Torbalı'daki avukatlardan düzenlemeye tepki
Hükümetin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin getirdiği yeni baro düzenlemesine karşı ülkenin dört bir köşesinde eylemler sürerken Torbalı'daki avukatlardan basın açıklaması geldi. Torbalı'daki avukatlar adına Sabri Yurdakul'un yaptığı açıklamada, “Savunma hakkı için, baroların parçalanıp bölünmemesi için, demokrasi ve hukuk devleti için, direneceğiz, biat etmeyeceğiz” denildi
Yapılan açıklamada, “Baroların tarihi; yürütmenin yargı üzerindeki tahakkümüne, hukuk devletinin tüm ilke ve kurumlarıyla oluşturulmasına engel olan eylem ve işlemlerine karşı barolarımızın verdiği mücadele ile biçimlenmiş onurlu bir tarihtir. Yürütme, son olarak Anayasa m.2 de ifadesini bulan “İnsan haklarına dayalı, demokratik, laik, sosyal hukuk devletini” ve “hukukun üstünlüğünü” savunan barolarımızı bu kez tamamen yok etmek, dernekleştirip işlevsizleştirmek için “çoklu baro” adı altında baroları bölüp etkisiz hale getirmeyi ve demokrasiye aykırı bir şekilde delege seçim sistemini değiştirmek üstüne kurulu bir yasa teklifini TBMM’ ye görüşülmek üzere vermiştir. Yürütme bu yasa teklifi ile hiçbir ülkede olmayan çoklu baro uygulaması ve temsilde adalete aykırı bir sistem önermektedir. Özellikle kayıtlı avukat sayısı fazla olan Ankara, İstanbul ve İzmir Barolarını etkisizleştirmeye yönelik bu girişim, Türkiye’deki tüm baroların haklı tepkisine neden olmuş ve bu tepkiyi ortaya koymak için 19 Haziran’da Türkiye’nin birçok ilindeki Baro Başkanları bulundukları illerden Ankara’ya doğru bir yürüyüş başlatmışlardır. Ankara yürüyüşü polisin engellemesine ve baro başkanlarımızın 27 saatlik yasa dışı gözaltı uygulamasına karşın gerçekleştirilmiştir. Yürütme, tüm baroların kitlesel tepki ve eylemlerine karşı ne pahasına olursa olsun bu yasayı çıkarmak istemekte, ülkemizi daha karanlık bir geleceğe sürüklemektedir” ifadeleri kullanıldı.
‘HUKUK DEVLETİNİN SON KIRINTILARINI DA ORTADAN KALDIRMAK…’
Açıklamada ayrıca, “Delege sistemini de değiştiren yasa teklifi ile her baroya tanınan 3 delege hakkından sonra az avukat sayısı olan Barolara yaklaşık 25, 50, 100, 200 avukata bir delege düşerken, İstanbul, Ankara, İzmir, gibi çok sayıda Avukatın bulunduğu Barolarda 5.000 avukat için bir delege hakkı verildiğinden bu barolarda toplamda yaklaşık olarak 3.000 avukata 1 delege düşecektir. Bu durum avukatların Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulunda temsili konusunda anti demokratik ve adaletsiz bir sonuç ortaya çıkaracaktır. Dolayısıyla delege seçim sitemini de değiştirmeyi hedefleyen yasa teklifi, barolardan ve avukatlardan uzaklaşarak siyasal iktidara yaklaşan ‘Avukatlar ve Barolar’ nezdinde meşruiyetini yitiren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun mevcut konumunu da koruma saikiyle hazırlanmıştır. Yürütmenin bu yasa teklifi yalnız barolara karşı değil, esas olarak halka karşıdır. Siyasal iktidarın hukuksuz ve keyfi işlemlerine karşı, Av. K. 76. ve 95. maddeleri ile barolara verilen görev ve yetki baroların elinden alınmak istenmektedir. Dolayısıyla bu yasa teklifi ile baroların çalışmalarını etkisizleştirmeyi hedefleyen siyasal iktidar; çocuk istismarına, kadın cinayetlerine, her türden ayrımcılığa, çevre katliamlarına neredeyse yeşil ışık yakmakta, halkın Anayasanın 36. maddesinde yer alan, hak arama özgürlüğünü ve savunma hakkını ortadan kaldırmak istemektedir. Çoklu baro ve delege seçim sistemini değiştirmeye yönelik yasa teklifini getirenler, kuvvetler ayrılığını, yargı bağımsızlık ve tarafsızlığını yok ettiler, şimdi de hukukun üstünlüğünü, insan temel hak ve özgürlüklerini yok etmeye, hukuk devletinin son kırıntılarını da ortadan kaldırmaya çalışmaktadırlar” denildi.
‘DİRENECEĞİZ, BİAT ETMEYECEĞİZ’
Baroların, dernek, herhangi bir sivil toplum veya sadece meslek örgütü olmadığı vurgulanan açıklamada, ” Barolarımızın avukatların meslek örgütü olma özelliği ikincildir. Asıl olan Sav-Savunma-Karar üçlüsünden oluşan yargının bir kurumu olmaları, yargıda “Savunmanın Örgütü” niteliğini taşımalarıdır. Yasa teklifi ile yargının son kalan bu bağımsız kurumunun da bölünüp parçalanması etkisizleştirilmesi istenmektedir. Bizler İzmir Barosu TBB Delegeleri olarak baromuzun ve diğer tüm baroların yanında yürütmenin bu demokrasi karşıtı ve hukuk devleti ilke ve kurumlarıyla tamamen zıt girişimlerine karşı tek vücut olarak HAYIR diyoruz. Bu yasa teklifini getirenler ve TBMM ‘de iktidar partisi ve onun ortağının oyları ile yasalaşmasını sağlayanlar tarihin karanlığına gömülecekler, bizler ise tarihin aydınlık sayfalarında , geleceğe umut olmaya devam edeceğiz. Savunma hakkı için, baroların parçalanıp bölünmemesi için, demokrasi ve hukuk devleti için, direneceğiz, biat etmeyeceğiz” denildi.
SAVUNMA HAKKI ENGELLENEMEZ
Yurdakul ayrıca, “Torbalı’da 200 civarında avukat var. Bugüne kadar herhangi birimiz baro yönetim kurulu çalışmalarını eleştirmek ya da takdir etmek dışında kurumsal işleyişin değişmesi usulüne ilişkin bir ifade kullanmadık. Bugüne kadar usule ilişkin herhangi bir arkadaşımızdan eleştiri ve öneri duymadım ama ne hikmetse baroların çok uzağında olan yürütme erkinin başının, bu yönde bir ihtiyacı doğmuştur. Baromuzu da elimizden alıp kendisine bağlamaya çalışan tek sesli yürütme gücüyle karşı karşıya kalmış durumdayız. Şimdi evimizi korumak için dayanışma içinde olmak gerekmiştir” dedi. Yurdakul ayrıca, “Savunma hakkı engellenemez, savunma hakkı durdurulamaz, savunma güvencesi yaşama hakkımızdır engellenemez” diyerek sözlerini tamamladı.