Bir baskaydi Torbali’da ramazan
80′ine merdiven dayamis Çetin Çorapçioglu’nun eski Ramazanlara dair anlatimlari Torbali’da Ramazanlarin 60-70 sene önce bambaska sekillerde yasandiginin âdeta vesikasi DUN, tüm Islam alemi Mübarek Ramazan ayinin ilk gününü idrak etti. Heyecani, bereketi, manevi iklimi ile birçok kiside farkli duygulara yol açamn Ramazan Ayi’nin eskisi kadar yogun hissedilmedigi hep dillendirilir. Ilk gün münasebetiyle birçok kisi 'Nerede [&hellip]
80′ine merdiven dayamis Çetin Çorapçioglu’nun eski Ramazanlara dair anlatimlari Torbali’da Ramazanlarin 60-70 sene önce bambaska sekillerde yasandiginin âdeta vesikasi
DUN, tüm Islam alemi Mübarek Ramazan ayinin ilk gününü idrak etti. Heyecani, bereketi, manevi iklimi ile birçok kiside farkli duygulara yol açamn Ramazan Ayi’nin eskisi kadar yogun hissedilmedigi hep dillendirilir. Ilk gün münasebetiyle birçok kisi “Nerede o eski Ramazanlar” diye hatiralarini canlandirirlar. Biz de “O eski Ramazanlari” dinlemek için Torbali’nin yasayan tarihi niteliginde olan Çetin Çorapçioglu’na kulak verdik. 80′ine merdiven dayamis bu yasli çinarin eski Ramazanlara dair anlatimlari Torbali’da Ramazanlarin 6070 sene önce bambaska sekillerde yasandiginin âdeta vesikasi.
RAMAZAN DEMEK BEREKET DEMEKTI
ESKI Ramazanlarin bereketiyle birlikte geldigini ifade eden Çetin Çorapçioglu, “Eski Ramazanlarda ahbaplik, yardimlasma vardi. Sonra hemen her evde hayvan besleyen insanlar vardi birbirlerine süt, yogurt, yumurta verirlerdi. Ekmek yapip paylasirlardi. Ramazan geldiginde Insanlarin yardimlasma duygulari daha bir kabarir hangi kapiyi çalsan bir ihtiyacini karsilayacak bir sey bulurdun. Simdi yeni nesil birak evde ekmek yapmasini dogru dürüst eski yemekleri bile yapmasini bilmiyorlar. Ramazanda çok zengin bir yemek gelenegi de ortaya çikardi. Macirlar katik niyetine çökelek yaparlardi, manti yaparlardi ki o zamanin mantilari çok daha baska olurdu. Sarimsakli yogurt, tereyagiyla mantiyi süslerlerdi. Iftar sofralari rengârenkti. Ramazan yemek kültürünün zenginligini de ortaya çikarirdi. Pilavlar, hosaflar komsular arasinda gidip gelirdi. Yemek yapildigi zaman öyle tadimlik yapilmaz koca bir tencere yaparlar konuya komsuya fakir fukaraya dagitirlardi” dedi.
ORUCA VE RAMAZAN’A SAYGI BUYUKTU
RAMAZANLARDA Torbali’daki bütün bütün meyhanelerin kapandigini ifade eden Çorapçioglu: “Tepeköy’de ‘Meyhaneci Kemal’in yeri’ ‘Asçi Mustafa’nin Meyhanesi’ünlü yerlerdi ama Ramazan geldi mi kapiya kilit vururlardi. Hatta Ramazandan iki gün önce kapatirlardi meyhaneleri. Disarida ulu orta yemek yiyen, sigara içen kimseyi göremezdin. Oruç tutmayanlar da oruç tutanlara büyük saygi gösterirlerdi. Kimse ulu orta yemek yemezdi. Oruçluya da yardimci olurlardi. Mesela bizim bag vardi. Bag bozumu zamanina denk geldiginde ögleyin bir saat olan istirahati üç saat yapardik ki isçiler sicaga maruz kalmasin. Iyice dinlensinler diyerek. Rahatsiz olan isçiyi yevmiyesini tam vermek suretiyle evine yollardik” seklinde konustu.
