Göçebeliğin son mirasçıları

Dedelerinden miras kalan Yörük kültürünü 60 yıldır devam ettirmeye çalışan Hüseyin- Ayşe Çetinkaya ailesi çadır geleneğini yaşatan son Yörük ailelerinden biri olarak göze çarpıyor YÜZYILLARDIR dağ eteklerinde göçebe olarak yaşayan Yörükler şehir yaşantısına yenik düşüp sayıları her geçen gün azalırken Torbalı'da çadır kültürlerini devam ettiren çok az sayıda aile bulunuyor. Çocuklarının okulu, ulaşım, şehirde yaşantının [&hellip]

Göçebeliğin son mirasçıları

Dedelerinden miras kalan Yörük kültürünü 60 yıldır devam ettirmeye çalışan Hüseyin- Ayşe Çetinkaya ailesi çadır geleneğini yaşatan son Yörük ailelerinden biri olarak göze çarpıyor

YÜZYILLARDIR dağ eteklerinde göçebe olarak yaşayan Yörükler şehir yaşantısına yenik düşüp sayıları her geçen gün azalırken Torbalı’da çadır kültürlerini devam ettiren çok az sayıda aile bulunuyor. Çocuklarının okulu, ulaşım, şehirde yaşantının rahatlığı ve hava şartları gibi nedenlerle çadır kültürlerinden vazgeçip şehirde yaşamaya başlayan Yörükler hayvancılıktan da uzaklaşırken Hüseyin Çetinkaya ve eşi Ayşe Çetinkaya, yıllardır dağ eteklerinde çadırlarda yaşamaya devam ediyor. Dedelerinden miras kalan Yörük kültürünü 60 yıldır yaşatmaya çalışan Hüseyin Çetinkaya 4 erkek çocuğu ve eşiyle Ahmetli- Sağlık Mahallesi arasında kalan bölümde koyun ve keçileriyle geleneğini yaşıyor.

“SÜTLERİ DONDURMACILAR İSTİYOR”

7 çocuklu Hüseyin- Ayşe Çetinkaya çiftinin 4 erkek 3 kız çocukları bulunuyor. Kızları evlendiği için aileden ayrılırken 4 erkekle çadırlarda yaşamını sürdüren Yörük ailesinin 200 koyun ve 150 keçisi bulunuyor. Küçükbaş hayvanlarının yün ve sütünü satarak geçimini sağlayan Çetinkaya ailesi kurban zamanında ise ayırdıkları hayvanları satıyor. Koyun ve keçiler günde 2 defa olmak üzere sağılırken toplanan sütler mandıraya veriliyor. Dondurma satıcılarının da yoğun talepte bulunduğu sütler hayvanların doğal ortamda yetişmesinden dolayı oldukça lezzetli oluyor.

YILLARA MEYDAN OKUYORLAR

Özellikle Ahmetli ve Sağlık Mahallelerinin üst kesimlerinde yaşayan Yörük ailelerinin sayısı ciddi derecede azalırken, kendileri dışında çadır yaşantısı süren sadece bir aile kaldığını ifade eden Yörüklerin efesi 60 yaşındaki Hüseyin Çetinkaya, “Şehir merkezinde yaşantı daha kolay. Her şey elinizin altında. Fakat biz yıllardır kültürümüzü yaşatmaya devam ediyoruz. Şuan da bildiğimiz kadarıyla Ahmetli Mahallesi’nin üst kesiminde çadır kültürünü yaşamaya devam eden sadece bir aile bulunuyor. Yörük kültürü her geçen gün ölüyor” şeklinde konuştu.

YÖRÜK İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Yörükler, onlar göçebeliğin günümüzdeki temsilcileri. Hayvanlarına daha iyi otlaklar bulmak amacıyla mevsimler boyu göç edip duran topluluklar… “Yörük” kavramının ortaya çıkışı ve kaynağı konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmekle birlikte, 12-13. yüzyıllardan sonra Türklerin hızla göçebelikten yerleşik hayata geçtikleri süreçte, göçebeliği devam ettirenlere Yörük denildiği ve o zamanlardan beri bu adın kullanıldığı görüşü daha çok kabul görüyor. Yakın tarihlere kadar tamamen göçebe veya yarı göçebe bir hayat süren Yörüklerin bugün ekseriyeti yerleşik hayata geçmişler