Gökçe Sertcan

Okulda, sınavda, meslekte başarı

Gökçe Sertcan

Bir üst okula gidecek yaştaki her çocuk/genç iyi okullara gidebilmek istiyor. Çocukların iyi okullara yerleşebilmeleri için küçük yaştan itibaren anlamaları gereken pek çok ders, başarılı olmaları gereken pek çok sınav var. “Başarılı olmaları gereken” diyorum… Çünkü iyi okullara yerleşmek yalnızca istemekle değil; bazı zorlukların üstesinden gelerek, emek vererek ve başarılı olmak için gerekenleri yaparak gerçekleşebiliyor. Üstelik bu gereklilikler yalnızca çocukları değil, ailelerini de kapsıyor. Bu nedenle okulda başarı konusu, çocukları olduğu kadar aileleri de yakından ilgilendiriyor.

Geçtiğimiz pazar günü LYS vardı. 2,5 milyonu aşkın öğrenci bu sınavda ter döktü. Ağız alışkanlığı ter döktü diyoruz, oysaki bana göre hepsi eşit oranda ter dökmüyor. Bazılarının yüzlerinden, gözlerinden belli oluyor bu sınavı ne kadar önemsedikleri. Bazıları içinse sınavlar da, hangi okulda okuyacakları da o kadar önemli değil. Başarma istekleri az. Peki ne yaratıyor bu farkı? Dahası aileler çocuklara akademik başarıyı önemsemeyi öğretebilir mi? Birincisi; çocukların kendilerine özgü yapıları, ilgileri, yetenekleri, yatkınlıkları bu farklılıkların oluşmasında elbette önemli rol oynuyor. Bunun yanında ilgi, yetenek, yatkınlık bir tarafa; ailelerin değerleri, bu değerlerini yansıttıkları tavır ve davranışları çocukların başarılı olma isteklerinde çok büyük önem taşıyor. Çocuktaki başarma isteği okul çağının başlangıcında gelişiyor. Okulla ilk tanışıldığında oluşturulamayan motivasyonu sonrasında oluşturabilmek çok zorlaşıyor. Bir uzman olarak en zorlandığım alanlardan biri ilkokul çağını aşmış bir kişide başarı için istek oluşturmak. Bunun çok zor olduğunu düşünenlerdenim.

Peki başarma isteği ilkokulda nasıl oluşturulabilir? Anne babalar bunun için neler yapabilir? Çocuğun sürekli başında durup: “Çalış, Çalış, Çalış!” demek etkili bir yöntem midir? Ya da ona kendi isteyip yapamadıklarımızı yüklemek? Ne yazık ki bu yöntemler genellikle işe yaramıyor. Bana göre çocuktaki başarma isteğini şekillendiren en büyük etken ailenin bu konudaki değerleri. Çocuklar/gençler söylediklerimize nazaran yaptıklarımızdan daha çok etkileniyorlar. Aileleri olarak onların önünde çok önemli birer modeliz. Onun başarılı olmasını çok önemsediğimizi söylüyor; ama sınavı olduğu bir günün öncesinde misafir davet ediyorsak… Kitap okuma alışkanlığını kazanmasını istiyor; ama kendimiz çok az kitap okuyorsak… Bir yandan okula değer verir gibi görünürken, kendi içimizde daha önemli olanın para kazanmak ya da başka herhangi amaç olduğunu düşünüyorsak, yani aslında gerçekte okulu çok da önemsemiyorsak çocuklara başarma isteğini aşılamak zorlaşıyor.

Kulağa basit geliyor ama çok önemli… Çocuğunuzda başarma isteğini ortaya çıkarmak istiyorsanız: Onu tanıyın. İsteklerinizden ve hayallerinizden bağımsızca tanıyın. Gerçekte kim olduğunu, iyi olduğu şeyleri, daha geride olduğu alanları görmeye çalışın.

Ona ayna tutun, önündeki seçenekleri görmesini sağlayın. Herkes her konuda başarılı olamaz; ama elinden gelenin en iyisini yapabilir, bunu hiç unutmayın.

Emeğini önemsediğinizi gösterin, verdiği emek aldığı nottan her zaman daha değerli olsun. Ama emeğini ölçerken teraziniz de hassas olsun.

Günlük yaşamınızı düzenlerken onun okul yaşantısını göz önünde tutun, bunu ona hissettirin.

Okulda yaptıklarını dinleyin, anlattıklarını önemseyin.

Onu emeği için ödüllendirin, verilen emeğin karşılıksız kalmayacağını küçük yaştan itibaren öğrensin. (Unutmayın ödül her zaman maddi değildir; olmamalıdır da.)

Küçük yaştan itibaren ondaki sorumluluk inancını geliştirmek için çaba gösterin.

Bilsin ki: “Bu dünyada hepimiz emek vermek zorundayız. Farklı alanlarda da olsa, değerli olan verdiğimiz emektir. Anne baba her gün farklı emek verir, çocukların emekleri farklı yerlerdedir. Ama emek hep var olmalıdır.”

Sorumsuz davrandığını gördüğünüzde yaşamın yükünü onun yerine üzerinize almayın, davranışlarının sonuçlarını küçük yaştan itibaren yaşasın.

Sarsıldığında sizin rehberliğinize ihtiyaç duyduğunuzu hiç unutmayın, tekrar sıkıca sarın, yönlendirin onu.

Değerlerinizle model olun. Dimdik görsün sizi arkasında, başardığında yanında gururla ve mutlulukla duracağınızı, başaramadığında ona yeniden rehberlik edebileceğinizi hissetsin.

Aranızda iyi bir iletişim varsa, iyi bir modelseniz, sözde değil başarmaya ve bunun için verilen emeğe gerçekten değer veriyorsanız; inanın başarı gelecek. Başarı, emekle gelecek.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları