Ali Haner

BİLİNÇLİ SEÇMEN

Ali Haner

25 Ekim akşamı, Televizyonlardaki haberlerde hepiniz seyretmişsinizdir. Japonya’nın başkenti Tokyo’da, Türkiye Başkonsolosluğunun önündeki kavgayı. Oy kullanmaya gelen Türk seçmenleri sille tokat kavga ediyorlar. Bu demokrasi örneği kavgayı seyredince…

“Hah, işte bilinçli seçmen böyle olur” dedim.

Oysa Japonlar, şaşkın şaşkın bakıyorlar olup bitene.

Evet, Japonlar belki otomotivde, elektronikte, teknolojide, nükleer enerjide, eğitimde, ekonomik gelişmişlikte bizden ileri olabilirler. Ama seçimler konusunda bizden öğrenecekleri çok şey var.

Vatandaşların kutuplaştırılması, ötekileştirilmesi, komplo teorileri üretilmesi, seçim barajı konulması, seçim miting yalanları, belden aşağı seçim konuşmaları, küfürler kavgalar…

Bunları ancak bizden öğrenebilirler. İşte tatbiki olarak seçim nasıl yapılırmış, Tokyo’da gösterdik. İnşallah, Japonlar verdiğimiz seçim dersini gereği gibi anlamışlardır. İleri ülke olmak kolay. Önemli olan böyle bilinçli seçim yapabilmektir. Hem de dört ay arayla. Tokyo’da kavga eden bilinçli seçmenlerimizi gururla seyrederken, şu bilinen fıkra geldi aklıma.

Adamın biri barlar sokağında dolaşıyormuş. Barın birisinde bir tabela: “Yüksek Teknoloji Barı.”

Adam tabelayı görünce dalmış Barın içine. Barın garsonu bir Robot. Garson Robot adama yaklaşmış ve nazik bir şekilde sormuş: “Zeka dereceniz kaçtır?”

Adam beklemediği bu soruya hiç düşünmeden “160” deyivermiş. Robot, adama bir kadeh “viski” doldurmuş ve başlamışlar sohbete…

Sohbetin konusu, uzay bilimi, nükleer enerji, çekirdek fiziği, teknolojik buluşlar, elektronik gelişmeler… vs.

Adam o geceden memnun kalmış. Ertesi akşam yine aynı bara gelmiş. Robot yine aynı soruyu sormuş. Adam bu sefer “120” demiş.

Robot, adama bir duble “Rakı” doldurmuş ve başlamışlar muhabbete…

Muhabbetin konusu, Dünya ülkelerinin sorunları, dış politikalar, iç politikalar, hükümet kurma, hükümet devirme… falan.

Adamın pek hoşuna gitmiş muhabbet. Ertesi gece yine aynı bara gelmiş. Robot yine aynı soruyu sorunca bu defa “80” demiş.

Robot, adama bir bardak “Bira” doldurmuş ve başlamışlar sohbete…

Sohbetin konusu, futbol, at yarışları, memur ve emeklilerin sorunları, televizyon dizileri, indirimdeki mağazalar… vb.

Adam daha da memnun ayrılmış bardan.

Ve ertesi gün yine aynı bara gemli. Robot yine bildik sorusunu sormuş “Zeka dereceniz kaçtır?” diye.

Adam bu kez “40” demiş.

Robot adama bir bardak “çay” doldurmuş ve başlamışlar

Sohbete…

Sohbetin konusu: Bu seçimde napçez yahu, yine aynı partiye mi oy vercez?..

Ben aynı partiye vercem abey… Tek başımıza gelirsek her şeyi halletçez deyolar abey… Alnı secdeye değenlerden korkmeycen abey… Doğru söylüyon abey… Çaylar da biraz açık olmuş be abey… Doğru söylüyon çayların eski tadı yok… Eeee havalarda soğudu… Zamanı geldi be abey… vs.

Maya bu, seçmen bu… Her toplum hak ettiği şekilde yönetilirmiş. Böyle başa böyle tarak.

Demokrasi şölenimiz şimdiden hayırlı olsun.

Bugünkü yazımızı Can Yücel’in şu güzel dizeleriyle noktalayalım.

Bir yolun varsa gidilecek sona bırakma,

Bir sözün varsa dilden yüreğe, hiç susma

Görmen gerekiyorsa birini git yanına!

Okşaman gereken bir yürek varsa esirgeme elini.

Hayat çok zalim,

An gelir:

… Elini, gözünü, yolunu, yüreğini alır senden,

O zaman istesende:

Dokunamaz,

Göremez,

Gidemez

Söyleyemez olursun…

Tekrar buluşabilmek umuduyla esen kalın.

Yazarın Diğer Yazıları

Çerez Bildirimi

Sitemizde, daha yüksek bir kullanıcı deneyimi sunmak ve deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla, Gizlilik Politikası, Çerez Politikası ve KVKK Aydınlatma Metni sayfalarında belirtilen maddelerle sınırlı olmak üzere ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde çerezler kullanıyoruz.