Kurtuluş mücadelesine tanıklık etmiş bir köyüz

BÜYÜK Torbalı Gazetesi her hafta bir muhtarla gerçekleştireceği röportajların ilkini Sağlık Mahalle Muhtarı Veli Gözlek ile gerçekleştirdi. Yunanlıların saldırdığı ilk topraklardan olan Sağlık Mahallesi'ne adını ise ulu önder Mustafa Kemal Atatürk koydu. Onlarca kişinin ölmesine neden olan gölden adını alan ıslahtan sonra adı değişen bu şirin köy tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. İçinden İZBAN'ın geçeceği [&hellip]

Kurtuluş mücadelesine tanıklık etmiş bir köyüz

BÜYÜK Torbalı Gazetesi her hafta bir muhtarla gerçekleştireceği röportajların ilkini Sağlık Mahalle Muhtarı Veli Gözlek ile gerçekleştirdi. Yunanlıların saldırdığı ilk topraklardan olan Sağlık Mahallesi’ne adını ise ulu önder Mustafa Kemal Atatürk koydu. Onlarca kişinin ölmesine neden olan gölden adını alan ıslahtan sonra adı değişen bu şirin köy tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. İçinden İZBAN’ın geçeceği mahallenin muhtarı muhabir arkadaşımızın sorularını içtenlikle yanıtladı.

Muhtarım merhaba, öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz?

1952 Tire doğumluyum. Ailemin bazı sorunları nedeniyle 1954 Tulum, 1963’te ise şu an muhtarlığını yaptığım Sağlık Köyü’ne taşındık. İlkokulu burada, ortaokul ve liseyi Torbalı’da okudum. 7 çocuklu ailenin bir üyesiyim. İki abim ve bir ablam vefat etti. Askerliğe gittikten sonra o zaman aldığım tahsil polis olmama yetiyordu. Polis oldum ben de. Erzurum, Ankara, İzmir’de görev yaptıktan sonra 1998!de emekli olup çiftçilik ve pazarcılık işine başladım.

Muhtarlık süreciniz nasıl oldu?
Cevap: Geçtiğimiz dönem de aday olmuştum kazanamadım. Nasipte bu dönem kazanmak varmış. 12 oy farkla muhtar oldum.

Mahalle hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sağlık Mahallesi 60 hane, 150 nüfuslu çok güzel bir mahalle. 12 öğrencimiz var. Mahallemizde okul yok. Okulu bitiren mahallemizden ayrıldı, çocuklarım da dahil. Genelde yaşlıların yaşadığı, Torbalı’dan ve çevre yerlerden insanların yaşamak istediği bir yer.

ATATÜRK: BÖYLE İSİM OLMAZ!

Mahallenin tarihi hakkında bildiklerinizi anlatır mısınız?
Öğrendiğime, duyduğuma ve okuduğuma göre köyümüz bir balıkçı barınağıydı. Cellat Gölü’ne yakın bir alanda yer alan barınakların olduğu yerlere Yörük ve göçmenler yerleşmiş. Mustafa Kemal Atatürk’ün Aydın’a ziyareti köyümüzün tarihini değiştiriyor. Gölden dolayı ismi Cellat olan köyümüzde, gölün bataklık olmasından ötürü sıtma yapan sivrisinekler çok can almış. Çok canlar aldığı için göle ve köyümüze cellat denmiş. Atatürk’ün Aydın’a ziyaretinde köyümüz istasyonunda duran trenden inen Atatürk köyün adını sorduğunda, “böyle isim olmaz” diyerek köyün adını “Sağlık” koymuş. Ardından gölde ıslah çalışmaları başlamış.

Köyün adı değiştikten sonra kaderi de değişti sanırım.
Evet, köyümüzün adı Sağlık olunca, Atatürk’ün de emriyle Cellat Gölü’nde büyük bir ıslah çalışması başladı. 20’li, 30’lu yaşlarda kaybettiğimiz gençler daha uzun yaşmaya başladı. Şu an için de durum aynı. Köyümüzde 80’li, 90’lı hatta 100’ün üstündeki yaş gruplarında çok sayıda insan var.

Bir de Kurtuluş mücadelesinde köyün ismi geçiyor, bunun hakkında bir şeyler anlatır mısınız?
Aydın ili; 7 Eylül’de  Kuvay-ı Milliye güçlerince ele geçirilmesinden sonra bozguna uğramış Yunan işgal güçlerini taşıyan tren, demiryolu raylarının milli güçlerce patlatılarak tahrip edilince, Yunan askerleri, köyümüzden trenden inerek, önce Ahmetli köyünü, daha sonra Yeniköy ve Özbey’in evlerini yakarak, yaya olarak Seydiköy (Gaziemir ) yönüne çekilmişlerdir. Tren hattının mahallemizden geçmesi İzmir işgalinin buradan başlamasına da neden olmuş. Torbalı’dan silahlı bir direnme olması üzerine, burada küçümsenmeyecek  bir güç ortaya çıkıyor. Köyümüz civarında Aydın’dan yetişen Yörük Ali ve kızanlarının darbesini yiyen Yunan askerleri büyük darbe yiyor. Böyle de bir tarihi anısı var köyümüzün.

