Kıymetli okurlarım;
Yazıma başlamadan önce; 06.05.1972 gece yarısı 01.25’te idam edilen, daha hayatlarının baharında Emekçi Halklar için kendi canlarını feda eden, ölüme yürürken bir an dahi tereddüt etmeyen ve son sözleri Kürt ve Türk Halkların Kardeşliği ve Sosyalizm olan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın hunharca katledilişlerinin 45.yıldönümlerindeanıları önünde saygıyla eğildiğimi belirtmeyi bir borç bilirim.
Bu hafta hem Mali Müşavirlik Camiasını hem de vergi mükelleflerini ve kamu otoritesi olarak Devlet’i birinci dereceden ilgilendiren bir konu olan SAHTE MUHASEBE hizmeti ekseninden başlayarak bir yönüyle de Muhasebe Meslek Etiğini işleyeceğiz.Muhasebe ve Mali Müşavirlik Mesleğini icra yetkisi 01.06.1989 tarih ve 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu ile Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği –TÜRMOB tarafından verilen MESLEKİ YETERLİLİK RUHSATINI almış kimselere verilmiştir.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerin yapabileceği işler3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nda tanımlanmış olup, bahse konu işleri Ruhsatsızolarakyapmaya çalışanlar suç işlemektedirler. Daha açık bir ifade ile örneklendirmek gerekirse; ruhsatı olmayan bir kimse defter tutmak üzere organize olarak müşteri bulur ve menfaat sağlarsa suç işlemiş olur.Vergi mükelleflerinin ileride yaşamaları muhtemel sorunlarla karşılaşmamaları ve mağdur olmamaları için Kanun kapsamındaki hizmetleri resmi olarak yetki sahibi Ruhsatlı Mali Müşavirlerden almaları gerekmektedir.
Burada mükelleflerin yapması gerekenler öncelikle çalışacakları kişinin gerçekten Mali Müşavir olup olmadığını; yani ruhsatının bulunup bulunmadığını anlamak ve emin olmaktır.Örneklendirmek gerekirse Mali Müşavir ‘X’’in yanında eleman olarak çalışan ‘Y’ Mali Müşavir ‘X’’in bilgisi dahilinde ya da bilgisi olmayacak şekilde yanıltarak defter tutma suçunu işliyor olabilir. O açıdan her zaman ruhsatı bulunan meslek mensubu ile tanışılmasında ve birinci dereceden muhataplık ilişkisi kurulması elzemdir. Ayrıca kanunen yasaklanmış olsa da bir Mali Müşavirin ruhsatını kendi kötü amaçları için kullanmak üzere; yaygın ifade ile ‘kiralayarak’ defter tutan ve muhasebe işi yapan kimselere karşı da sözleşme vb. evraklarda yazılı isimle muhatap olunan isim farklı ise ve mükellef Mali Müşavir ile hiçbir şekilde muhatap olamıyorsa da dikkatli olunmalı ve durum derhal İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’na ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmelidir.
Kamu Otoritesi olarak elinde egemenlik gücünü bulundurması sebebiyle Devlet idaresinin de önleyici tedbirler alarak; yanı sıra Ceza Kanunu’na yerleştirilecek caydırıcı cezalarla bu gasp/hırsızlık çetelerine karşı mücadele etme görevi söz konusudur.Mali Müşavirler Odaları da yapacakları denetimlerle mücadelesini artırarak sürdürmek zorundadır.
İkinci önemli husus ta Mali Müşavir olup ta meslektaşlarına adeta ihanet içerisinde olanların (ki en az yukarıdaki kadar ayıp ve eleştirilmesi gereken bir durumdur.) yarattıkları HAKSIZ REKABETTİR.Mükellef ile asgari ücret tarifesi uyarınca anlaşmasını yapmış Mali Müşavirin portföyündeki defteri daha düşük bir rakam vererek adeta ÇALMAK hem ahlaken kötü; hem de 3568 Sayılı Meslek Yasası’na göre de suç iken maalesef bazı meslektaşlarımız tarafından adeta meslek haline getirilmiş olmaktadır.Bu durum da mükellefler açısından kalitesiz hizmet ve karşılaşılması muhtemel vergi,SGK ve benzeri cezalara anlamına gelmektedir.Buradan vergi mükelleflerine tavsiyemiz şudur.Mali Müşaviriniz ile ilişkinizde birinci plana her zaman işinizin düzgün ve yasalara uygun yapılıyor oluşuna önem verin.Aranızdaki maddi anlaşmayı asla birinci plana almayın.Çünkü ayda 10 TL kar edeceğim diye ahlaki yargıları gelişmemiş ve mesleğine saygısı olmayan bir Mali Müşaviri seçerek on bin liraları bulan ve hatta geçen cezalara da açık kapı bırakmış olursunuz.
Yazımızın GENELİNİ özetlemek gerekirse; vergi mükellefleri muhasebe, finans ve denetim alanında alacakları hizmetleri muhakkak yasal olarak meslek icra etme yetkisini ellerinde bulunduran Meslek Mensupları olan MALİ MÜŞAVİRLER ile yapmalı ve kesinlikle uzman olmayan, yasal yeterliliği bulunmayan kimselerle çalışmamalıdır. Aynı zamanda, Devlet, Mali Müşavirler Odaları ve Esnaf/Ticaret Odaları da bu konuda bilinçlendirme kampanyaları, denetim ve benzeri araçlarla süreci yönetmelidirler. Aksi halde her muhatabın KAYBEDECEĞİ talihsiz durumlarla karşı karşıya kalınmasının kaçınılmaz olduğunu belirtmek gerekir. Sağlıcakla kalın.