Kemençeyi aglatan adam: Nihat Dogu

Müzik hayati boyunca Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Ahmet Özhan, Behiye Aksoy, Bülent Ersoy, Ahmet Özhan gibi dev isimlerle çalisan Nihat Dogu, bir dönem avukatlik yaptigi Torbali’da hayatinadevam ediyor.

TORBALILI kemençe sanatçisi Nihat Dogu 82 yasinda olmasina ragmen bir hayat adadigi müzikten kopmuyor. Çocukluk yilarinda ilgi duydugu Türk Sanat Müzigi’nden bir daha da kopamayan Dogu, TRT’nin Istanbul ve Izmir Radyolarinda kirk iki yil saz sanatçisi olarak çalistiktan sonra emekli oldu. 1930 yilinda Kusadasi’nda dünyaya gelen Nihat Dogu’nun yolu evlilik sonrasinda Torbali’ya düsmüs. Torbali’da 9 sene avukatlik meslegini icra eden daha sonra egitimini gördügü hukuk meslegini birakarak kendisini tamamen müzige adayan Dogu, su günlerde Torbali Türk Sanat Müzigi Dernegi’nde kemençe çaliyor. Müzik hayati boyunca Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Ahmet Özhan, Behiye Aksoy, Bülent Ersoy, Ahmet Özhan gibi dev isimlerle çalisan Nihat Dogu Türk müziginin son yillarda epey yozlastigini söyledi. Torbali’da sanata ve sanatçiya hiç deger verilmediginden yakinan Dogu, “Torbali’da para biriktirmekten baska bir sey bilmeyen bir sürü insan var. Böyle bir ortamda sanatin ve sanatçinin unutulmasindan dogal bir sey yok”

KEMENÇEYLE TANISMA

NIHAT Dogu’nun 60 yildir çaldigi kemençe ile tanisma hikayesi oldukça ilginç.Çocukluk yillarinda radyo dinlerken dönemin ünlü kemençe üstadi Aleko Bacanos’u dinleyen Dogu “Aleko Bacanis çok güzel,duygulu br kemençe taksimi yapti.Çok güzel duygulu bir taksimdi.Hem taksimi hem de çalisini çok sevdim.Sonra kafama koydum “Alko’dan kemençe dersi alacagim” dedim. Alacagim ama elimde ne kemençe ne de ders alacak imkan var, ne de Aleko’yu taniyorum. Önce bir kemençe aldim sonra da Aleko Bacanis’in çalistigi gazinoya gidip onunla tanistim. Yalvar yakar kendisini ders vermeye ikna ettim” dedi. Kemençenin kendisi için çok degerli bir enstrüman oldugunu ifade eden Dogu “2004 yilinda bir kalp krizi geçirdim, o kalp krizi sonrasinda ellerim uyustu ve hiç kemençe çalamaz oldum. Aslinda kemençe çalmayi tamamen birakmistim ama kemençe beni birakmadi ve daha sonra yeniden çalmaya basladim” dedi.

AVUKATLIGI BIRAKTI MUZIKTE KARAR KILDI

LISEYI bitirdikten sonra hukuk ögrenimini tamamlayarak avukatlik meslegine atildigini ifade eden Nihat Dogu “9 yil avukatlik yaptim ama bu meslegi hiç sevemedim. Daha sonra meslegi birakip kendimi tamamen müzige adadim. Müzik sag olsun bizi aç açik birakmadi. Iki çocugumu büyüttüm. Geçinip gittik” dedi.

40 MEMLEKET DOLASTIM

MUZIK sayesinde Türkiye’nin tamamini bunu yani sira belli basli Avrupa ülkelerini gezme firsati yakaladigina deginen Dogu “Cezayir, Tunus, Misir, Isviçre, Italya, Ingiltere, Fransa, Japonya, Isveç gibi daha birçok ülkeyi görme firsati buldum. Buralara konser için ya da Mevlevi ayinleri için gidiyorduk. Bu ülkeleri gezmek ufkumuzu açti. Kimi ülkelerin haline bakip Türkiye’de yasadigimiz için sükrettik kimi ülkelere de bakip ‘Neden bizim ülkemizde de hayat böyle degil’ diye gipta ettik” dedi. Avrupa’da sanatçiya çok büyük saygi oldugunu dile getiren Dogu, “Almanya’da yasadigim bir hadiseyi unutamam. Bir süpermarkette alis veris yapiyordum oradaki bayana sanatçi oldugumu söyleyince kendisine çeki düzen verdi. Önlügünü ilikledi. Avrupa’nin neden bizden daha ileri oldugunu orada anladim”