Peki köyde insanlar geçimini nasıl sağlıyor?
Köyümüzde genellikle tarım ve hayvancılık var. Küçükbaş hayvancılıkla uğraşan köylümüz tarım olarak da mısır, pamuk, pırasa, domates, ıspanak üretimini yapıyor. Hatta ıspanağımızın ünü ülkeye yayıldı. Bir televizyon programındaki dünyaca ünlü aşçı Wilco Van Herpen ıspanak ile ilgili belgeselini bizim köyümüzde çekti.

Köyde eksik gördüğünüz şey nedir?

Neticede köyümüz, çiftçilik yapan, hayvancılıkla uğraşan bir yer. Son zamanlarda çiftçilikte de düşüş var. Yani geçimde bir sıkıntımız var. Köyümüz ufak olduğu için sanki pek göz önüne alınmıyor. Sosyal tesisimiz yok denilecek kadar. Bir kahvemiz var onun da durumu çok kötü. Okulumuzu yeni boşalttık. Bakım gerekiyor. Kursların açılması için bu şart. Sosyal eksiğimiz çok fazla. Alt yapımız yok.

Kurslar dediniz düşündüğünüz projeler var herhalde, bu projeleriniz öğrenebilir miyiz?
Öncelikle okuma-yazma kursu ve halk oyunları kursunun verilmesi için müracaatlarda bulundum. Bir de köyümüzün güzelliğini korunup bu güzelliğin artırılması için bir şeyler yapmak istiyorum.

İZBAN, KÖYE İLGİYİ ARTTIRDI

Köyünüzden İZBAN geçecek, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İZBAN bizim için büyük bir şans. Hatta köyümüze ilgi bile arttı. Beni ve köylümüze sık sık telefonlar geliyor. Yerleşmek isteyen çok sayıda kişi bizlerden arsa istiyor. İZBAN’ın bize çok şey getireceğine inanıyoruz. Yapım aşamasında bize çok sıkıntısı olsa da şu an için katlanıyoruz.

Sıkıntılar derken, nasıl sıkıntılar var?
Şu an için bizim en büyük sıkıntı geçit. İstasyonun üst kısmından yayaların geçeceği bir geçit olacak ama hayvanların ve araçların karşıya geçeceği sağlıklı bir alt veya üst geçit yok. Köyden yaklaşık 2 kilometre Belevi tarafına kadar gidip oradan köyün diğer tarafına geçeceğiz. Burada hesaplanmayan bir şeyler var. Bizim çok büyük sıkıntılarımız var bu konuda. Yapılan her çalışmaya taraftarım ama bunun bize yapılması ağrımıza gidiyor. Ahmetli, Yeniköy, Özbey kendini sebze yetiştiriciliğinde ispatlamış durumda. Tüccarların ve kamyonların geçiş noktası bizim köyümüz. Günde 10 bin kişinin kullandığı alanda sağlıklı bir geçit yok. Bunun için Ahmetli ve Sağlık Mahallelerinde imza toplandı.

Torbalı Belediye Başkanı olsanız köyünüze ne yapardınız?
Belediye başkanı olsam öncelikle köy için sosyal yönden elimden geleni yapardım. Köyümde gerçekleştirmek istediğim üç projem var. Birincisi şu an köy konağı olarak kullandığımız kahvemizi herkesin rahat bir şekilde oturabileceği bir tesis yapmak. İkincisi boşa akan iki çeşmemiz var onların ikisini birleştirip karşısındaki camiyle iç içe almak. Üçüncüsü ise köyümüzde eskiden köylülerin kendi imkanlarıyla yaptırdığı ancak şu an için düşen bir kaya nedeniyle çalışmayan su pompamızı çalışmasını sağlamak. Çünkü buradan çıkarılan suyu tarım arazilerimizde imece usulü kullanıyorduk

Peki, başkan olsanız Torbalı’da ne yapardınız?
Şu anda en çok göze çarpan bence Ertuğrul Mahallesi’ndeki trafik. Şu anda Torbalı’nın önceliği trafik. Köyde oturduğum için bazı eksiklikleri bilemiyorum ama trafiğin tıkandığı noktaları tek şeride indirerek bunu başarabilirim diye düşünüyorum.

Sağlık’ta bir gününüz nasıl geçiyor?
Güzel bir soru. Dünyaya bir daha gelsem yine köyümde yaşamak isterdim. Köyümüz her ne kadar İZBAN, otoban, tren geçse köyümüz çok sakin, kavga olmaz adli olay yok.

MUHTARLIĞIN POLİSTEN FARKI YOK

Muhtarlığı nasıl görüyorsunuz? Sizce muhtarlık nedir?

Ben emniyet teşkilatında emekli oldum. Bize polis anne kadar şefkatli, avukat kadar bilgili olarak öğretildi. Teşkilattan emekli olduktan çok sonra muhtar oldum. Muhtar olduktan sonra kendimi yine polis olarak görmeye başladım. Polislikten farkı yokmuş makamımızın. Köylünün derdi olunca bana geliyor, alacağı olunca bana geliyor, sıkıntısı olunca bana geliyor, şikayeti olunca bana geliyor. Yani muhtar halkın her derdine koşan bir makamdır.