Adı demokrasi de olsa, tek lidere bağlı siyasi partiler, tek lidere bağlı kurulan hükümetler, tek lidere bağlı il yönetimleri, ilçe yönetimleri, kurumlar ve kuruluşlar maalesef ülkemizde, yeterince halka hizmet edememektedirler.
Peki neden?
Bunun, Ekonomik, Kültürel, sosyolojik ve hukuki nedenleri vardır.
Ülkemizde teknoloji pahalıdır. Eğitim paralı ve pahalıdır. Kültürümüz çok parçalı ve birbirinden uzaktır. Sosyal yapımız, yamalı bir bohça, ötekiler, berikiler ve merkezdekiler birbirine yabancıdır. Halk, Milli ve Manevi değerlerinden uzak, emperyalist zihniyetlerin projeleri ile eğitilmeye zorlanmış ve kendisini tanımaktan çok uzaktadır. Hukuk yeterince adil değildir. Belediye otobüsü 46 kişiliktir, 90, 100, 120 kişiye kadar tıka basa doldurulur, özel şehir içi yolcu taşıma araçları bir yolcu fazla alırsa cezalandırılır.
Ekonomi, üç beş ailenin tekelinde halk paranın peşinde koşarak yorgun ve bitap düşmüş, okumaya ve araştırmaya ayıracak gücü ve zamanı bulamamaktadır.
Bu duruma sokulan bir milletin halkını, sözde demokrasi içinde devleti yönetmek ve halkına hizmet için var olan siyaset içinde, acımasızca yarıştırırlar. Halka en iyi hizmeti yapabilecekleri projelerin üzerinde yarışmaları gerekirken, kendi çıkarları için birbirleri ile kıyasıya mücadeleyi seçmek zorunda bırakılırlar.
Karşı çıkma, itiraz, iftira ve akıl almaz bir vurdumduymazlık, “Tamam başkanım, Evet efendim” kültürü alabildiğine demokrasiyi sarmalamış durumdadır. Bunlar eğer karşılarında karşı çıkacakları ve itiraz edecekleri muhatap bulamazlar ise korkuya kapılıp akla hayale gelmeyecek soytarılıklara başvururlar. Onlar için, demokrasi, eşitlik, adalet, hukuk hiç önemli değildir. Bu saydıklarımız onlara hizmet ettiği sürece değerlidir. Bugün, bayrak, millet, vatan sevgileri doruğa çıkanlar, yarın camileri dolduruph, “Din elden gidiyor” diye bağırırlarsa şaşmayın.
Babam “Oğlum şu gördüğün Ağa var ya! O, 1950 öncesi öşür toplayıcıların ambar memuru idi, D.P. iktidara gelince, onların bir numaralı adamı oluverdi” diyerek bizlere bir şeyler anlatmaya çalışırdı.
Bunların, fikir, İdeoloji, hizmet gibi şeyler dillerinde pelesenktir ama gönüllerinde ve hedeflerinde hiç bir zaman olmamıştır. Siyaset içindeki hareketleri, hem maniple ederler hem de olacakları çok sıkı takip ederler.
‘Kendi K……larında-ki Öz Döverleri görmez, başkalarının gözünde saman çöpü ararlar’
Bunlar, Cuma’ya gitmemek için perşembeden Cumayı kutlamaya başlayanlardır
Bakın göreceksiniz, bugün en fanatik Görmez taraftarı olanların bizim de bildiğimiz bazıları, yarın o makama kim oturursa onun fanatikleri haline dönüşeceklerdir. Nedense bunlar, gittikleri yerde en sevilen adamlar da olurlar. Siyasette makamlara oturanlar için bunlar ihtiyaçtır. O makamların kullanacağı adamlara ihtiyaçları vardır. Liderler, yola çıktığı adamlarını birer birer terk edip çevresini dönmelerle doldururlar. Türkiye siyasetinde başka türlü başarıya ulaşmak mümkün değildir.
ALLAH’A EMANET OLUNUZ.