TURK MUZIGI YOZLASTI

GEÇMIS yillara nazaran Türk müziginin büyük bir yozlasma ile karsi karsiya bulunduguna deginen Dogu “Bu yozlasmayi gayet normal görüyorum. Çünkü tüm radyolarda televizyonlarda aksamdan sabaha kadar müzik adina bir sürü gürültü yükseliyor. Geldigimiz noktada dogru dürüst Türk müzigi yapan kisi azaldi ama konservatuarlardan hala piril piril çocuklar yetisiyor. Ne yazik ki halk da bunu dinlemiyor. Toplumlar böyle yozlastirilir. Bir toplumun icra ettigi ve dinledigi müzik o toplumun aynasi gibidir. Türkiye’de toplumla birlikte maalesef müzik de yozlasti. Kültürsüz toplumlarin sonunun yikim oldugunu herkes bilir. Türk müzigindeki yozlasmanin planli olarak yapildigini düsünüyorum. Kitleleri yozlastirip köle haline getirmenin bir yolu da sanati yozlastirmak. Türkiye’nin sanatsal anlamda yasadigi kisirdöngünün bir nedeni de bu” dedi. Kendisinin gençliginde her evde müzikle ilgilenen birkaç kisinin bulunduguna deginen Dogu, “O iklimi özlememek mümkün degil. O dönemde herkes kiyisindan kösesinden de olsa Türk müzigi ile sanatla ilgilenirdi. Simdilerde durum çok vahim. Birakin sanatla ilgilenmeyi dogru dürüst sanat müzigi zevki olan insan bile kalmadi” dedi.

82 YASIMDA HÂLÂ TALEBEYIM

KENDISINI hayata baglayan en önemli unsurun müzik tutkusu oldugunu ifade eden Nihat Dogu “Benim yasimdakiler merdiven bile tirmanamiyor. Ben ise kendimi hala genç hissediyorum.70 yillik müzisyenim ama kendimi gelistirmek için hiçbir firsati kaçirmiyorum. Hala bir talebe gibiyim ve sürekli yeni seyler ögreniyorum. Birçok akrabam bana ‘hala kemençe çalmaktan bikmadin mi?’ diyorlar. Ben sadece kemençe çalmakla kalmadigimi kitap okudugumu ve arsivimizdeki eski kayitlari derleyip topladigimi merak edenlere verdigimi ve yeni çikan CD’leri takip ettigimi ve hala bir seyler ögrendigimi söyledim” dedi.

TORBALI’DA SANAT SAHIPSIZ

TURKIYE’DE oldugu gibi Torbali’da da sanata olan ilginin istenen seviyede olmadigini dile getiren Dogu, “Torbalida çok enteresan bir durum var. Burada halk para biriktirmeye gayret eder ama onu da ne hikmetse yemez. Burada 9 sene avukatlik yaptigim için biliyorum. Adamin kirk tane dairesi var ama o parayla ne gezer tozar ne de parasinin bir kismini sanata harcar. Buranin en zengin adami bile bir vapura atlayip Avrupa’yi gezmis degildir ama zenginligiyle övünür durur. Parasi bol ama hayati ev ile kahve arasinda geçen bir zengin profili var burada. Adam zengin sadece onun haricinde ne sanatla ne de baska bir seyle ilgisi yok. Böyle bir yerde sanatin ve sanatçinin desteklenmesi, gelisme göstermesi düsünülebilir mi? Adamin hayattaki tek amaci bol para kazanmak bir de bizim gibi parasizlarla alay etmek” dedi. Torbali Sanat Müzigi Dernegi’nin ilçede sanat adina bir varlik göstermeye gayret ettigini ifade eden Nihat Dogu, “Sanat Müzigi Dernegi elinden gelen çabayi gösteriyor ama onun da imkânlari oldukça kisitli. Balçova’daki Dernegi tamamen Balçova Belediyesi finanse ediyor. Bizim belediye Sanat Müzigi Dernegini biraz destekliyor ama daha çok desteklemesi gerektigi kanaatindeyiz”