Krizden sonra hayata bakis açim degisti
Torbali'nin önemli markalarindan biri olan Demente Mobilya kapilarini Büyük Torbali Gazetesi'ne açti. Demente Mobilya'nin dünden bugüne uzanan öyküsünü fabrikanin yönetici Alper Yilmaz ile konustuk. PAZARTESI Sohbetlerimizin bu haftaki konugu Demente Mobilya'nin yöneticisi Alper Yilmaz. Bir aile sirketi olan Demente Mobilya, Torbali'dan dünyaya açilmis firmalarimizdan biri. Alper Yilmaz ile çirakliktan fabrika yöneticiligine uzanan öyküsünü ve Demente [&hellip]
Torbali’nin önemli markalarindan biri olan Demente Mobilya kapilarini Büyük Torbali Gazetesi’ne açti. Demente Mobilya’nin dünden bugüne uzanan öyküsünü fabrikanin yönetici Alper Yilmaz ile konustuk.
PAZARTESI Sohbetlerimizin bu haftaki konugu Demente Mobilya’nin yöneticisi Alper Yilmaz. Bir aile sirketi olan Demente Mobilya, Torbali’dan dünyaya açilmis firmalarimizdan biri. Alper Yilmaz ile çirakliktan fabrika yöneticiligine uzanan öyküsünü ve Demente Mobilya’nin öyküsünü konustuk. Gelin hep birlikte röportaja devam edelim.
Alper Yilmaz kimdir? Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ardahan dogumluyum. 1989’daArdahan’dan Izmir’e geldik. 12 yasinda Izmir’e geldigimde mobilya sektöründe çirakliga basladim. Karabaglar’da çiraklik ve kalfalik dönemimiz geçti. Daha sonra kendimize ufak bir atölye kurduk. 1998 yilinda askerden geldikten sonra atölye kuruldu. 100 m2 bir atölye de üç kardes basladik. O zamanlar tabi üretici çok degerliydi. Ureten azdi. Bizde o enerjimizi iyi bir sekilde kullandik. O tarihten itibaren gece-gündüz çalisarak isimizi belirli noktalara getirmeye çalistik. Baskalari 20 takim üretirken biz 100 takim üreterek bugünlere geldik. Elbette inisli çikisli süreçler yasadik. 2008 yilinda bir duraksama yilimiz oldu. Ama sükür simdi hem mobilya sektöründe hem de insaat sektöründe devam ediyoruz.
YATIRIMLARIMI TORBALI’YA YAPIYORUM
Torbali’ya ne zaman geldiniz?
2007 yilinda suan bulundugumuz (Yazibasi) yere geldik. Karabaglar’daki yerimiz metrekare olarak yetmemeye baslamisti. Torbali’ya gerek ulasim ve tedarik olarak gerekse genis ve düz alanlarin bulunmasi sebebiyle gelmis olduk. Iyi ki de gelmisiz. Çünkü Torbali, Izmir’de çok farkli bir konuma sahip. Ben Torbali’yi gerçekten çok sevdim. Suanda da bütün yatirimlarim Torbali’dadir. Ne is yaparsam yapayim burada yapiyorum.
Isim olarak Yilmaz Kardesler Mobilya ne zaman Demente Mobilya oldu? Neden “Demente” ismiyle devam ettiniz?
Torbali’ya tasinmamizla birlikte “Demente” markasini kurduk. Yeni bir vizyonla Torbali’ya gelmistik. Bu vizyona ilk olarak isim degisikligiyle basladik. Demente ismi mobilya sektörünü çagristiracak bir isim. Demente mobilyanin portatifi anlamina geliyor. Bunu biraz dönüstürerek Demente yaptik. Kurumsallasma için marka ismi çok önemli. Bunun faydasini çok gördük diyebiliriz. Yaklasik 7 yildirda Demente markasiyla güçlenerek yolumuza devam etmekteyiz.
Bayileriniz ve satis noktalariniz nereleri kapsiyor?
Bizim bayi ve satis agimiz Türkiye’de Ankara’dan batiya taraf olan her yeri kapsiyor. Ege,Akdeniz,Marmara, Iç Anadolu bölgelerine ürünlerimizi satiyoruz.
Hangi ülkelere ihracat yapiyorsunuz?
Libya,Misir, Mozambik,Filistin,Irak basta olmak üzere Ortadogu ve Afrika ülkelerine ihracat yapiyoruz.
Ihracat firmaniz için beklentilerinizi karsiladi mi?
Insanoglu her zaman daha fazlasini ister. Çok büyük hayaller kurmuyoruz ama hedefimiz her sene ihracat oranimizi yükseltmek. Nitekim her yil hem ihracat yaptigimiz ülke sayisi hem de satis oranlarimiz artiyor. Bizi tatmin edecek rakamlara çok sükür ulasiyoruz.
Demente Mobilya ayni zamanda bir aile sirketi,kardesler arasinda nasil bir görev bölümü var?
Bülent Bey üretim ve toptan satis agirlikli çalisiyor. Deniz Bey perakende kismiyla ilgileniyor. Ben de finans ve yönetim olarak ilgileniyorum. Burada ayni zamanda akrabalarimiz çalisiyor. Sülalemiz burada çalisiyor diyebilirim.40 kisi sadece kendi akrabalarimizdan firmamizda çalisiyor.
Kaç kisiye istihdam sagliyoruz?
Dönemsel olarak degismekle birlikte firma bünyesinde 100’e yakin kisi çalisiyor. Tedarikçilerimizle birlikte bir çok insana ayrica destek olmus oluyoruz.
Mobilya sektörünü nasil görüyorsunuz? Son zamanlarda bir durgunluk oldugu gözlendi, bu böyle devam eder mi?
Mobilya sektörü hiçbir zaman bitmeyecek ve sürekli de ihtiyaç duyulacak bir sektördür. Su var her sektörde oldugu gibi mobilya da duragan dönemler oluyor. Ama bu duragan dönemler ayni zamanda bir sonraki senenin patlama yapacagini da haber veriyor. Bir sene durgunsa ertesi sene daha çok hareketli oluyor. Biz 2014’te duragan bir dönem yasadik ama 2015 yilinda ciddi bir hareketlilik bekliyoruz. Sinyaller o yönde geliyor.
TURKIYE’DE HEP TEMKINLI OLMAK LAZIM
Türkiye ekonomisinde bir duraganlik söz konusu sizce bu daha sürer mi?
Simdi Türkiye’de söyle bir durum var. Ekonomi iyi oldugu zaman her tarafa yansiyor ve herkese bir canlilik geliyor. Durdugu zaman ise yine herkesi etkiliyor. Dönemsel olarak sürekli degiskenlik gösteriyor. Türkiye’de yasiyoruz artik buna alismamiz lazim. Ticaret erbabi olarak küçük yaslardan beri ticaretin içindeyim ve kendi isimi yapiyorum. Sunu ögrendim ki Türkiye’de ne yaparsaniz yapin siz de kaynaklanmayan dis etkenler belirleyici oluyor.Türkiye’de hep temkinli olmak lazim. Hayallere kapilmadan kontrollü gitmek gerekiyor. Buna ayak uydurmaliyiz. Geldi, gitti, batti, çiktilara bakmadan akilci hareket etmeliyiz.
2008 KRIZINDEN SONRA HAYATA BAKIS AÇIM DEGISTI
Baktiginiz zaman sanayicilerimizin hep bir kirilma noktasi dedigi dönemleri olmustur. Sizin böyle bir döneminiz oldu mu?
Benim böyle bir dönemim oldu. Biz çok çalisarak bugünlere gelmis bir firmayiz. 2008 yilina kadar çok güzel basarilarimiz oldu. 2008 kriziyle birlikte ülkede oldugu gibi biz de ciddi bir kriz yasadik. O zaman yaptigim hatalari simdilerde görmeye basladim. Bazi kötü seyler iyi seylerinde habercisi oluyor. O dönem yasadiklarim simdi önümü aydinlatiyor.
FAZLA RISKE GIRMEMEK GEREKTIGINI ÖGRENDIM
2008 krizi hayata bakis açimi degistirdi. Birincisi Türkiye’de fazla riske girmemek gerektigini ögrendim. 10 birim sermayem varsa hepsini bir isi baglamamam gerektigini, insanlara çok fazla güvenmemem gerektigini ögrendim. Simdi bizim sektörümüzde isler biraz vadeli dönüyor. Bir yillik,15 aylik vadeler oluyor. Günlük degisen bir ülkede 10-15 ayda neler degisiyor. Bu yüzden daha emin adimlarla, daha saglam hareket etmeyi ögrendik.
AILE SIRKETINDE SEN-BEN DURUMU OLMAMALI
Demente Mobilya bir aile sirketi. Biliyorsunuz Türkiye’de aile sirketlerini yönetmek oldukça zahmetli bir is, siz bunu nasil sagliyorsunuz?
Birlikten kuvvet dogar. Ben tek basima bu kadar yükün altindan kalkamam. Çevrende dürüst ve kaliteli insanlari yetistirip güvenmem lazim. Sen her kapiyi tutamazsin. Aile sirketinin olmanin riskleri de var avantajlari da. Riskleri; sen,ben olayina girmeyeceksin. Söz hakki ben de olacak,sen de olacak gibi seylere takilmayacaksiniz.
YETENEGE GÖRE GÖREV DAGILIMI OLMALI
Büyük, küçük kardes olarak bakmayacaksiniz. Ben ortanca kardesim ama finans ve yönetime bakiyorum. Herkesin kendine göre bir yetenegi vardir. Kimi üretimde iyidir, kimi satista, kimi finansta. Önce bunu belirlemek gerekiyor. Yetenege göre görev dagilimi olmali.
