Şehadeti içime doğmuştu
Torbalılı Şehit Uzman On başı Mustafa Eser'in ailesi kapılarını gazetemizin muhabirlerinden İbrahim Danış'a açtı. Mustafa'nın bilinmeyen yönlerini, asker olma hikayesini ve hedeflerini anlatan şehit annesi, 'vatan sağ olsun' dedi.
TORBALI’YA en son şehit cenazesinin geldiği 1993 yılında doğan, 24 Ağustos’ta şehadet şerbeti içen Torbalılı Uzman On başı Mustafa Eser 25 Ağustos’ta son yolculuğuna binlerce kişi tarafından gönderilmişti. “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganlarıyla defnedilen Torbalılı şehit Eser, en çok ailesini üzdü. Şehidin annesi Türkan Kalkan ve kız kardeşleri Nazlı Pınar ve Gizem Yağmur Eser’le şehit Mustafa Eser’i konuştuk. Kapılarını gazetemizin muhabirlerinden İbrahim Danış’a açıp muhabirimizin sorularına içtenlikle yanıt veren şehit ailesi, Mustafa’yla ilgili bilinmeyenleri, şehidin hayallerini, son konuşmalarını ve asker olma hikayesini anlattı. Şehit anneliğinin gurur verici olduğunu belirten acılı anne, bir an evvel akan kanın durmasını istedi. “Başka analar ağlamasın” diyen Anne Türkan Kalkan, son olarak da “Vatan sağ olsun” dedi.
Merhabalar, şehadet haberiyle tüm Torbalı’yı acıya boğan Mustafa’yı bize biraz anlatır mısınız?
Kendisini hiç düşünmezdi. Varı yoğu bizdik, kardeşleriydi. Bonkördü mesela. Kimseye zararı olmazdı. Kimseyi kırmazdı. Hiçbirimiz üzmedi hiçbir zaman çok da merhametliydi.
Askerliği tercih etme sebebi neydi?
İş bulamadığı için aslında seçti bu mesleği. Askerden döndükten sonra sınavlara girdi. “3 ay içinde çağırırlarsa gitmeyeceğim, 3 aydan sonra çağırırlarsa giderim” demişti. 3 ay içinde onu adresten dolayı bulamadılar. Son gün ona ulaştılar. Biraz da şans eseri oldu. Son güne kadar kararı değişmişti “Gitmeyeceğim” diyordu ama sonra “Ben gideceğim anne, belki daha iyi olur” deyip görevine başladı.
Görev yerinin Güneydoğu olması onun için bir sorun teşkil ediyor muydu?
Hayır asla, zaten “Doğu olmazsa gitmeyeceğim” diyordu. Kendisi de orayı istiyordu. Doğu çıkınca çok mutlu olmuştu.
Kız kardeşi Nazlı Pınar Eser: İki yıl orada görev yapması gerekiyordu ama o beş yıl kalmak istiyordu. İçinde bir vatan aşkı vardı çünkü.
Torbalı’da iş bulamadı dediniz, burada neler yaptı?
Burada bulduğu her işi yaptı. Sürekli yetmediğini düşünüyordu. Tabelacılık, garsonluk, atış elemanlığı yaptı. Kaderinde asker olup, şehit olmak vardı.
ŞEHİT HABERİNİ FABRİKADA ALDI
Şehadet haberini nasıl aldınız?
Olay günü sabahtan beri bir sıkıntı vardı içimde. İçime doğmuştu sanki. Kızımla beraber çalıştığımız fabrikada ben işimi yapamıyordum. Kızım, “Hadi annem, çalışmamız lazım, para lazım” deyip beni motive etmeye çalışıyordu. Tuhaftım o gün. Çalışmak istemiyordum. Elim ayağım titriyordu. Sonra fabrikanın müdür geldi, “Size vali gelmiş, sizi bekliyorlar” deyip bizi arabayla eve getirdi. Biz aslında oğlum geldi, bize sürpriz yaptı sandık, ölüm aklımıza gelmedi. Eve geldiğimizde küçük kızımın ağladığını ve “Abim, abim” dediğini duydum. O an dünya başıma yıkıldı.
Kız kardeşi Gizem Yağmur Eser: Ben evde oturuyordum, telefonum çaldı, arayan bir tanıdığımızdı. Bana adresimizi sordu, abimin şehit olduğunu görmüş internetten, sonrasında askerler geldi. Sonrasını hatırlamıyorum zaten, en değerlimi, abimi kaybetmiştim
Şehit annesi olmak nasıl bir duygu?
Güzel bir şey. Gurur verici bir şey. Çünkü o vatan için gitti oraya. Oğlumla gurur duyuyorum.
Hedefler nelerdi?
Dedim ya kendini pek düşünmezdi. Öyle hedefleri yoktu. Tek isteği bir ev alabilmekti. “Anne bir ev alalım, kendi evimizde oturalım” derdi hep. “Sen de bana destek çık” gibilerinden konuşurdu.
SON KONUŞMASI “EV” OLDU
En son ne konuştunuz peki?
Şehadetinden birkaç gün önce sabah 05.00’te konuştuk. “Ne yapıyorsun Anne” dedi. “Uyuyorum annem, bir şey mi oldu?” dedim. “Yok anne sesini duyayım dedim” dedi. Sonrasında “Ben bir şey yaptım beni destekleyin” dedi. Eminevim diye bir sistem varmış ev almak isteyenlerin başvurduğu, birikimini yatırmış oraya “Taksitleri beraber ödeyelim” dedi. Sohbetin devamında da “Beni merak etmeyin, iyiyim ben” demişti. Son konuşmamız bu oldu.
Torbalılıların size bu süreçte size desteği nasıl oldu?
Geliyorlar, bizi hiç yalnız bırakmadılar. Yalnızlığımızı hiç düşünmedik. Onlara da çok teşekkür ediyoruz. Herkes bana anne diyor. Mustafa’nın annesiydim, şimdi herkesin annesiyim
BAŞKA ANALAR AĞLAMASIN
Peki bir mesajınız var mı?
Bu savaş artık sona ersin. Bizim evlatlarımız gidiyor avuçlarımızdan. Vatan için gidiyorlar ama bir an evvel bu savaşın bitmesini, barışın sağlanmasını istiyoruz. Bu kadar şehidin hatırına bu kan dursun artık. Annelerin, bizlerin ciğerleri yanıyor. Evlat kaybetmek çok zor bir şey.