Eray Unuvar

ŞİDDET VE KİŞİLİK BOZUKLUKLARI

Eray Unuvar

HER gün Torbalı’da ve tüm Türkiye’de insanların birbirine karşı şiddet uyguladığını hem duyuyoruz hem deşahit oluyoruz. İnsanların eşlerine, hemcinslerine, çocuklarına şiddet uygulamaktan çekinmez hale gelmelerinin altında çok ciddi sorunlar yatmaktadır. Tahammülsüzlük seviyesinin çok yükselmesi, insanların kendini ifade etmekte yaşadıkları iletişim problemleri ve çocukluk döneminde yaşanan yetiştirme yanlışları bizi ardını düşünmeden yaptığımız hareketlere itiyor. Fakat bu hareketlerin ve davranışların sonuçları çok ağır olmakla birlikte tüm hayatımızı etkileyebiliyor. Kişinin problemleri büyümeden farkedip danışmanlık alması, büyük üzüntülerin yaşanmasını engelleyeceği gibi çok daha faydalı bir hayat yaşamasını da sağlayacaktır.

Birkaç gün önce davası görülen ve Mersin’de alçakça bir saldırıya kurban giden Özgecan’ın yaşadıkları hepimizi derinden üzdü. Üzmekle kalmayıp insanlığımızdan utandıran bu olay, katli gerçekleştiren insanların aslında toplumda çok fazla olduğunu da düşünmemize ve irdelememize yol açtı. Paranoid, Şizoid ve Antisosyal kişilik bozukluklarının, bireyi şiddet konusunda eğilimlere ve uyumsuz, alçakça davranışlara ittiğini görüyoruz. Kişilerin bireysel ruhsal durumlarının çok etkisi olsa da, ruhsal durumun üzerinde aile ve çevresel etkenlerinde çok fazla olduğunu belirtmek isterim. Bir çocuk yetiştirirken ağzınızdan çıkan sözcüklerin, sergilediğiniz davranışların ve yaşadığınız çevrenin onun kişiliğini ne kadar etkileyeceğini bilmeniz gerekiyor. Anksiyete, depresyon ve benzeri ruhsal problemlerin yanı sıra kişilik bozukluklarının, bireyin topluma etkisinde kilit rol oynadığı ve faydalı veya zararlı olacağının belirteci olduğunu söylemek isterim.

Bu yüzden hepimizin işi kolaylaştırmak için söylediği can çıkar huy çıkmaz veya 7 sinde neyse 70 inde de odur sözleri, kişilerin kötü yanlarını savunacak ve yaptıklarını doğrulayacak konuma getirip müdahale gerektirmez şeklinde yorumlamasına neden olmaktadır. Bastırılan duygular ve olayların, bir başka zamanda bu şekilde canice ortaya çıkmasına neden olabileceği gibi diğer bireyleri de etkilemesini de sağlamaktadır. İlk önce çocuğunuzu yetiştirirken dikkat edeceğiniz hususlara sonrasında toplumda gördüğünüz, yakınınızda olan bireylerde de dikkat etmenizi ve gerekli yardımları almaları için ön ayak olmanızı isterim. Özgecan gibi niceleri harcandı ve harcanmaya devam ediyor. Daha fazlası olmaması için ruhsal durumun önemini bilelim ve bilinçlenelim. İşte bu yüzden kişilik ve kişilik bozukluklarına değinmek istiyorum;

KİŞİLİK NEDİR?

Kişilik kavramı, bireyin kendine özgü olan ve başkalarından ayırt ettiren uyum özelliklerini içerir. Bu özellikler bireyin bilişsel değerlendirmeler sonucu iç ve dış dünyaya uyum için geliştirdiği duyuş, düşünüş ve davranış örüntülerinden oluşur. Bu örüntüler, belli durumlarda belli duygusal tepki gösterebilme yetileri, engellenme ve çatışmalar karşısında yerleşmiş baş etme biçimleri ve savunma düzenekleridir. Kişiliğin oluşumu; doğum öncesi, doğum sonrası ve çocukluk çağındaki fiziksel, ruhsal koşullar, olgunlaşma, öğrenme ve toplumsallaşma etkenleriyle biçimlenir. Kişilik; karakter ve huy olarak iki bileşene ayrılmaktadır. Karakter: Kişinin dünyayı görüş, algılama ve yaşamla başa çıkma biçimi olarak tanımlanır. Öğrenmenin ve toplumsal çevrenin karakter gelişiminde önemli rolü vardır. Huy: doğuştan gelen , daha biyolojik temeli olan yatkınlıklara bağlı davranış eğilimleridir.

KİŞİLİK BOZUKLUĞU NEDİR?

Kişilik bozukluğu tanısı, psikiyatride en çok tanı tartışmasına yol açan bozukluklardır.Kişilik yapısı ile kişilik bozukluğunun karıştırılması önemli bir sorundur.Kişilik bozukluğu tanısını koyabilmek için her şeyden önce bireyin toplumsal uyumunda, düzenli iş tutabilmesinde, ilişkilerinde süreklilik sağlayabilmesinde önemli bozuklukların görece değişmeden uzun süre bulunması gerekir.

Benliğe yerleşmiş olan davranış örüntülerinin uyum amacı ile esneklik göstermeden sürdürülmesi; örneğin yapılan yanlışlıkların yinelenmesi, ders alınmaması. Biliş, duygulanım, dürtü denetimi ya da insan ilişkilerinde belli bir toplum için geçerli ölçülerden sapması, topluma aykırı davranışlar gösterebilmesi. Çocukluktan ya da ilk ergenlik çağından beri süregelmesi İş yaşamında belirgin bozulmaya ya da şiddetli sıkıntıya yol açması

TEDAVİSİ NEDİR?

Kişilik bozuklukları sıklıkla çeşitli ruhsal hastalıklara eşlik etmektedir. Ruhsal bozukluklar nedeniyle hastaneye yatan hastaların aşağı yukarı yarısında eşlik eden kişilik bozukluğu olduğu bildirilmektedir. Bunların arasında sınırda, çekingen, bağımlı kişilik bozuklukları en sık karşılaşılan durumlardır.

Kişilik bozukluğunun tedavi sürecindeki amaçlar;

-Krizlerin yatıştırılması

-Davranışın dengelenmesi

-Toplumsal uyumlandırma(rehabilitasyon)

-Ruhsal açıdan büyüme

Temel ilkeler; Psikoterapi sırasında eşduyum ve hastanın dünyaya bakış tarzını yakalayabilmek, tedavi yönteminde esnek olmak her hastanın bireysel tarzına uygun uyarlamalar yapmak.žTedaviden uzaklaşma ve tedaviye başkaldırma şeklinde dirençleri dikkate almak, tedaviye yönlendirici, sınır koyucu yapılandırılmış yaklaşımlarla başlayıp sonrasında gevşetilmesi, görüşme sıklık ve zamanı konusuna dikkatli olmak.

Bu yüzden danışmanlık almaktan kaçınmayın ve ertelemeyin. Her bireyin konuşmaya ve paylaşmaya ihtiyacı vardır.

Yazarın Diğer Yazıları