Biz üretmezsek siz aç kalırsınız

Göllüce Mahallesi'nde gerçekleşen meraların satışının durdurulması için dün Göllüce sakinleri belediye meydanında basın açıklaması gerçekleşti. Çok sayıda kişi açıklamaya destek verdi. Göllüceliler 'Biz üretemezsek herkes aç kalır' dedi. YAKLAŞIK 2 bin kişinin yaşadığı, geçim kaynağının büyük bir kısmının hayvancılığın oluşturduğu Göllüce Mahallesi'nde geçtiğimiz haftalarda meraların özelleştirilmesi iddiası nedeniyle büyük bir direniş gerçekleşmişti. Direnişe destek çığ [&hellip]

Biz üretmezsek siz aç kalırsınız

Göllüce Mahallesi’nde gerçekleşen meraların satışının durdurulması için dün Göllüce sakinleri belediye meydanında basın açıklaması gerçekleşti. Çok sayıda kişi açıklamaya destek verdi. Göllüceliler “Biz üretemezsek herkes aç kalır” dedi.

YAKLAŞIK 2 bin kişinin yaşadığı, geçim kaynağının büyük bir kısmının hayvancılığın oluşturduğu Göllüce Mahallesi’nde geçtiğimiz haftalarda meraların özelleştirilmesi iddiası nedeniyle büyük bir direniş gerçekleşmişti. Direnişe destek çığ gibi büyüyor. Birçok gazeteci, televizyon ve ajansın ziyaret ettiği mahallede büyük bir direniş hakim. Meralarda yeniden hayvanlarını otlatmak isteyen mahalle sakinleri dün Torbalı Belediyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Grup açıklamadan önce pazarın kurulduğu alanda sloganlar atarak pazarın içinde bir yürüyüş gerçekleştirdi. Mahalle için hukuki süreç başlatan Avukat Şehrazat Mercan’ın da katıldığı basın açıklamasına CHP, HDP ve Vatan Partisi ile birlikte sendikalar ve çok sayıda vatandaş destek verdi. Belediye önünde mahalleli kadınların okuduğu basın açıklamasından sonra Avukat Mercan hazırlanan dilekçeleri Belediye, Kaymakamlık, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ile Mal Müdürlüğü’ne verdi.

YAKICI ŞEKİLDE GÜNDEM OLDU

Mahalle adına basın açıklamasını gerçekleştiren kadınlar, “Bizler Göllüce Köyü’nde geçimini hayvancılık ve tarımdan sağlayan emekçi köylüleriz. Bütünşehir Yasası ile köylerin tüzel kişiliği sona erdirilmişse de geçimimiz, çalışma ve yaşamımız değişmemiştir. Daha önce 1968 yılında yine komşu Atalan Köyü ile birlikte ünlü Göllüce, Atalan ve Antalya Elmalı, toprak direnişine konu, mera sorunumuz; meralarımızla ilgili sicil oluşturulması işlemlerinin yapılmaması, eksik bırakılması nedeniyle ardından özel bir şirkete satılması ve şirketin mera parsel sınırlarına iş makineleriyle tel örgü çekilere yakıcı bir biçimde gündeme gelmiştir” dedi.

BİZLER YAŞARSAK KENTLER DE YAŞAR

Açıklamayı sürdüren kadınlar, “Halen fiilen, ağıllarımızın bulunduğu 23 ailenin doğrudan tüm köyün ise fiilen mera olarak yüzlerce yıldır kullanıla geldiği taşınmazların bir kısmının özel şahıslar adına tapuya kaydedilmiş olması onlara hak kazandırmaz. 4342 sayılı mera kanunun ve kadastro kanunun amir hükümleri gereği meralar özel mülkiyete konu edilemez, tapu çıkarılama, tahsis edilmesi dahi çok sınırlıdır.” diye belirtti. Açıklamanın sonuna doğru, “Göllüce köyümüzdeki meralar yaşam ve geçim alanımızdır. Her ne sebeple olursa olsun, elimizden alınması, çıkarılması düşünülemez. Bizler meralarımız olmazsa açlığa mahkum ediliriz. Bizler var olursak, yaşatırsak, üretirsek, kentler de yaşar. Milleti yaşamaya ve üretmeye ve meralarımızı yaşatmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.

MERCAN: BELEDİYE ÜSTÜNE DÜŞEN YAPMALI

Şehrazat Mercan ise kurulan Perşembe pazarına kastederek, “Oradaki sizi yaşatacak sebzeleri, meyveleri birilerinin üretmesi gerekiyor. Bunlar olmadığı sadece köyler değil kentler de aç kalır. Meralar kanunu özel kanunları var. Tapuda birilerine aitse oraya devletin dava açıp onu merak özel tüzüğüne kaydetmesi gerekiyor. Bugüne kadar Göllüce için eksik şeyler yapılmış biz bunları tamamlayacağız. Meralar yeniden Göllücelilerin olacak. Belediyenin üstüne düşmesi gerekiyor. Biz bugün yazdığımız dilekçeleri makamlara ileteceğiz. Takipçisi olacağız” dedi. İbrahim DANIŞ