NASIL öğretmişlerdi bize adaleti? Gelin hep birlikte hatırlayalım bize öğretilen Adaleti. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Selem ömrünün son zamanlarına yaklaşacağını hissettiği günlerden birinde mescide gelir ve ashabıyla helalleşme niyetindedir. Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz Peygamber pek hasta ve yorgundu. Öyle ki ayakta dahi bir sahabenin yardımıyla dururmuş. Ashabına seslenmiş, “Ey ashabım bende hakkı olan varsa söylesin,” kimseden ses çıkmadı. İkinci kez yine seslendi, “Bende hakkı olan varsa istesin.” Yine ses çıkmadı. Bunun üzerine yine sordu Allah’ın elçisi. Bu defa en arkalardan bir sahabe ayağa kalktı. Bu ayağa kalkan sahabenin adı da Ukkaseydi. Hz Ukkaşe kalkıverdi ve “Ya Resulullah Hudeybiye vakasında siz devenize binmek istemiştiniz. Ben de size elimi uzatmıştım siz devenize bindiniz ve devenize kırbaçla vurmak istediniz. Tam o sırada kırbaç benim sırtıma değdi. Şimdi bu kul hakkı değil midir?” Allah Resulu, “Evet ya Ukkaşe bu kul hakkıdır.” Bunun üzerine Hz.Ömer efendimiz daha fazla tahammül göstermedi ve bir hışımla fırlayıverdi ayağa… “Ya efendimiz ne yaptı bilir misiniz?” “Sen karışma ey Ömer o benim hesabım” dedi. Sonra Hz. Ebubekir ayağa kalktı, “Ey ukkaşe ne kadar mal mülk istersen vereyim vazgeç bu delilikten” dedi. Allah Resulu, “Ey Ebubekir, bu benim hesabım” dedi karışmayın. Sahabeler kendilerini zor tutmaktaydı. Peygamber efendimiz Hz Ali’ye, “O kırbaç kızım Fatıma’dadır, var git getir” dedi. Hz Ali durumu anlatınca Fatıma anamız çok üzüldü. “Bilmez misiniz ki o hastadır. Yerine gelecek kişi yok mudur aranızda” dedi ve daha birer çocuk olan Hz Hasan’la Hz Hüseyin’i gönderdi. Efendimizin göz bebekleri Hasan ve Hüseyin mescide girdiler ve “Ey Ukkaşe dedemize vurma bize vur. Gel hakkını bizden iste” dediler. Sahabe pek duygulandı. Efendimiz, “Ben size kıyamam. Bu benim hesabım” dedi ve onları geri çevirdi. Kırbaç gelmişti ama ashabı kiram daha da artmıştı. Efendimiz, “Kırbacı Ukkaşeye verin” buyurdu. Bu kez de, “Ey Allahın Resulü bir şey daha var” dedi Ukkaşe, “Siz kırbacı vururken benim sırtım çıplaktı, bundan kırbaç geçer mi” diye söyledi. O der demez sahabe ayaklandı. Efendimiz ortalığı yatıştırdı hemen ve “Ukkaşe haklıdır” dedi. Efendimiz minberden aşağı indi ve gömleğini açtı. Efendimiz gömleğini açmış ve Hz. Ukkaşe’nin kırbaç vurmasını beklerdi. Hz Ukkaşe kırbacı havaya kaldırdı ve efendimizin iki kürek kemiğinin ortasındaki mührü öpüverdi. Gözyaşları içerisinde, “Hakkım sana helal olsun ya Resulullah, anam babam sana feda olsun” dedi. İşte bizim Peygamberimiz rehberimiz böyledir sevgili dostlar.
TORBALI’DA ADALET
Adalet herkes için var. “Ben Peygamberim” demek yok. Al sopayı eline vur ne alacağın varsa vur hak yerini bula vur adalet ola. O nedenle Hz Peygamber efendimizin dahi adalete bu kadar önem vermişken biz kimiz ki? Hele hele şu küçücük güzel ilçem Torbalı yıllarca beceriksiz yöneticiler yüzünden adaletsiz kaldı. En önemlisi yönetimle rüşvet adaletsizliği ortadan kalktı. Artık olan da olmayan da işini görür oldu. İnsanları “Yok şu parti gelirse sizin için kötü olur, yok şu parti gelirse işçiler işten kovulur, işadamları sıkıntı çeker” gibi şeylerle kandırıp kendi gaddar, tehditkâr, rüşvetkâr işleriyle yıllarca bu ilçeyi adaletsizce yönettiler. Bakınız yaklaşık on beş ay oldu yerel seçimlerden bu yana hiçbir başka partiye mensup kişi ve kişiler işten çıkarılmadı. Hiçbir işadamı farklı siyasi görüşünden dolayı hizmet ayrımı görmedi. Artık kimse “Oy verdiğim kişiye ben ulaşamıyorum. Kapısında kamera var, bizlerle görüşmüyor adamına göre muamele yapıyor” demiyorlar. Küçükle küçük, yaşlıyla yaşlı, gençle genç olan, acısıyla tatlısıyla ilçede yaşayan her vatandaşın yanında olan bir belediye başkanımız Adnan Yaşar Görmez var artık ilçemizde. 15 yıl ilçenin bir çok mahalleleri hizmetten yoksul bırakıldı. Bunların başında başta Karşıyaka Mahallesi, Atatürk Mahallesi gelmekteydi. Şimdi bu mahallelere sıcak asfalt, parke taşları döşendi. Torbalı Mahallesi İstasyon Kafe’nin arkasında yaşayan vatandaş tozdan topraktan balkonunda oturamıyordu. Şimdi gidin bir bakın tertemiz yollar asfaltlandı. Beşevler Mahallesi yine öyle, yolları asfaltlandı. Ayrancılar Mahallesi asfalt bayramı yapıyor bu yıl. Çaybaşı’nın o araba giremeyen yerleri tertemiz asfaltlandı. Hizmetten mahrum bırakılan birçok köyümüze parke taşı ve asfalt yapıldı, Yapılmaya da devam ediyor sevgili dostlar. Bu yıl sayın başkanımız asfalt yılı ilan etti. Yani benim tabirimde asfalt demek medeniyet demektir. Yol medeniyet demektir. İnşallah artık hiçbir mahalle hizmetten yoksul bırakılmaz. Her mahalle eşit bir şekilde adil bir düzenle yönetilecektir. Artık adalet denilince Torbalı akla gelmeli dileklerimle sağlıcakla kalın….