Ben bugün size farklı türde fakat ortak özelliği insan psikolojisine dokunmak olan filmler tavsiye edeceğim.
- Ters Yüz (Insıde Out): Öfke, neşe, üzüntü, tiksinti, korku… Bu film, seyirciyi bu duyguların ete kemiğe bürünmüş halleriyle tanıştırıyor. “Bu duygular nasıl oluyor da yaşamımızı etkiliyor? Ortaya çıktıklarında yaşantımızda neler değişiyor? Gerekliler mi, gereksizler mi?” gibi soruların cevaplarını düşünmemizi sağlıyor. Her yaştan çocukla birlikte izleyebileceğiniz harika bir animasyon filmi.
- Aşkın Gücü (What Dreams May Come): Önce çocuklarını, kısa bir süre sonra da çok sevdiği eşini trafik kazasında kaybeden, intiharın eşiğindeki bir kadın… Acı, öfke, özlem, yas… Yoğun duygularla dolu, aynı zamanda izleyiciye görsel şölen sunan etkileyici film. Türkçe’ye “Aşkın Gücü” olarak çevrilmiş, bence isabetli de olmuştur. “Aşkın gücü ölümden sonra da devam eder mi?” sorusunu sorgulatır. Siz ne dersiniz? Sevdiğimiz kişiler artık hayatta olmadıklarında da bize yaşama gücü vermeye devam edebilirler mi?
- Kukla (The Beaver): Film başladığında, iş yaşamı da, aile yaşamı da yolunda gitmeyen, ağır depresyon yaşayan bir adam görürüz. Bu adamın yapmak istediği şeyleri yapmasının, olmak istediği kişi olmasının tek yolu ikinci bir kişilik yaratmaktır. Eline taktığı bir kukla adamın ikinci kişiliği olacak ve yavaş yavaş onu ele geçirecektir. İsmine aldanılarak çocuklarla izlenmemesi gereken, çoklu kişilik bozukluğunu anlatan etkileyici bir yapımdır.
- Büyük Balık (Bıg Fısh): Bu film; yaşamı boyunca oğluna kendisini farklı farklı hikayelerle ve inanılmaz bir hayal gücü ile tanıtan bir baba ile bu durumdan hoşnut olmayan gerçekçi oğlunun hikayesini anlatır. Baba-oğul farklılıklarından dolayı birbirleri ile çok da iyi anlaşamazlar. Bir gün baba hastalanır. Oğlu, hasta yatağında babasını yeniden tanıyacak, ilişkilerini yeniden sorgulayacak, babasını hikayeleriyle birlikte yeniden sevecektir. Yaşattığı duygularla bizi hem etkileyen hem de masalsı bir görsellik sunan bir yapım.
- Joe Black: Ete kemiğe bürünmüş ölümle tanıştığınızı düşünün… Hatta onu evinizde misafir ettiğinizi… Neler hissederdiniz? Ya onunla pazarlık etmek zorunda kalsaydınız? Belki de bu deneyim nedeniyle şu anda önem verdiğiniz birçok şeye önem vermez, es geçtiğimiz bazı şeylere ise daha çok önem verirdiniz… Ölüm düşüncesiyle ilişkimizi sorgulayan şaşırtıcı bir yapım.
- Mutlu Bir Olay (A Happy Event): “Hamilelikte neler yaşanır? Hormonlar, duygular nasıl değişir? Bu değişim kadına neler yaşatır? Annelik duygusu nasıl oluşur? Çocuklar ilişkileri nasıl etkiler?” sorularını düşüneceğiniz eğlenceli bir film.
- Bay Evet (Yes Man): Yapmak istemediği şeyleri başkaları için yapan, evet demek istemese de her şeye evet diyen bir adamın hikayesi. Kendimiz gibi olamamak bizde nasıl sonuçlar doğurur? “Hayır” demek istediğimiz halde sıklıkla “evet” diyorsak, kendimizi koruma zamanımız gelmiştir.
- AMELİE : Hayat ayrıntılarda gizlidir. Günlük yaşamımızda yanı başımızdan uçup giden ayrıntılar çok değerlidir. Her birimiz birbirimizden hem farklıyız; hem de birçok ortak özelliğe sahibiz. Müzikleriyle, öyküsel anlatımıyla bizi kendisine çeken bir film.
- Oğul Odası (La Stanza Del Fıglıo): Oğullarını trajik bir kazada yitiren bir ailenin yaşamlarını yeniden sorgulamalarını, yaslarını farklı farklı yaşama biçimlerini, birbirlerine ve yaşama yeniden tutunma çabalarını anlatır. Yası konu alan ve duygu yükü oldukça fazla olan bir filmdir.
- Yeryüzündeki Son Aşk (Perfect Sense): Size bir virüsün bulaştığını düşünün… Ve sahip olduğunuz duyuları bir bir kaybettiğinizi… Görememek, duyamamak, koku ve tat alamamak, dokunarak hissedememek nasıl bir his verir? Bu film, duyularımızın olmadığı bir yaşamı hayal etmemize olanak sağlayan etkileyici bir yapım.
- Bir Rüya İçin Ağıt (Requıem For A Dream): Uyuşturucu bağımlısı bir genç ve televizyon bağımlısı bir anne. Bizi besleyen ilişkilerin yokluğunun nasıl kötü sonuçları olabileceğini bize anlatır. Bu film, bağımlılığın kötü sonuçlarını etkileyici bir biçimde ortaya koyuyor.
- Sil Baştan (Eternal Sunshıne Of The Spotless Mınd): Bize acı veren anılarımızı silmenin bir yolu var mıdır? Böyle bir yolu varsa bile, bunu yapmak bize iyi gelir mi? Film, romantik bir ilişkinin ardından hatırladığında ona acı veren anılarını sildirmeye karar veren bir adamın öyküsünü anlatıyor.
- Don Juan De Marco: “Delilik nedir? Kişilerin kendi gerçeklerini yaşamaya çalışmaları deli oldukları anlamına mı gelir? Bu duruma farklı bir açıdan bakmak mümkün olabilir mi?” sorularına cevap arayan ilgi çekici film.
- Temple Grandın: Eksiklik değil farklılık… Otizmli bir profesörün gerçek yaşam öyküsünü izlediğimiz filmde, farklılıklara bakış açımızı da sorguluyoruz.
- Truman Show: Yaşadığımız yaşam gerçek mi? Her gün gördüğümüz kişiler, yaptığımız iş, ailemiz, hatta anılarımız… Ya bir televizyon şovunun parçasıysak… “Sahte bir yaşamı olduğunu bilmek insana nasıl hissettirir? Bu duyguyla nasıl başa çıkılabilir?” sorularını akla getiren duygu yüklü, aynı zamanda eğlenceli bir film.
Hepinize şimdiden iyi seyirler.