Uygur son şovenist!

Eski Başkan Uygur'un 'Belediye başkanı Adıyaman'dan önce Adana'ya sonra da İzmir'e gelerek Torbalı'ya yerleşmiş' sözlerine Başkan Görmez çok sert yanıt verdi: 'Onun milliyetçiği kurşun fabrikasına ruhsat verdiği, devlet hastanesine karşı çıktığı, yıllarca okullara inşaat müsaadesi vermediği, ilçeyi İzmir'in çöplüğü yapma projesine sessiz kaldığı kadardır' CHP Torbalı İlçe Başkanı ve Torbalı eski Belediye Başkanı İsmail Uygur'un, [&hellip]

Uygur son şovenist!

Eski Başkan Uygur’un “Belediye başkanı Adıyaman’dan önce Adana’ya sonra da İzmir’e gelerek Torbalı’ya yerleşmiş” sözlerine Başkan Görmez çok sert yanıt verdi: “Onun milliyetçiği kurşun fabrikasına ruhsat verdiği, devlet hastanesine karşı çıktığı, yıllarca okullara inşaat müsaadesi vermediği, ilçeyi İzmir’in çöplüğü yapma projesine sessiz kaldığı kadardır”

CHP Torbalı İlçe Başkanı ve Torbalı eski Belediye Başkanı İsmail Uygur’un, Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez için Ege’de Son Söz isimli internet sitesine verdiği demeçte “Belediye başkanı Adıyaman’dan önce Adana’ya sonra da İzmir’e gelerek Torbalı’ya yerleşmiş. Belki çocukları bile buralarda yaşamayacak. Bizim dedemiz de babamız da burada doğdu. Gidecek başka yerimiz yok. Mezar yerim bile burada olacak” şeklindeki açıklamalarına belediye cephesinden yazılı bir açıklama ile yanıt geldi.

Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, açıklamayı ırkçı, ötekileştirici ve toplumun bir kesimine yönelik nefret duygusunu oluşturmaya yönelik kışkırtıcıbulduklarını belirterek şunları söyledi: “İsmail Uygur bizlere Torbalı’da nesli tükenmekte olan ender şovenistlerden olduğunu hatırlattı. Bu ilçede yaşayan, seçen ve seçilen, üreten, çalışan vatandaşlarımız nereden gelirlerse gelsinler, hangi kentten ve bölgeden olurlarsa olsunlar kimse onlara dil uzatamaz, kimliklerini sorgulayamaz vebunu siyasette malzeme konusu yapamaz. Bu ırkçı, ötekileştirici ve ayrıştırıcı dili kullanan şahsın Torbalı’da Belediye Başkanlığı yapmış olması da bizi ayrıca üzmüştür. Kendisini bu ilçede yaşayan, ona da oy veren Konyalı, Kütahyalı, Denizlili, Diyarbakırlı Şanlıurfalı, Ağrılı, Muşlu ve göçmen kardeşlerimin vicdanlarına bırakıyorum.”

BU NASIL MİLLİYETÇİLİK?

Kendisini ev sahibi, başkasını kiracı gibi gören ve “onların çocukları burada yaşamayacaktır benim mezarım ise burada olacaktır” diyen anlayışın çocuklarına nasıl bir Torbalı bıraktığını herkesin bilmesini istediğini belirten Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, “Ben belgelerle konuşurum. Gaziemir’de tartışmalı bir kurşun fabrikasına Torbalı’da su kaynaklarının bulunduğu bölgede ruhsatverebilen kendisi. Öte yandan devlet hastanesi inşaatına ve okullara karşı çıkan bunu geciktiren yine kendisi. 3-4 yıl süreyle bu ilçede okul inşaatına başlanılmadı, engel çıkaran kendisi. Belgeler ortada, Uygur’un şovenistliği bile tartışmalı. 10 yıllık belediye başkanlığı dönemi tam bir facia.”

UYGUR’UN 2O YAKINI BELEDİYEDE ÇALIŞIYOR

Torbalı Belediyesinde 800 dolayında çalışanın bulunduğunu, bunlardan üniversite mezunu ve mühendislerden oluşan sadece üç kişinin kendisine yakınlığıyla bilindiğini belirten başkan Görmez açıklamasında şunları söyledi: “Uygur’un birinci derece yakınları akrabaları ile CHP’li bazı Belediye Meclis üyelerinin aile bireylerinden oluşan 20 kişi kurumumuzda çalışmaktadır. Bu çalışanlarımıza duyduğumuz saygıdan dolayı isimlerinin teşhir edilmelerine asla müsaade etmeyiz. Uygur üç çalışanımızın adını medya vasıtasıyla politik malzeme konusu yapıyor. Bunu Torbalı halkının bilmesini istiyoruz.”

FETREK ÇAYI PANİKLETTİ

Kurumsallığını yitirmiş, partizanlarca kuşatılmış, borç batağında çırpınan, uçan kuşa borcu olan bir belediyenin bugün saygın, etkin, güvenilir kimliğine yeniden kavuştuğunu vurgulayan Başkan Görmez, “Belediyemize yatırım ve işi için gelen sadece saygı görür. Siyasi yada sosyal ayırım yapmaksızın kapım herkese açıktır. Belediyenin ışıkları geç saatlere kadar sönmez. Torbalı çok büyük bir değişim içinde yaptığımız yatırımlar başta devlet hastanesi, okullar, yollar, Fetrek Çayı Sultanlar Vadisi projeleri ve diğerleri kendisini paniğe sevk etti. Paniğe, telaşa gerek yok oturduğun yerden bizi izle ve süreci sindirmeye çalış.”