Bu süre zarfında kendimizden ödün vermedik elhamdülillah. Doğru bildiğimiz yoldan hiç şaşmadık. Ne para, ne de makam teklifleriyle dönmedi başımız. Hepsini elimizin tersiyle itmeyi bildik. Hani bazen zirvede bırakmak gerekir ya bizde öyle yapalım dedik. Torbalı basınında zirvede olamasak bile iyi intiba bıraktığımızı düşünüyorum.
Bu köşede çok şeyler yazdık. İlçemizin her türlü sorununu dile getirdik. Yapılan güzel şeyleri övdük. Ama bildiğim tek şey var o da kimseye yaranamadık. Vatandaşın sesi olduk eleştirdik, hemen arkasından ‘vay efendim böyle yazı mı yazılır?’, kurumların güzel çalışmalarını haberleştirdik ‘yandaş medya’ yaftası yedik. Anlayacağınız ne yapsak olmadı.
Emin olun başımıza o kadar çok şey geldi ki. Yapılan baskılar, aldığımız tehditler. Bunların hiçbirini kaleme almadık. Eğer kaleme almış olsaydık, birçok kişi o koltuğunda oturamazdı ama neyse. Artık yapılan baskılar, kişilerin memnuniyetsizliği beni iyice yordu. Bu nedenle köşe yazarlığıma bir son verme kararı aldım. Zaten aktif olarak muhabirlik yapmıyordum ama çok sevdiğim mesleğimden kopmamak adına da köşe yazarlığı ile siz sevgili okuyucularımın sesi olmaya gayret gösteriyorduk. Ama dedim ya şu mahalle baskısı.
ÇOK ÖZLEECEĞİM BU MESLEĞİ…
2008 yılında başladım bu mesleğe. Büyük Torbalı Gazetesi o dönemde, Tepeköy Mahallesi 2. Hürriyet Caddesi’ndeki binasında hizmet veriyordu. Gazetemiz zaten 20 yaşında. Son 10 yıllık döneminin her gününde biz de vardık.
Askerden yeni gelmişiz. İş arıyoruz. Bir vesile ile girdik bu gazetenin kapısından. Gazeteciliğin temeli olan 5N 1K ile vurduk patronumuzu. Belki de bu küçücük bilgi bize açtı bu mesleğin kapılarını. 1 haftalık deneme süreci ile başlayan maceramızda 520 haftaya ulaştık.
Her ne kadar o dönem ki Yazı İşleri Müdürümüz benim için ‘yapamaz’ dese de onun yüzünü kara çıkardık, meslek büyüğümüz Abdulvahap Olgun’u da mahcup etmedik.
Yaşar Ceylan, Serkan Günbay, Kubilay Kaplan, Adem Aksakallı, Cemil Zeybeker, Vedat Gökçay, Amede Alpagut, İbrahim Danış ve ismini sayamadığım birçok değerli muhabir arkadaşımla, ağabeylerimle çalıştım uzun yıllar boyunca.
Çok cefalar çektik tabi. Ne badireler atlattık. Ne kavgaların ortasında kaldık, ne kazalar atlattık. Ama hepsi de çok güzeldi be. Çok özleyeceğim mesleğimi. Siz ne kadar hesap kitapta yapsanız gelecekle ilgili ama bazen hayat sizleri çok farklı yönlere savurur.
OKULDA ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY ÖĞRETTİ BU GAZETE BİZE
Çok şey öğretti bu meslek ve gazete bize. