Kurban pazarı kan ağlıyor
Kurban Bayramı'na sayılı günler kala pazar esnafı isyanın eşiğine geldi. Pazarın kurulduğu günden bu güne satışların yok denecek seviyede az olduğunu ifade eden hayvan besicileri pazarın koşullarından da son dere rahatsız olduklarını ifade ediyorlar.
Kurban Bayramı’na sayılı günler kala pazar esnafı isyanın eşiğine geldi. Pazarın kurulduğu günden bu güne satışların yok denecek seviyede az olduğunu ifade eden hayvan besicileri pazarın koşullarından da son dere rahatsız olduklarını ifade ediyorlar.
HAYVANLARI DAMDAN ÇIKARMAYA DEĞMİYOR
Yazıbaşı Mahallesi’nde kurulan kurban pazarında esnaf satışların düşüklüğünden dert yanıyor. Günler önce kurulan pazarda hayvan satıcıları satışların düşüklüğünden dert yanıyor. Pazara küçükbaş hayvan getiren Muharrem Çok 10 günde sadece 3 tane koyun satabildiklerini ifade ederken; “B uraya geleli 10 gün oldu müşteri gelmiyor. Gelenler fiyatları yüksek buluyorlar, çoğu müşteri pazarlığa bile girmiyor. Olan hayvanlarımıza oldu hayvanları damdan çıkarmaya değmiyor.” şeklinde konuştu.
“ZARARLA KAPATACAK GİBİYİZ”
Bir başka hayvan satıcısı Erkan Güven ise piyasanın daha önce hiç olmadığı kadar durgun olduğunu söylüyor. Güven; “Pazarın kurulduğu günden beri buradayız. Şimdiye kadar yaptığımız satış hayvanları buraya getirmek için verdiğimiz nakliye parasını ancak çıkarttı. Umudumuz arife gününde demek istiyoruz ama öyle görünüyor ki bu bayramı zararla kapatacağız.” dedi.
“PERİŞAN OLDUK”
Erzurum’dan büyükbaş hayvan getiren Süleyman Çakar satışların düşüklüğünün yanı sıra bir başka problemlerinin de pazar yerinin koşulları olduğunu ifade ediyor. Sunulan imkanların kendilerinden alınan paraya göre çok kötü durumda olduğunu dile getirdi. Çakar kısaca şöyle konuştu. “Ben iki adet yer kiraladım ve bunun için belediyeye 4 bin lira para ödedim. Koskoca Pazar yerinde sadece iki çeşme var. Su tankları yetersiz hayvanlara su vermek için savaş veriyoruz resmen. Öte yandan lavabolar da yetersiz burada hiç yoksa 300 tane insanız ve biri kadın üç lavabo var birinin kapısı kapanmıyor. Bu da yetmezmiş gibi burada her şey çok pahalı. Bir tane büfe gibi bir yer kurulmuş, yarım litrelik suyu 2 liradan satılıyor. Nakliye dahil şu ana kadar 30 bin lira masraf yaptım ancak 6şar bin liradan iki tane inek satabildim. Perişan olduk.”
Sinan TEKDEMİR
