Mutfak, sokak, balkon.. Her yerde resim yapıyor

Bugüne kadar 2500 tabloya imza atan, bazen yüzlerce lira bazen de gofret karşılığında resim çizen Hakan Gökmen Akıncı, aynı zamanda tiyatro, ahşap oymacılığı ve yazarlık da yapıyor. TORBALI'NIN yerel sanatçılarından olan Hakan Gökmen Akıncı ile gazetemiz muhabirlerinden Amede Alpagut ile oldukça keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Tiyatro ve resimle küçük yaştan itibaren uğraşan Akıncı, ailesinin karşı [&hellip]

Mutfak, sokak, balkon.. Her yerde resim yapıyor

Bugüne kadar 2500 tabloya imza atan, bazen yüzlerce lira bazen de gofret karşılığında resim çizen Hakan Gökmen Akıncı, aynı zamanda tiyatro, ahşap oymacılığı ve yazarlık da yapıyor.

TORBALI’NIN yerel sanatçılarından olan Hakan Gökmen Akıncı ile gazetemiz muhabirlerinden Amede Alpagut ile oldukça keyifli bir sohbet gerçekleştirdi. Tiyatro ve resimle küçük yaştan itibaren uğraşan Akıncı, ailesinin karşı çıkmasına rağmen adının sanatla anılmasını sağladı. Mutfakta, sokakta, balkonda her yerde resim çizen Akıncı yıllar sonrası babasının, “Benim oğlum ressam, sanatçı” demesini sağlayarak büyük bir gurur yaşıyor. Bazen yüzlerce lira bazen de gofret karşılığında sattığı resimlerini sanat için çizen Akıncı’nın bugüne kadar çizilmiş 2500 tablosu bulunuyor

Öncelikle Merhaba, Hakan Gökmen Akıncı kimdir? Tanıyalım.
Merhabalar. 20 Ekim 1959 yılında Ankara’da doğdum. Babam Hava Astsubayı. Görevi doğrultusunda 1961 yılında İzmir’e taşındık. Daha sonra da Merzifon’a. Merzifon’da ilkokulu bitirdikten sonra Karşıyaka’ya tekrar tayinimiz oldu ve burada ortaokul ile liseyi bitirdim. Üniversiteyi yarıda bıraktım. Kamu sınavını kazanınca Milli Eğitim’de muhasebe memuru oldum. Çeşitli okullarda çalıştım. 2000 yılında Torbalı’ya tayinim oldu.

Torbalı’da nerelerde görev yaptınız? Ne zamandan beri buradasınız?
2000 yılında Muğla’dan Subaşı Çok Programlı Lise’ye atandım. Daha sonra 2007 yılında da Cumhuriyet İlköğretim Okulu’ndan emekli oldum.

Gelelim sanat hayatınıza. Sanatın hangi alanlarıyla uğraşıyorsunuz?
Sanatın birçok dalıyla ilgilendim. Başta resim olmak üzere, tiyatro ve ahşap oymacılığıyla da uğraşıyorum. Ayrıca iki de kitap yazdım.

Torbalı genelde resim ve tiyatroya olan ilginizi biliyor. Yazarlığı ben de yeni duydum. Hangi kitapları yazdınız?
1979 yılında henüz daha lise öğrencisiyken “Balatçık 79” isimli bir kitap yazdım. Balatçık Köyü ile ilgili bilgiler yer alıyordu. Çok sonra Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda çalışırken Milli Eğitim Bakanlığı onaylı “Düşlerin Gücü” isimli bir çocuk tiyatro oyunu kitabı yazdım. Ortaca’da görev yaparken şu an halen yayın hayatına devam eden Ekin Kültür Dergisini çıkardım.

Kitap dediniz. Son olarak Kürtçe kitaba resim çizdiniz. Başka kitaplara resim desteğinde bulundunuz mu?
Evet Ebas û Heble isimli Kürtçe kitaba resim çizim desteğinde bulundum. Başka kitaplarda da çizimlerim yer aldı. İncirköy İncirköy, Merhaba Sevgi gibi kitaplarda konulara göre çizimler yaptım.

Resim en iyi olduğunuz sanat dalı. Onu sona bırakalım. Tiyatro ile devam edelim. Nasıl başladı?
Orta 3.sınıfta başladım. Seslendirme sanatçısı olan Orhan Alpay öğretmenimdi. Onun vesilesi ile önce oyuncu ardından yönetmen oldum. Sonra da oyun yazmaya başladım.

Hangi oyunlarda yer aldınız.
Onlarca oyunda oynayıp yönetmenlik görevi üstlendim. Ah Şu Gençler, Kim Deli Kim akıllı, Mavi Yolculuk, Düşlerin Gücü, Ekinler Yeşerince gibi oyunlar da yer aldım.

