SON günlerde ilçemizde, siyaset adına sözde düşünce ürettiğini ve strateji geliştirdiğini zanneden birçok arkadaşımız gazetelerde boy gösterip halkı kandırabileceklerini ve içinde bulundukları siyasi partilere ve yanında durdukları siyasetçilere çok şeyler kazandıracakları hayaline kapılıp davetsiz bayrak sallama yarışına giriyorlar.
Aslında; insan hayatı içindeki eylem ve söylemlerin, siyasetin özünü oluşturduğu bilinen bir gerçektir. Ancak; insan düşünceleri doğrultusunda gerçekleştirdiği eylem ve söylemlerini, en yakın çevresi ve halkıyla bütünleşmesini sağlayacak, bölgesine ve ülkesine hizmet edebilecek doğru ilkeler üzerine oturtabildiği kadar siyasete anlam kazandırır.
Siz istediğiniz kadar siyasetin içinde olursanız olun, nefsin esaretinde süren bir siyasi hareketin hiçbir anlamı olmadığı gibi halkına ve ülkesine de hiçbir fayda sağlamayacaktır. Mutlaka bir gün, ilkesiz siyasetçilerin, koptuğu daldan düşmeden çürüyen bir yapraktan farkı olmayacaktır. Bugün belediye Başkanı, Milletvekili olabilir ama halkın yüreğinde kaybettiği değerler toplamı onu saygıya ve sevgiye en çok ihtiyaç duyacağı yaşamının son baharında itibarsızlaştırır.
Şu küçük ilçemizde, dalındaki tazeliğini yitirmemiş veya kuruyamadan çürümüş, yıllarını siyasete vermiş birçok şahsiyetin iyi ve kötü halleri, bugüne ve yarına bir ibret tablosu olarak ortadadır.
Halkımız, siyasetçiyi topluma arz ettiği kimliği ile değerlendirir. Milletimizin değerleri içinde yerini bulmuş ilkeler doğrultusunda hareket eden siyasetçiler halkın nezdinde değer kazanır. Siyasetin insana kazandıracağı en önemli değer, aktif siyaset içinde bulunduğu sürede gösterilen itibardan ziyade gönüllerde sürekli kaynayabilen sevgi pınarlarıdır.
Oynak, ilkesiz ve çıkarcı bir zihniyete sahip siyasetçilerin arkasında, yanında ve önünde siyaset yapılamayacağını halk çok iyi görür ve bilir. Belki bir süre çıkarları doğrultusunda bu tip siyasetçileri kullanmak ister ama çabuk bir kenara atmasını da bilir.
Aslında; her insan nerede olduğunu çok iyi bilmesine rağmen, kumanda nefsinin elinde olduğu için bir türlü doğru kanala geçmeyi beceremez. Korku ve kompleksleriyle güçlenen nefsinin gücüyle olmadık rezilliklere başvurmaktan kendini alıkoyamaz. Kandırdım ve kazandım zannıyla kendinin göremediği rezilliklerini halk çok iyi görür ve değerlendirir.
Bunun tam aksine idealist olan siyasetçiler çıkarları adına siyaset yapmazlar ve çıkar grupları içinde de yer almazlar. Duruşları halk tarafından çok iyi bilinir ve onlar her zaman erdemli ve ilkeli siyaset yapma çabası içinde olurlar ve uzun vadede mutlaka kazanırlar.
Haddim olmasa da buradan Sevgili Halit Dalgıç’a, çıktığı siyasi yolda asla duruşunu değiştirmeden yürümesini, giden değil davet edilen olmasını, asla şeytanın ve İlçemizin eyyamcılarının gazına gelmemesini tavsiye ediyorum. Genç yaşta gösterdiği özgüveni ve cesaretini kutluyorum.
İlçemizdeki siyaset cambazları artık gençlerin önünü açmalı ve teknolojinin ve bilimin öne çıktığı çağımızda gençlerini siyaseti üstlenmesinin gerektiğine inananlardanım.
Genç Dalgıç! Yolun açık, yüreğin serin olsun inşallah!
Allah’a emanet olunuz.