Sokak aralarinda bitmeyen nostalji

Atatürk Mahalle’sinde misket oynayan minikler, 7 Eylül Mahallesi’nde araba tekerleginden yaptiklari salincakla çilginca eglenen çocuklar, Çaybasi'da sokak arasinda satilan sekerli misir bazi seylerin asla teknolojiye yenilmeyeceginin kaniti. ASLINDA tutkudur çocuk olmak. Bambaska bir duygudur. Her istedigini doya doya yasamak. Çocukluk dönemlerini mahallede kurulan sicak dostluklarla yasayanlar iyi bilir. Aslinda yillar geçtikçe bu dostluklar kaybolmaya baslasa [&hellip]

Sokak aralarinda bitmeyen nostalji

Atatürk Mahalle’sinde misket oynayan minikler, 7 Eylül Mahallesi’nde araba tekerleginden yaptiklari salincakla çilginca eglenen çocuklar, Çaybasi’da sokak arasinda satilan sekerli misir bazi seylerin asla teknolojiye yenilmeyeceginin kaniti.

ASLINDA tutkudur çocuk olmak. Bambaska bir duygudur. Her istedigini doya doya yasamak. Çocukluk dönemlerini mahallede kurulan sicak dostluklarla yasayanlar iyi bilir. Aslinda yillar geçtikçe bu dostluklar kaybolmaya baslasa da, kimi mahallerde samimi dostluklarin temelleri halen atilmakta. Mahallerde oynan oyunlarla baslayan dostluklarin temeli çelikten yapilmis bina gibi yillar geçse de sarsilmiyor aslinda. Objektiflerimize takilan bu görüntü, belki de o dostluklarin o eski heyecanlarin halen yasandigini gösteriyor. Atatürk Mahallesinde misket oynayan,  7 Eylül Mahallesi’nde araba tekerleginden yaptiklari salincakla çilginca eglenen kenar mahallenin piril piril çocuklar, sizleri belki de bundan 3040 yil öncesine götürecek. Bir de mahallelerde dolasan, pamuk seker, elma sekeri, misir, satan amcalar vardi.

TEKNOLOJIYE INAT

BUNDAN 3540 sene öncesine kadar büyük sehirlerimizde, o zamanlar parklar, çocuk bahçeleri, Internet kahveler, evlerde televizyonlar, ateriler, play station veya elektrikli oyuncaklar yoktu. Çocuklar kendi oyuncaklarini ve oyunlarini yaratmak zorunda idiler. Bunlarin basinda telden araba yapimi, misket, uçurtma, kizak, tekerlek salincak gelirdi. Atatürk Mahallesi ve ilçenin birçok kenar mahallesinde bu oyunlar halen devam etmekte. Hafta sonunu firsat verip kendini sokaga atanlar bu oyunlarin tadini yasiyor.  Aslinda 80’lerin basinda 90larin sonunda çocuk olanlar çok iyi bilirler bu duygulari. Her mahallenin kendisine has takimi, her sokak basinda ip atlayan veya evcilik oynayan kiz çocuklari vardi. Tabi bir de salincak yapmak vardi. Hele bir de ipi asacaginiz agaci bulamiyorsaniz, mahallede ahiri bulunan amcalara yalvarmak vardi. 7 Eylül Mahallesi’ndeki objektiflerimize takilan bu görüntü, aslinda çocuklugun hiç bir zaman sinir tanimadiginin kanitidir. Araba tekerleginden yaptiklari salincakla doyasiya eglenen çocuklar, yoksul yasamlarina ragmen yine de mutlular. Sirasi ile birbirlerini sallayarak doyasiya egleniyorlar.

ÇOCUKLARIN FIKRI AMCASI

BUTUN degerler, güzel olan bütün her sey zamanla yok oluyor günümüzde. Teknoloji canavari belki de güzel dostluklari bile her geçen gün yok etmekte. Mahallelerimizin bir de tatli sempatik amcalari vardir. Ellerinde seker pamugu, misir, kagit helva, leblebi satan amcalar. Çaybasi Mahalle’sinde oturan 65 yasindaki Fikri Hasirci, yillardir mahalleri dolasarak çocuklara sekerli misir satiyor. Ailesini bu is sayesinde geçindirdigini söyleyen Hasirci, hem çocuklari sevindiriyor, hem de ekmek parasini kazaniyor. Çocuklardan çogu defa para almadigini ifade eden Hasirci: “Bazen çocuklarin parasi olmuyor. Veya birisi aliyor digeri alamiyor. Benim gönlüm razi olmuyor. Bazen kar etmeden eve gidiyorum” seklinde konusarak sözlerini noktaladi.