Selçuk yolundan Zeytinköy’e gitmek isteyenler 35-40 kilometre yol kat etmesi gerekirken, Ahmetli’den geçen dağ yolundan 20 kilometre sonra denize ulaşıyorsunuz. Denize gidenlerin yanı sıra çevre düşmanları da bu yolu çok sık kullanıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde bu yolu kullandım. Yol oldukça güzel. Ağaçların arasından ilerliyorsunuz. Biraz dar olmasına rağmen yol çok kötü değil. Ancak yolun kenarına dökülen moloz ve çöpler görüntünün kirlenmesine neden oluyor.
İnsanlar bu çöpleri neden doğanın ortasına atıp gidiyorlar anlam veremiyorum. Yolun kenarında inşaat atıkları, hurda mobilyalar ve buzdolabının içinde yer alan kasalar atılmış. Bunları kim, ne zaman buraya atıyor? Herhalde gece yarısı gelip atıyorlar.
Ahmetli Mahallesi’nde ikamet edenler çevrelerinin temiz tutulması için bu bölgeleri çok sıkı denetlemeli. Mutlaka hayvanlarını otlatmak veya tarlalarına gitmek için bu yolları kullanıyorlardır. Çöpünü, molozunu atmak için gelenleri sıkı bir şekilde takip etmeliler.
Jandarmanın da bu yolda sık sık kontrol yapmalı. Yeterli personeli olmayan jandarmanın nereleri kontrol altında tutacağı ise merak konusu. 180 bin nüfuslu bir ilçede hem polis hem de jandarmanın yetersiz olması birçok sorunu beraberinde getiriyor.
Jandarma da yeterli personel olsa ve bu yolda gerekli güvenlik önlemlerini alsa hem bu yolu kullanan kaçakları hem de yolun sağını solunu çöpe bulayanları yakalayabilir. Ahmetli de ikamet edenlerin moloz dökenleri hemen jandarmaya bildirmesi gerekiyor. Yoksa güzelim çevre yok olup gidecek.
İTFAİYE İLÇE MERKEZİNE SIKIŞTI
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Torbalı İtfaiye Grup Amirliği, şehir merkezinde yıkılıp kaldı. Çok uzun zaman öncesinde yapılan binasında faaliyetine devam eden itfaiye, yeni bir binayı hak ediyor.
Her geçen gün araç sayısı artan itfaiyenin binasında araç gereç koyacak yer kalmamış. Personel sayısı da ilçenin gelişmesi ile birlikte artınca yeni bir bina ihtiyacı doğdu.
Büyük merdivenli araçlar, küçük yangınlara müdahale edecek küçük itfaiye araçlar, AKS, doğal afetlere anında müdahale edebilmek için araç ve gereçlerin bulunduğu konteynır derken küçük itfaiye binasının önü dolup taşmış durumda.
Araçları koyacak yer kalmamış.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Çaybaşı’da itfaiye için yer yapılacaktı. Ancak aradan uzun yıllar geçmesine rağmen yeni bina yapılmadı.
Yaz-kış demeden çıkan yangınları söndürmek için gece gündüz çalışan itfaiye personel yeni bir binayı hak ediyor.
Bize çıkan yangınların yerini söylemekte yardımcı olmasalar da daha modern ve iyi şartlar altında çalışmayı hak ediyorlar.
AMBULANSLARA YOL VERELİM
Sirenlerini çalarak, adeta feryat figan gelen ambulansa yol vermeyenlere sinir oluyorum. Kaza sonrası hayati tehlike yaşayan bir yaralı, kalp krizi geçiren birisini taşıyan ambulans için 1 saniyenin bile önemi var.
Yol vermediğin ambulanstaki yaralı veya hasta senin de yakının olabilir. Bu nedenle siren sesini duyduğunda acilen yol vermen gerekiyor. Bu kanunen de böyle.
Artık ambulansların birçoğunda kamera sistemi mevcut. Yol veremeyenler bu kamera sayesinde tespit edilip cezai işlem uygulanıyor.
Siren çalan ambulansların dışında siren çalmadan ilerleyen, tam aracın arkasında gelince siren çalmaya başlayan ambulanslar da yok değil.
Artık kamera sistemi var da olan biten net bir şekilde ortaya çıkar.