Didem Okay

BELİRLE YÖNÜNÜ‼‼

Didem Okay

BELİRLE YÖNÜNÜ‼‼

Kader deyip geçme, bak ne diyor sırrın sahibi;

“Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.” ( İsra:13 )

Hayat seçimlerden ibarettir, ya kızmayı suçlamayı seçeceğiz, kader mahkumu gibi davranacağız yani kurban olmayı seçeceğiz ya da olanı kabul edip, çözümü seçip çözmek için çaba harcayacağız. Yaşamınızdan şikayetçiyseniz ve yine de bir şey yapmıyorsanız burada bir sorun var demektir.

Kendinize şunu sorun,  gerçekten istediğim hayatı yaşıyor muyum?  Cevabınız olumsuz ise, buna sebep olan sebepleri nasıl çözeceğinizi düşünün.  Hayallerinizde ki hayat İçin ne gibi planlarınız var? Nasıl emek veriyorsunuz?

Hayatın karşısında kurban gibi davranırsanız hiç bir şeyi düzeltmezsiniz. Kişi hak ettiğini düşündüğü hayatı yaşar, o zaman neyi hak ettiğinizi tekrar sorgulayalım. Bilinçaltında daha iyisini hak ettiğine inanırsanız o hayat zaten sizin olur.  Daha konforlu, daha zengin, daha huzurlu yaşamayı kendinize layık görüyor musunuz? Bilinçaltının kabul ettiği her durum, içsel olarak onayladığımız her konu bizimledir, hayatımızda yaşarız. Daha iyi bir hayat yaşamayı tüm benliğinizle istemeniz gerekiyor. Belki bir günde olamayacak ancak siz yine de kendinize inanmaya devam edip yavaş yavaş da olsa bu yolda ilerleyerek hedeflerinize ulaşabilirsiniz.

Tutulma döneminden geçerken gökyüzü bizden sağlam hedefler belirlememizi istiyor. Ne kaybederiz ki hayatımızda daha iyisini istesek ve kararlı olsak…  Belki şuan çok zor bir dönemden geçmektesiniz, zor dönemler tam olarak yön belirleme zamanıdır.

Yön belirleyelim, daha iyi bir hayat için derinden bir istek duyalım, yapabilirim inancı ile yaklaşalım. Negatif düşünmenin, yaşama isyan etmenin kime ne faydası var ki? Başkasından beklentileri bırakalım, başkası sizin için dünyaya gelmedi! Kendi hayatınızın mimarı ancak siz olabilirsiniz. Gün geçtikçe hayatınızı güzelleştirmeyi seçip niyet edin. Her gün bir iyilik yapın, zamanla göreceksiniz ki her şey değişmeye başlamış. Siz bağ kursanız da kurmasanız da verdiğinizi geri alırsınız…

Bir satış görevlisine öfkelenmeniz ile birkaç saat sonra komşunuzdan köpeğinizin havlamasıyla ilgili bir şikayet telefonu almanız arasında bağ kurmazsınız. Öğle yemeğinde buluştuğunuz arkadaşınızla ortak bir arkadaşınızı çekiştirdikten sonra işyerinde önemli bir müşterinizle sorun yaşamanız arasında bağ kurmazsınız. Akşam yemeğinde haberlerdeki bir şeyle ilgili olumsuz konuşmanız ile gece mide ağrısından uyuyamamanız arasında bağ kurmazsınız.

Sokakta yere bir şey düşüren bir insana yardım etmek için durmanız ile on dakika sonra market kapısının önünde park yeri bulmanız arasında bağ kurmazsınız. Akşam çocuğunuzun ödevine seve seve yardım etmeniz ile ertesi gün vergi iadesinin beklediğinizden fazla gelmesi arasında bağ kurmazsınız. Bir arkadaşınıza iyilik etmeniz ile aynı hafta patronunuzun size iki maç bileti ya da konser davetiyesi vermesi arasında bağ kurmazsınız.

Oysa hayatınızın her anında VERDİĞİNİZİ GERİ ALIRSINIZ.

Siz arada bir bağ kursanız da kurmasanız da…

İşte sevgili ruhdaşlarım gök bizi desteklerken pozitifte kalıp seçimleriniz farkındalıkla yapın ve yönünüzü öyle tayin edin… Verdiğinizi geri aldığınızı hatırlayın. En önemlisi her gün bolca teşekkür edin, şükredin. Şükredin ki şükür edeceklerimiz hayatımız da çoğalsın…

**Yaşamımı olduğum gibi kabul ediyorum. Geçmiş artık geçmişte kaldı, artık yeni bir ben olmaya karar verdim. Geleceğime güveniyorum. Kendime daha güzel bir hayat için hedefler belirliyorum. Gerçek sevgiyi ve iyilikleri her gün hayatıma dahil ediyorum. Öyle oldu şükürler olsun**

Yazarın Diğer Yazıları