Zeytin ağacına olan aşkı artık bir kitabın kapağında
Vefatından bir ay önce , 'Hakkınızı helal edin, doyamadım bu ulu ağaçlara, benim zeytinim' dizeleri ile gazetemizde okurlarına veda eden Ali Haner anısına kitap bastırıldı. 'Benim zeytinim' isimli kitap, Haner'in yaşamına ışık tutuyor.
HASTA yatağında 'Hiçbir nebat istemem mezarımda / Deliceye aşılı bir zeytin fidanı yeter / Nedenini sormayın, ahvalimiz böyle' dizelerini yazan Yüksek Ziraat Mühendisi, köşe yazarımız Ali Haner'in vefatının üzerinden 2 yıl geçti. Miras bıraktığı 'efendi kişiliği, dürüst yapısı' ile ailesinin 'kıymetlisi' olan Haner anısına 'Benim Zeytinim' isimli bir kitap çıkarıldı. Eşi Gülnur ve çocukları Bahar Karabaş-Umut Haner'in düzenlediği kitapta rahmetlinin Büyük Torbalı'daki köşe yazıları, anıları, ailesi ve dostlarının onun hakkındaki görüşleri yer alıyor. Ücret karşılığı satılmayan kitap, daha çok hatıra amaçlı olarak dostlarına ve yakınlarına dağıtılıyor. Ali Haner'in 'İki türlü insan vardır; gerçekten yaşayanlar, bir de yaşadığını zannedenler… İkincileri bu düzenin bekçileridir, çünkü hamasi nutuklarla beyinleri yıkanmıştır' sözleri ile başlayan kitap, gelecek kuşaklara bırakılacak güzel bir hatıra.
YAŞAMI BOYUNCA ÜRETTİ
Arkasında 'hoş bir sada' bırakan değerli bir insan olarak hafızalara kazınan Ali Haner'in yaşamından ve geriye bıraktıklarından kesitler sunan kitabı eş Gülnur Haner şu sözlerle anlattı: 'Eşim Ziraat Yüksek Mühendisi Ali Haner, aramızdan ayrıldığında geriye; bir kitabın sayfalarına sığdırmaya çalıştığımız yazıları, unutulmayacak anıları, yakınlarında ve dostlarında bıraktığı izler, yaşamı boyunca ürettiği insanı değerler kaldı. Bu kitapta, Ali Haner'in 8 Eylül 2008 günü başlayıp ölümünden bir ay önceye kadar aksatmadan sürdürdüğü 'Büyük Torbalı' gazetesindeki köşe yazılarından bir seçkiyi, titizlikle çalışarak sizlere sunuyoruz. Bu yazıları seçerken amacımız; onun dünyaya bakışını, insana farklılık gözetmeksizin verdiği değeri, naif ve sevgi dolu yüreğini; zeytin ağacında sembolleşen doğa sevgisi, mesleğine, devletine, ulusuna, halkına duyduğu tutku dolu bağlılığı okuyucuya aktarabilmektir. Bizleri zor günlerimizde yalnız bırakmayan yakınlarımıza dost ve arkadaşlarımıza, bütün sevdiklerimize bu kitapla teşekkür ediyoruz. Hazırlık aşamasında kitaba yaptığı katkı nedenle, değerli arkadaşım Prof. Dr. Kemal Kocabaş'a ve tasarım ve uygulamasını titizlikle gerçekleştiren Rıfat Güler'e de teşekkür ederiz. Ali Haner'in anısı o dost sıcaklığında hep canlı kalacak' dedi.
'ONDAN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM'
Her yaştan, her kesimden insanın büyük bir sevgi seli ile ebediyete uğurladığı Ali Haner'i kelimelerle anlatmanın mümkün olmadığını söyleyen Gülnur Haner, 'Ondan çok şey öğrendim. iyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir dost ve arkadaş.. Hepsinden önemlisi iyi bir insan. Bilge kişiliği ile önderimiz oldu. Engin hoşgörüsüyle kimseyi yargılamadı, ötekileştirmedi. Bildiği doğrulardan ödün vermedi ama kimseyi kırmadı, dökmedi, herkesin sevdiği, saydığı, değer verdiği bir insan olarak yaşadı. Yaşamında nasıl mücadeleci ve kararlı bir kişi olduysa, amansız hastalığıyla da aynı biçimde kararlılıkla savaştı, direndi. onurlu ve dik durdu. Hastalığı süresince bizleri ve çevresini üzmeden, kimseyi rahatsız etmeden bu dünyadan göçüp gitti' dedi.
AL İ HANER'İ ANLATTILAR
328 sayfalık kitapta Ali Haner'in ailesiyle fotoğraflarından üniversite diplomalarına; aldığı eğitimlere, gezdiği yerlere kadar birçok anısı, doküman yer alıyor. Kitapta aile fertlerinin duygularının yanı sıra vefatının ardından basında yazılanlar, dostlarının görüşleri de mevcut. Kitapta yakın dostu Doktor İbrahim Öz, Ünlü sanatçı Macit Sonkan, Torbalı Ticaret Odası Başkanı Abdulvahap Olgun, köşe yazarı Mehmet Ergün, Nevzat Karataş gibi isimlerin de Haner hakkındaki düşünceleri, yazıları yer alıyor. Kitapta kızı Harita Mühendisi Bahar Karabaş ve İzmir Ekonomi Üniversitesini bu yıl bitiren oğlu Umut'un da duygusal birer yazıları bulunuyor.