EXPO, en genel tanımıyla, kültür, tarih, eğitim, sanat, eğlence ve ticaret alanlarında bir olimpiyattır. Dünyada şu anda 4 çeşit EXPO düzenlenmekte. Bunlar, Dünya EXPO’su, Uluslararası Özel Temalı EXPO, Bahçecilik Expo’su ve Milano Trienal’dır.
Ayrıca EXPO’lar, sergiler bittikten sonra da düzenlendiği kent için değer kaynağı olmaya devam ediyor. Örneğin; günümüzde Sevilla’da bulunan sergi alanı, teknoloji firmalarının yer aldığı bir teknoparka dönüştürülmüş durumda ve kentin ve ülkenin ekonomisine de katkı sağlamakta.
Dünya EXPO’larından sonra en dikkat çekici olanı Bahçecilik EXPO’sudur. Nitekim bir buluşma noktası olan Antalya’daki EXPO’ya, 50’nin üzerinde ülkenin katılması ve oldukça fazla yurt dışından ziyaretçilerin gelmesi de bu sebepledir.
1960 yılından itibaren çeşitli ülkelerde düzenlenen Bahçecilik EXPO’su, tarım, bahçe ve peyzaj alanlarını geliştirmek ve bu alanlarda yenilikleri teşvik etmek için yapılıyor. Aynı zamanda bölgesel kalkınmaya da yardımcı oluyor.
23 Nisan’da açılan EXPO 2016 Antalya, “gelecek nesiller için yeşil bir dünya” yaratmak amacıyla, “çiçek ve çocuk” teması üzerine kurulu ve logosu da bir çiçek; “şakayık”. Temadan da anlaşılacağı gibi sergi alanı çiçeklere ve çocuklara göre düzenlenmiş. Alanda şimdiki çocukların bilmediği sokak oyunlarının ve daha birçok oyunun oynanabildiği bir çocuk adası ve çiçeklerin ezilmeden, koparılmadan huzur içinde yaşadığı bahçeler bulunuyor. Bunların yanında çeşitli ülkelerde yetişen endemik türlerin olduğu ve o ülkelerin kültürlerini yansıtan özel bahçeler de mevcut.
6 ay boyunca açık kalacak olan Antalya EXPO’sunun amaçları; Uluslararası tanınırlık, kentsel alanda yeşil yaşam alanlarını arttırmak ve bu bilinci oluşturmak, bahçecilik ve peyzaj sektörlerini desteklemek, bahçecilik ile ilgili yeni gelir kaynakları yaratmak, çevre ve sürdürülebilirlik konularında farkındalığı arttırmak ki beni en çok sevindiren amaç bu sonuncusu, çünkü biz çiçek nedir, yeşil alan nedir, üstüne basılmalı mı yoksa korunmalı mı pek bilmeyiz ve önemsemeyiz de. Hatta Dünya Çevre Günü’nün ve Çevre Haftası’nın ne zaman olduğunu bile bilmeyiz o kadar ilgiliyiz çevre konularına…
Expo 2016, sergi alanında konserler, ülkelerin kültürlerine özgü yemeklerin sunulduğu restoranlar ve sanat sergileri gibi sadece çeşitli etkinlikler düzenlemekle ve ülkelere ait olan bahçeleri misafirlere sunmakla kalmayıp bir de dünya literatürüne katkı sağladı.
“Antalya Endemik ve Nadir Çiçekler Projesi” tüm dünya üzerinde sadece Antalya’da bulunan ve canlılığını sürdüren yeni bir bitki türü buldu. 3 yıldır şehrin çeşitli arazilerinde çalışmalarını sürdüren ekip, karanfil çiçeğiyle benzerlik gösteren bu yeni türe de “bolçiçek karanfili” adını verdi. Bu durum ne kadar basit görünse de, yeteri kadar önemsenmese de aslında literatüre yeni bir tür kattığımız için büyük ve önemsenmesi gereken bir durum.
Projenin yürütücüsü olan ve aynı zamanda Akdeniz Üniversitesi’nde Öğretim Üyeliği yapan Dr. İsmail Gökhan Deniz, EXPO ajansına verdiği bir röportajda: “Ülkemizde yayılış gösteren 10 binin üzerindeki bitki türünün yaklaşık üçte biri topraklarımıza özgü. Antalya ülkemiz endemiklerinden 800’den fazlasına ev sahipliği yapıyor. Bu türler içerisinde öyle 250 tür var ki dünya üzerinde sadece Antalya‘da lokal olarak yayılış gösteren, ilimize endemik türler. İlin sahip olduğu habitat zenginliği ve eşsiz topoğrafyası, Akdeniz‘in dört mevsimin yaşandığı iklimiyle birleşiyor. Doğa ananın sadece ilimize bahşettiği güzellikler olarak karşımıza çıkıyor. EXPO 2016 Antalya Ajansı tarafından desteklenen projemizde ilimizin floristik zenginliğine katkıda bulunmanın sevincini yaşıyoruz” sözleriyle düşüncelerini paylaştı.
Öyle ki sadece Antalya’da değil, ülkemizin bütün bölgelerinde buna benzer eşsiz güzellikler, bulunduğu bölgelere has endemik türler mevcut. Ülkemiz bulunduğu konum dolayısıyla gerek jeopolitik konumu olsun gerekse iklim ve bitki örtüsü olsun büyük öneme ve herkesin kıskandığı güzelliklere sahip. Bu güzelliklerin kıymeti bilinmeli ve bunlara sahip çıkılmalı…