Torbalı’da neler yaptınız tiyatro adına?
İlçede çeşitli okulları çalıştırdım. Yine onlarca gösteri hazırladım. Kız Meslek Lisesi, Cumhuriyet İlköğretim Okulu öğrencilerini hazırladım, yetiştirdim. Bir ara Kır Çiçekleri Tiyatrosu’nu Torbalı’da kurdum. Uzun süre gösteriler hazırladık. Turuncu ve Altın Çocuk Ana Okulları’nda da drama eğitmenliği yaptım

Şu an sergilemeye hazır bir tiyatronuz var mı?
Aslında bu soru güzel oldu. 17 Haziran Çarşamba günü Atçalı Kel Mehmet Efe isimli bir oyun hazırlıyoruz. Eğitim Sen topluluğuyla beraber çok güzel bir oyun hazırladık. Hem yönetmenlik hem de oyunculuk yapıyorum İKİ YIL ÜST ÜSTE DÜNYA DÖRDÜNCÜLÜĞÜ

Gelelim şimdi de beni çok heyecanlandıran resim hayatınıza. Nasıl başladı?
7 yaşından bu yana resim yapıyorum. Okulda keşfettim bu yeteneğimi. Çok güzel resimler çiziyordum. Herkes hayran kalırdı. Orta 2 ve 3.sınıftayken iki yıl üst üste Hindistan’ın Shankar kentinde düzenlenen Çocuk Resim Yarışması’nda binlerce öğrenci arasında Dünya Dördüncüsü oldum. Aldığım ödüller arasında en unutulmazları bunlar oldu. Resme daha sıkı bağlanmamı sağladı.

Hiç sergilerde bulundunuz mu?
Aslında az denilmeyecek kadar sergim oldu. 20 ayrı kişisel ve karma sergide yer aldım. Çetinemeç, Köyceğiz, Ortaca, Fethiye, Üzümlü, Torbalı Halk Kütüphanesi, Efes Müzesi sergilerimin olduğu birkaç noktadan bazıları.

Genelde ne tür resimler çizersiniz?
Eskiden konulu resimler çizerdim. Bunlar genelde emek, işçi, köylü resimleri olurdu. Son yıllarda ise genelde manzara çiziyorum özel istekler dışında. İlk yıllarda porte de çizerdim ama daha sonra portre yapmamaya yemin ettim.

Yemin mi? Neden?
Evet yemin ettim. Bugüne kadar üç portre çizdim. Onlar da çocukluk yıllarımda. Yaptığım üç portrem de teneffüs arasında sıramın altında çalındı. Paralarını da alamadım o yüzden(Gülüşmeler). O yüzden yemin ettim yapmamaya. Tabi eşime yaptığım dışında.

Kimlerin portreleriydi bunlar?
Arkadaşlarımın özel istekleri olan Cem Karaca, Barış Manço ve Bülent Ecevit

Bugüne kadar kaç resim çizdiniz? Özel alarak eğitim aldığınız kişi oldu mu?
Aslında eğitim almak istedim. Ünlü Ressam Fahri Aksoy’un yanına gittim. Beni tersledi bu yaştan sonra senden ressam olmaz dedi. O zamanlar 35 yaşlarındaydım. O lafından bugüne 1500’ü aşkın tablo yaptım. Öncesiyle beraber 2500 tablo çizmişimdir.

BABASI KARŞI ÇIKTI

Peki ya aileniz resim yapmanıza nasıl baktı?
1978 yılında Güzel Sanatlar Fakültesi’ni kazandım ama babam okumama izin vermedi. “Sanatçı olup çadırlarda mı yaşayacaksın. Kurşunlara hedef mi olacaksın. Adam gibi bir okul oku” dedi. Okutmadı, engel oldu. Hiç desteklemezdi bu tür yeteneklerimi. Sergiler, ödüllerden sonra soranlara göğsünü kabartıp “Oğlum sanatçı, ressam” dedi. Şimdi evinin birçok köşesinde tablolarım var.(Gülüşmeler)

BANKTA BİLE RESİM ÇİZİYORUM

Resimlerinizi genelde nerede yapıyorsunuz?
Aslında pek yer yadırgamam daha önce bir atölyem vardı. İlgisizlik nedeniyle kapattım. Sonra evin mutfağında çizmeye başladım. Hanım kızıyordu tabi dağılıyor ortalık diye. Şimdi Akşam Pazarı El Sanatları Çarşısı’nda sokakta dükkânın önünde çizimlerimi gerçekleştiriyorum. Sehpam yoksa bir masa ya da bir banktan destek alıyorum. Elim çizmek istediği zaman yer önemli değil.

GOFRET İÇİN RESİM ÇİZDİ

Peki neye göre fiyatını belirliyorsunuz tabloların?
Asında özel bir kıyaslama yok. Emek önemli. Maliyet de. Ama pek öyle pahalıya resim satan biri değilim. En pahalı tablom 800 liraya satıldı. Çanakkale Savaşı’nı anlatan bir tabloydu. Çocuk yaşlarda tabi daha cömerttim. Gofret için Bülent Ecevit’in resmini çizmiştim bir arkadaşıma.