SIRKETIN MENFAATI HERSEYDEN USTUNDUR
Herkes ister ki benim sözüm geçsin bu ana sikintilardan biridir. Prensip sirketin menfaati olmali. Sirketin menfaati her seyden üstündür. Bu çalisanlar için de geçerli. Çalisan bir durumda bir karar almasi gerekiyorsa her zaman bana soracak diye bir sey yok. Eger yapacagi sey sirketin menfaatineyse kendisi karar vermeli. Eger aile sirketini yönetme yetenegini kendisinde görmüyorsa bu yetenegi olan birine bu görev verilmeli. Burada kriter sirketin menfaatidir. Biz hem kardes hem arkadas gibiyiz. Isi eve tasimayiz. Bir yere gidersek beraber gideriz. Disaridan arkadaslara da çok ihtiyaç duymuyoruz neden çünkü bir sey yapiyorsak ailemizle birlikte yapiyoruz bu da bizi daha mutlu ediyor.
URETTIGIMIZ URUNLERIN ARKASINDAYIZ
Fabrikada bir tadilat ve yenilenme süreci oldu. 2015 sezonuna hazir misiniz?
Biz bu sene kendimizi yeniledik. Yatak ve koltuk ürünlerimizde önemli degisiklikler yaptik. Yeni modeller gelistirdik. Torbali’ya özel fiyatlar belirledik. Biz Torbali’dan kazaniyoruz. Bu yüzden Torbali’da kazandigimizi yine Torbali halkina ekonomik ve kaliteli mobilya üreterek geri ödemeye çalisiyoruz. Bizden mobilya alanlara su oldu, bu oldu dedirtmedik. En ufak bir sorunda telefon açanlara bile hizli bir sekilde servisimizi yönlendirerek çözümler ürettik. Insanlar kolay para kazanmiyor. Bizim markamizla alinan ürünlerin arkasindayiz bir sorun oldugunda her zaman çözüm için haziriz.
Torbali’nin gelisimini nasil degerlendiriyorsunuz?
Biz Izmir kökenli bir firmayiz. Izmir’de genis bir çevremiz var. Sürekli bir ragbet oldugunu görüyoruz. Halen Torbali’yi bir köy gibi görenler var. Torbali’ya geldiklerinde bu duruma çok sasiriyorlar. Buradaki konutlari gezdiklerinde çok begeniyorlar. Bana göre Torbali çok temiz, güvenli ve güzel bir yer. Her geçen gün Izmir’in gözdesi olma yolunda ilerliyor.
Torbali’da gördügünüz eksiklikler nelerdir? Su da olsa daha iyi olur dediginiz önerileriniz var mi?
Biz ilk geldigimizde Torbali’da zaman geçirebilecegimiz yerler yoktu. Simdi yeni yeni birkaç gelisme oldu ama bu çok yetersiz. Özellikle kis aylarinda ailecek gidebilecegimiz bir yer yok. Bu yüzden insanlar Izmir’e gitmek durumunda kaliyor. Büyük bir sinema, alisveris merkezi Torbali’da yok. Böyle olunca Torbali’nin parasi Torbali’da kalmiyor. Izmir’de harcaniyor. Bunun için gerek belediyeler gerekse isadamlari Torbali’ya daha çok yatirim yaparak Torbali’nin parasinin burada kalmasini saglayabilir. Bunlarinda zamanla olusacagini düsünüyorum.
GENÇLER ÖMURLERINI BILGISAYAR BASINDA TUKETMESIN
Gençlere neler tavsiye edersiniz?
Gençlerimiz bilgisayar basindan baslarini kaldirip, zamanlarini oyunlara feda etmemeli. Simdiki nesil ömrünün yarisini okumakla, ders çalismakla ve bilgisayar basinda zaman öldürmekle geçiriyor. Ilkögretim, lise, üniversite derken gerçek hayattan habersiz 30 yasina geliyor. Ömrünün yarisi ne oldu, gitti. Bu yüzden aileler küçük yaslardan itibaren çocuklarini gerçek hayatin zorluklarinin farkinda olarak yetistirsin. Gençler de firsat buldukça tatillerde is hayatinda çalismaya baksinlar. Bir fabrikada iki kisi masa basindadir gerisi emek ile çalisir. Biz bilisim ülkesi degiliz ki herkes bilgisayar basinda olsun. Bu yüzden gençler erken yaslarda hayatin gerçek yönlerini tanimali.
Birazda özel hayatinizdan bahsedelim. Bos vakitlerinizde neler yaparsiniz?
Bizim haftanin her günü çalistigimiz oluyor. Hafta sonlari magazalari ve bayileri geziyoruz. Bunlardan vakit bulursak ailemizle zaman geçiriyoruz. Bazen baliga gidiyoruz. Baliga gidersek de yine kardeslerimle gitmeye çalisiyorum.
Son olarak Torbalililara iletmek istediginiz bir mesajiniz var mi?
Çok güzel bir yerde yasiyoruz. Torbali gerçekten Türkiye’de çok özel bir yere sahip. Insanlarda hep bir özenti vardir. Izmir’de oturan Istanbul’a, Istanbul’da oturan Izmir’e,köyde oturan kente,kentte oturan köye özenir. Yasadigimiz Torbali öyle bir yer ki sehir dersen sehir, köy desen köy, kasaba desen kasaba, sanayi desen sanayi. Torbali böyle nadir bir yer. Hepimiz Torbali’nin kiymetini bilelim,ilçemize sahip çikalim.