Ali Haner

Sicili temiz olsun

Ali Haner

 

İnsanlar meyhaneye gittiklerinin görülmesini, içki içtiklerinin bilinmesini istemezler.

İçkinin dinimizce haram olmasının yanı sıra, toplum tarafından da içenlere iyi gözle bakılmadığı bir gerçektir.

Fakat ülkemizde yaşanan darbe kalkışmasından sonra…

Uygulamakta olan açığa almalar, gözaltılar, tutuklamalar karşısında en rahat olanlar içki içenler.

Bu toz duman içerisinde, içki içmek adeta sığınılacak bir liman konumuna geldi.

İçki içmek, ilk defa bir yönüyle işe yaradı. Bu söylediklerimden içki için, içki iyi bir şeydir anlamı çıkarmayın lütfen. Aksine hem sağlığınıza hem de kesenize zararlıdır.

Ama şurası da bir gerçektir ki içki içen kötüdür, içki içmeyen, alnı secdeye değen insan da iyidir anlayışı çok yanlıştır. Yanlış olduğu da yaşadığımız acı olaylarla anlaşılmıştır. İşe almalarda, görevlendirmelerde, memur alımlarında, liyakat çoğunlukla arka plana itilmiş, cemaatine, tarikatına, mezhebine, etnik kökenine bakılarak, ehil olmayanlar tercih edilmişlerdir.

Yani torpille…

Fıkra bu ya…

Devlette 2 memur alınacak. Alınacaklar önceden belli.

İkisi de Karadenizli. İkisi de torpilli. Mecburen iki si de işe başlatılacak…

Ama… Yasa gereği… Sınav yapılması da şart.

Sınav sözlü… Sınava ilk giren ise Dursun.

Sınav heyeti kolay soru soruyor ki… İki aday da kazansınlar… Yeter ki devletimiz bu iki yetenekli (!) memura sahip olabilsin.

-Dursun Bey… Ayağa giyilir… Bil bakalım nedir?

-İpucu verir misiniz?

-Bağcıkları var.

-Bildim… Bağcıklı ayakkabı.

-Tebrikler Dursun Bey… Sınavı kazandınız… Hemen işe alınacaksınız.

Sınav sırası Temel’e gelir.

Dursun… Sınav öncesi… Temel’e “Taktik” verir:

-Bana soru sordular… İpucu istedim… Sonra bağcıklı ayakkabıyı bildim.

Temel… Sınava girer.

-Temel Bey… Sana bir sorumuz var… Kışın ele giyilir… Eller üşümesin diye… Bil bakalım bu nedir?

-İpucu verir misiniz?

-Artık bu kadar da değil temel Bey… İpucu vermeyiz.

-Öyleyse… Şunu söyleyin… Bağcığı var mıdır?

-Hayır… Bağcığı yok.

-Tamam… Bildim… Bağcıksız ayakkabı.

-Aferin çocuklar ikiniz de kandınız yarın işe başlıyorsunuz. Hayır vesile olsun inşallah.

Konuya içkiyle girmiştik. Facebookta dolaşan geyiklerden bazıları şöyle:

“Rakı giren eve FETÖ giremez.”

“Ne rakı içenler gördüm meleklere eş,

Ne rakıdan kaçanlar gördüm şeytana eş.”

“şarap yaşayanlar içindir, rakı ise hikâyesi yarım kalanlar için…”

“Sarhoşken söylenen her söz, ayıkken düşünülmüştür.”

Bu kadar içki muhabbeti olur da Ömer Hayyam’dan bir dörtlük olmaz mı?

“Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam?

Ben haramı helali karıştırmam:

Seninle içilen şarap helaldir,

Sensiz içtiğimiz su bile haram…”

Martin Luther King

Şiddete karşı görüşleriyle…

Eşitlik için verdiği mücadele ile tanınan…

1964’te Nobel Barış Ödülünü alan bir efsane.

Baktım ne diyor?

“Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik…

Ancak bu arada çok basit bir sanatı unuttuk:

Kardeş olarak yaşamayı.”

Toplum olarak bizim de en büyük eksiğimiz “Kardeş” olarak yaşamayı öğrenmeyişimizdir.

Hadi bir fıkra.

Yaşlı köylü amcam, eşeğin üzerinde karayolunda seyretmektedir. Trafik polisleri durdururlar: Bey amca, neden takmadın kolanı? (Emniyet kemeri)

-Takmadım be işte!

-E bak gördün mü, şimdi ceza kescez.

-Cezayı sana mı yazalım yoksam eşeğe mi?.. Sana yazarsak 100, eşeğe yazarsak 300 lira ödeyecen.

-Bana kes o zaman.

-Neden sana kesiyoz amca?

-Onun sicili temiz olsun isteyom…

İnşallah siyasilerimiz de bundan sonra işi hem ehline hem de sicili temiz olanlara verirler. Sn. Kılıçdaroğlu’na ve milletimize karşı yapılan terör saldırılarını kınıyorum.

Torbalılı şehidimiz Mustafa Eser’e ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Gazilerimize de acil şifalar diliyorum. Şu güzel sözle yazımı noktalıyorum. “Bir ülkede sadece canı yananlar durumu anlıyorsa, o ülkede bir gün herkesin canı yanacaktır.”

Tekrar buluşabilmek umuduyla esen kalın.

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları