ipotek ettikleri gibi bir tanesini de satışa çıkardılar. Devlet bize yardım ederek faizi silip, anaparayı 5 taksit yaparsa bunu can suyu kabul edip idare edebiliriz' dedi. HABER MERKEZİ

Bakmadan Geçme