İzmir Bölgesel İçtihat Forumu başladı
Yargıtay Başkanlığı ile İzmir Ekonomi Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “Vergi, Dolandırıcılık ve Belgede Sahtecilik Suçları” konulu İzmir Bölgesel İçtihat Forumu, bir otelde başladı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, sosyal yaşamdaki değişimin hızının, teknolojik gelişmeler nedeniyle gün geçtikçe arttığını belirterek, “Ceza hukuku, bu değişimlere cevap verebilecek şekilde yeni suç tanımlarını yapmalı, toplumu suça karşı koruyabilmeli ve değişimleri zamanında algılayabilecek hassas mekanizmalar oluşturmalıdır.” dedi. Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, açılışta, Yargıtayın hukuki denetim yapmak ve hukukun tüm ülkede eşit şekilde uygulanmasını sağlamak üzere iki temel işlevinin olduğunu belirtti. Yargıtayın en önemli görevinin hukuki güvenliği, kanun önünde eşitliği ve hukuki öngörülebilirliği sağlamak amacıyla içtihat birliğini gerçekleştirmek olduğuna işaret eden Akarca, “Bölgesel içtihat forumunun en önemli amacı, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının Yargıtay içtihatları ile uyumlaştırılmasıdır. Bu nedenle düzenlediğimiz bölgesel içtihat forumu, yüksek mahkemelerin eğitici rolü ve adalet politikalarına katkı sağlama görevi ile tam bir tutarlılık içerisindedir.” diye konuştu.
FARKLI GÖRÜŞLER KAZANDIRIR
Hakimin, bilimsel görüşlerden faydalanmasının aynı zamanda temel bir hukuk ilkesi olduğuna dikkati çeken Akarca, iyi işleyen bir hukuk sistemi için yasama ve yargı kadar öğretinin de önem taşıdığını anlattı. Akademisyenlerin bilgi ve deneyimleri ile yargı uygulamasına katkı sunmaları ve içtihat tartışmalarına katılmalarının bölgesel içtihat forumunun temel bir özelliği olduğunu kaydeden Akarca, “Farklı bakış açıları sayesinde edinilecek bilgi ve deneyimler ile görüş alışverişi, içtihat geliştirme bağlamında da şeffaflık ve hesap verebilirliği destekler.” değerlendirmesinde bulundu.
VERGİ SUÇLARINA İLİŞKİN KARARLARIN TEMYİZ ORANI
Kamu giderlerinin karşılanmasının ana kaynağının vergi olduğunu vurgulayan Akarca, vergilerin zamanında ve tam olarak toplanmasının, hem devlet ve toplum düzeninin devamı hem de vergi yükünün dengeli ve adil dağıtılması bakımından önemine işaret etti. Anayasa’nın 73’üncü maddesine göre herkesin kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü olduğunu belirten Akarca, şöyle devam etti: “Vergi suçları, adalet, ticaret, mali ve kamu yönetimi gibi farklı alanlara sirayet eden çok boyutlu bir olgudur. Ticaret hayatına ve ekonomik düzene etkileri ile soruşturma ve kovuşturma usulünün Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen suç tiplerine göre farklılık göstermesi gibi hususlar dikkate alındığında, vergi suçlarının ayrı bir uzmanlık konusu olduğu açıktır. Vergi suçlarına ilişkin kararların temyiz incelemesi sonucunda 2017’de yüzde 70, 2018’de yüzde 77, 2019’da yüzde 62, 2020’de yüzde 70 oranında bozma kararı verilmiştir. Yargıtay ceza dairelerinin 2020 yılında verdikleri bozma kararı oranının yüzde 30 olduğu dikkate alındığında, vergi suçlarında bozulan dosyaların oranının diğer suçlara göre iki kattan daha fazla olduğu söylenebilir. Bu durum da adli kalite bakımından konunun ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.”
DOLANDIRICILIK VE BELGEDE SAHTECİLİK SUÇLARI
Akarca, gelişen teknoloji ile klasik anlamdaki belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarına yeni bir boyut eklendiğini söyleyerek, “Bu konudaki güncel gelişmelerin ve yeni suç işleme yöntemlerinin ele alınması, hukuk sisteminin günün ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmaması bakımından kritik önem taşımaktadır.” diye konuştu. “Sosyal yaşamdaki değişimin hızı, teknolojik gelişmeler nedeniyle gün geçtikçe artmaktadır. Ceza hukuku bu değişimlere cevap verebilecek şekilde yeni suç tanımlarını yapmalı, toplumu suça karşı koruyabilmeli ve değişimleri zamanında algılayabilecek hassas mekanizmalar oluşturmalıdır.” ifadelerini kullanan Akarca, kanunlar çerçevesinde günün ihtiyaçlarına cevap verebilecek yorumlarla toplumsal düzeni ve sosyal barışı teminat altına alan içtihatların geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. İçtihat forumlarına devam edeceklerini kaydeden Akarca, “Dolandırıcılık ve belgedeki sahtecilik suçları uygulamada en sık karşılaşılan suçlar arasında yer almaktadır. Bu suçlara ilişkin içtihatların doğru bir şekilde bilinmesi ve takip edilmesi, büyük sayılara ulaşan davaların da doğru bir şekilde sonuçlandırılması anlamına gelir.” dedi.
5 MİLYONDAN FAZLA KARAR ERİŞİME AÇILDI
Yargıtayın son yıllarda çok önemli yapısal reformlar gerçekleştirdiğini belirten Akarca, şöyle konuştu: “Şunu gururla ifade etmek isterim, Türkiye Cumhuriyeti Yargıtay Başkanlığı, Yargıtay içtihatlarının erişime açılması için 5 milyondan fazla kararı erişime açmıştır. Bu konuda kişisel verilerden arındırılmak suretiyle büyük bir çaba içindeyiz. Ancak bunu yeterli görmüyoruz o içtihatların da gerçekten en önemlilerinin ön plana çıkarılarak uygulamacılara ışık tutması açısından da yedekli veri tabanı ve altyapı çalışmalarımız teknik düzeyde sürmektedir.” İzmir Ticaret Odası (İZTO) Başkanı Mahmut Özgener de her suç için ayrı ihtisas mahkemesi kurulmasının mümkün olmayacağını ancak iş yoğunluğu göz önüne alındığında uzmanlaşmanın gerekli olduğuna inandıklarını dile getirdi. İzmir Ekonomi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Aşkar, hukukun hayatın her alanında büyük önem taşıdığını belirterek, forumun başarıyla tamamlanmasını diledi. Forumun açılışına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Yargıtay Birinci Başkanvekili Eyup Yeşil, Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ali İhsan Öztekin, Yargıtay üyeleri, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Öztürk, cumhuriyet savcıları, tetkik hakimleri ve akademisyenler katıldı.