Toplumsal travma yaratti

Sehzade Mustafa'nin bogdurulmasi olayini irdeleyen Aile Egitimi ve Danismanligi Uzmani Kemal Karakoyun, olayin travmatik boyutunu degerlendirdi. Karakoyun, olayi “Iyilerin hep kazanir fikrinin dogru olmadigi ile travmatik bir yüzlesme olmustur” seklinde yorumladi Son günlerde gündeme oturan tarihsel ve kurgusal dizi “Muhtesem Yüzyil”i irdeleyen Aile Egitimi ve Danismanligi Uzmani Kemal Karakoyun, dizinin geçen haftaki bölümünde Sehzade Mustafa'nin [&hellip]

Toplumsal travma yaratti

Sehzade Mustafa’nin bogdurulmasi olayini irdeleyen Aile Egitimi ve Danismanligi Uzmani Kemal Karakoyun, olayin travmatik boyutunu degerlendirdi. Karakoyun, olayi “Iyilerin hep kazanir fikrinin dogru olmadigi ile travmatik bir yüzlesme olmustur” seklinde yorumladi

Son günlerde gündeme oturan tarihsel ve kurgusal dizi “Muhtesem Yüzyil”i irdeleyen Aile Egitimi ve Danismanligi Uzmani Kemal Karakoyun, dizinin geçen haftaki bölümünde Sehzade Mustafa’nin bogdurulma sahnesinin izleyiciler üzerinde oldukça karmasik duygularin yasanmasina neden oldugunu ifade etti.

TRAVMATIK YUZLESME

Karakoyun, “Burada ilk olarak çocuklugumuzdan beri inandirilmaya çalisilan ‘Iyiler hep kazanir’fikrinin dogru olmadigiyla travmatik bir yüzlesme olmustur. Eger iyiler kötüler kadar kötü düsünmezlerse, kötülerin kötülüklerine karsi önlem alamaz ve genelde kaybeder. ‘Iyiler yok olursa dünyada sadece kötüler kalir ve dünya yasanmaz bir yere dönüsür’ düsüncesinin yarattigi kaygiyi da unutmamak gerekir” diyerek diziye iliskin görüslerini aktardi.

VICDANI RAHATSIZLIK

Vicdani bir haksizliga tanik olmanin ve elleri kollari bagli müdahale edememenin yarattigi duygusal gerginlik ve bunu takip eden çaresizlik duygusundan söz eden Karakoyun, bir yerde de insanin kendi içindeki iyi ve kötünün savasimi oldugunun altini çizdi. Ayrica bu travmanin ‘Destekledigi iyinin kaybetmesi kötülügün kazanmasi’ seklinde de degerlendiren uzman, “Birçok insanin diziden sonra gidip Sehzade Mustafa’nin mezarini ziyaret etmesi yardim edememenin verdigi ezikligi giderme çabasi olarak degerlendirilebilir.Bir baska önemli nokta taraf olunan figürün kaybetmesinin yarattigi hayal kirikligi ve beraberinde ortaya çikan basarisizlik düsüncesidir. Günlük programlarda sürekli kazanmaya alistirilmis izleyici kitlesinin kolektif olarak yasadigi hezimet, ayni zamanda bu hezimetin spor veya bilgi yarismasi disinda sosyal içerikli olmasidir” ifadesini kullandi.

FIGURLERLE ÖZDESIM

Tarihten sürekli bir kurtarici bekleyen kitlelerin, geçmiste kontak kurduklari kurtaricinin yitiminin yarattigi umutsuzluk hali ve yenilmislik duygusundan da söz eden Karakoyun sözlerini söyle bitirdi: “Buradan su sonuca varmakta mümkün;izleyici diziyi sadece izlemiyor. Belli bir asamadan sonra dizideki özellikle iyi ve kurtarici figürlerle özdesim kuruyor, sorumluluk aliyor, taraf tutuyor ve dizinin bir parçasi oluyor.Bunun sunucunda ise yasanan hayal kirikliklari, engellenmislikler, içsel çatismalar ve bunlarin yarattigi olumsuzluklarartiyor.Yardim edememenin verdigi eziklige bagli olarak yapilan mezar ziyareti de ‘af dileme seremonisine’ dönüsüyor.”

DIZILER YERINE TARIHSEL METINLER

Izlenme orani yüksek olan Muhtesem Yüzyil isimli tarihi-kurgusal dizinin toplumsal bir travmayi tetiklemesi, insanlari tarihi geçmisimiz ile de yüzlestirmis oldu. Kitap okuma aliskanligi olanlarin yakindan bildigi ve fakat toplumun büyük bir bölümünün detaylica haberdar olmadigi Sehzade Mustafa’nin bogdurulmasi olayi, artik egitimli-egitimsiz her kesim tarafindan ögrenilmis oldu. Olaya travmatik bir sekilde tepki verip, Sehzade Mustafa’nin türbesini ziyaret edenlerin büyük bir bölümünü iste bu kitap okumayan, tarihteki belli basli olaylari bilmeyen kesimler olusturuyor. Konuyu daha evvelce ögrenmis olanlar, ya bu diziyi hiç izlemiyor ya da izlese bile tepkileri bu denli travmatikolmuyor. Tarihi gerçekleri, dizilerden ögrenen bu kesim insanlarda; dizi senaristlerinin abartili sahnelere yer vermesi de etkili oluyor. Reyting kaygisiyla farkli bir takim kurgularla süslenen senaryolar, böylece yakin-uzak tarihi dizilerden ögrenme ile karsi karsiya kalan bireylerde daha farkli bir reaksiyona yol açiyor. Dolayisiyla verilen tepkiler, kimini gülümsetirken kimini derinden sarsabiliyor. Bu tarz tarihi-kurgusal dizilerde bir an da olayin kahramanlari arasinda ‘iyi ya da kötü’ rolleri de degisebiliyor. Osmanli Imparatorlugu’nun yükselis döneminin önemli ismi olan ve Avrupalilarin ‘muhtesem’ ünvanini verdikleri Kanuni Sultan Süleyman’in, oglunu bogdurmus olmasi; buna verilebilecek en güzel örnegi sergiliyor. Oysa Kanuni’nin önüne, bu gerçege ragmen yaklasik 500 yildan beri Sehzade Mustafa olayi geçmemisti.