Feyzullah Turan

BUGÜNKÜ KARNE SINIF GEÇMEYE YETER Mİ?

Feyzullah Turan

 

Bugün, ilçemizin önemli, kangren olmuş sorununu siz okurlarımla paylaşmak istiyorum.

Fazla derinlere inip haddimi de aşmak istemiyorum.

Okullarımız, resmi dairelerimiz ellerinden geleni yapıyorlar, Emniyetimiz, Jandarmamız mümkün olduğu kadar asayişi temin etmek için gece gündüz ter döküyorlar…

 

Torbalı Ticaret Odası, Torbalı Zirrat Odası, Torbalı Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Torbalı Şoförler Odası gibi Sivil Toplum Kuruluşlarımız başarılı çalışmalar yürütmektedirler.

Esnaf, ticaret erbabı, sanayici işini yapıyor, üretimini artırmaya çalışıyor, herkes rızkının peşinde koşuyor. Koşuyor ama bunların çoğunluğu da işyerinden evine evinden işyerine gelip giderken pek de mutlu olmadıklarını gözleniyor.

İşlerini bilmem, üretimlerini bilmem ama çoğu ilçemizin sokaklarında ve caddelerinde gezinir, trafikte mutlaka ya araba kullanırlar ya da toplu taşım araçları ile yolculuk yaparlar.

 

Dolmuşta, otobüste, takside, özel arabasında, ilçe trafiğinde zengini fakiri, amiri, memuru mutlaka öfkesi başına vurduğu zamanları yaşamış ve yaşamaktadırlar. Kaldırımlarda yürüyen halkımızın çoğunluğu da mutsuzdur. Hele çocuğunu bebek arabasına bindirmiş kadınlarımız kaldırımlardan geçerken akla karayı seçmekte ve canından bezmektedirler. Ayrancılar, Yazıbaşı, Subaşı gibi büyük mahallelerde de durum aynıdır.

Ticaret odamızın yeni binasını yapıp şehir içi trafiğinden üyelerini kurtarması çok şeye örnek teşkil edebilir.

 

Mithat Paşa Caddesi ve Kazım Dirik Caddeleri,  Belediye Meydanı ve Bankalar Caddesinin hallerini, ilçe yöneticilerinin öğle ve akşam saatlerinde veya günün her hangi bir saatinde yaya olarak gezip görmelerini isterim.

 

Her iki taraf araba parkı, kaldırımlar, ya kahvehanelerin masa sandalyesi ile ya da esnafın tezgâhları ile işgal edilmiştir. Cadde ve yol ortaları trafik için yürüyen taşıtlar tarafından işgal edilmiş geriye kalan yer var ise yayaların hizmetinde, itiş kakışları, bazen sinirler gerilip kavga gürültü edenleri bile gözlemliyoruz. Allah rızasını ön planda tutan yöneticiler yılların getirdiği bu alışkanlığa ayak uydurmaz, değiştirmek için çaba sarf edip yetkilerini kullanır. “BÖYLE GELMİŞ BÖYLE GİDER” diyemezler ve deme lüksleri de yoktur. Eğer 157 bin nüfuslu bir ilçe de trafikte tek yön uygulaması yapılamaz hale getirilmişse bugün ve yarın gelecek yöneticilerin çok büyük düşünmeleri gerekir. Maalesef biz İZBAN da büyük düşünemedik.

 

Belediyelerin birinci görevi halkın esenliğini sağlamaktır.

Sağlayamıyorsa asıl kul hakkı bunlardır, Ey Müslüman!

Doğru, dürüst olmamız, beş vakit ibadet yapmamız (Bunlardan şüphemiz yok),  bizleri hesap günü kurtarmaz. Sokakta küfreden, suizan yapan, birbirine söven insanların günahına ortak olmanın ağırlığını hiç kimse kaldıramaz.

 

Öğünebileceğimiz bir Sadık İleri Bulvarı var onu bile birçok yerinden istismar etmişiz. İlçenin yöneticileri de bunlara göz yummuşlar. Bu haliyle 10 yıl sonra yaşanmaz ve kahrı çekilmez bir Torbalımız olacaktır. Açabileceğimiz, genişletebileceğimiz imkânları da yok etmişiz. Halen daha yok etmeye devam ediyoruz.

 

Makamlarda oturanlar yıllardır kendi yarınları için politika üretmekten, ilçenin ve halkın sorunlarına sağır kalmışlar ve kalmaktadırlar. Hastane, Fetrek, İZBAN; üç döngü üzerinde dönmekten başımız döndü yok mudur başka döngüleriniz biraz da orada dönelim Allah aşkına!  Kaldı ki; O projeler önceden planlanmış bakanlık projeleridir.

Allah razı olsun ayrım yapmadan çok işsize iş bulduğunuzu ve bulmaya devam ettiğinizi biliyorum. Çünkü o servisinizden bizde faydalanıp üç beş kardeşimizi iş sahibi yaptık.

 

Kardeşimizin kişisel Hal ve gidişine bir şey diyemem “Tekrar Adayım” sözü doğruysa eğer, ilçemizin NİZAM, İNTİZAM ve TEMİZLİĞİNE çare olacak, projelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir.

Bugünkü karne sınıfı geçmeye yeter mi?

ALLAH’A EMANET OLUNUZ

Yazarın Diğer Yazıları