KADINLAR TERAVIH NAMAZINI EVLERDE KILARDI
RAMAZAN ayinda kadinlarin simdiki gibi Teravih namazi kilmaya camilere gitmediklerini anlatan Çorapçioglu, “Eskiden teravih namazi için kadinlar camiye gitmezlerdi. Mahdut evlerde toplanirlar, dini bilgisi iyi insanlarin nezaretinde teravih namazi kilarlardi. Evlerde hatim indirirlerdi. Dine de o zaman daha bir saygi vardi. Simdi mesela sokaklarda bira içen kisileri görürsünüz. Sehirdeki birahaneler sabaha kadar açik. Kadin çalistiriyorlar. Ramazan da bari yapmayin. Bizim zamanimizda en modern insan bile Ramazan ayinda adabina uygun giyinirdi. Saygili bir kiyafet giyilirdi. Simdi sokaklarda beli göbegi açik genç kizlar geziyor. Ne kadar insan dinine düskün olsa da göz nankördür haliyle bakiyor. Niyeti bozuldugu zamanda oruçlu bir insanin günahina giriyorlar.”dedi.
TOMBALA’DA ESEK IKRAMIYESI, SINEMA
TORBALI’DA eski Ramazanlarin kendine has bir eglence atmosferi olusturduguna deginen Çorapçioglu, “Ramazan ayi geldiginde en büyük eglencemiz tombalaydi. Kahvelerde tombala çekilir ödül olarak ortaya kuzu, keçi konurdu. Hatta bir keresinde biz esek bile koyduk. Millet tombala çekilisi için kahvelere dolup tasardi. Ondan sonra tombala çekilisinden biriken o parayi da camilere, okula hibe ederdik ihtiyaçlarini gidermeleri için. Kahvelere meshur meddahlar gelirdi.Bir de eskiden Ramazanlarda Torbali’ya seyyar sinemalar gelir, Tren istasyonunun hemen yanina ekipmanlarini kurarlar biz de seyyar sinema izlerdik. Sinema makinesini elle çevirirler, perdeyi karpit lambasiyla aydinlatirlar sinema oynatirlardi. Bu dedigim 193738 senelerinde olan hadiseler. Babam burada istasyon sefiydi o zamanlar. Lorel Hardi gibi komedi filmlerini orada izledik. Elektrik olmadigi için sokaklarda fenerler vardi. Bir de fenerleri yakmakla görevli fenerci Mehmet amcamiz vardi. Hava karardiginda sokaklardaki fenerleri yakardi. Minarede de ezan sesi duyulmazdi. Dogru dürüst minare de yoktu. Sadece ufak bir cami vardi. Oruç açma zamani ahaliye davulla haber verilirdi. Iftarimizi davulla açardik. Caminin imaminin bile ayligi mahalle halki tarafindan ödenirdi. Muhtarlik bir liste yapar. O listede sirasi gelen herkes imamin iasesini karsilardi” diye konustu.
BAYRAM NESESIYLE GELIRDI
ÇOCUKLUGUNUN Ramazanlarinda sokaklarin ve evlerin neseyle dolup tastigini dile getiren Çetin Çorapçioglu, “Bayramlar çok neseli olurdu be. Bayram yerlerine panayir kurulurdu. Çocuklara para, çorap, mendil, çerez verilirdi. Sonra hiçbir bayramda böyle simdiki gibi sayfiye yerlerine tatile kaçmak yoktu. Millet bayram sabahi ezandan önce kalkar kapisinin önünü temizler sular, hazirligini yapar çocuklarini, misafirlerini beklerdi. Simdi bunlarin hiçbirisi kalmadi. Millet bayram geldigi zaman tatile kaçiyor. Evde olsalar bile çocuklar gelip kapiyi çaldigi zaman kapiyi açmiyorlar. Bunlar çok üzücü seyler elbet. Saygi sevgi ahbaplik vardi. Kahveler imsak vaktine kadar açik kalirdi. Firinlar haril haril çalisir pide çikarirlar. Insanlar evinden malzeme götürür kiymali, tahanli pide yaptirirlardi. Hazir tatli alinmazdi, bilinmezdi çünkü. Öyle ev tatlilari yapilirdi ki hanimlar hangimizinki güzel olacak diye yarisirlardi” dedi.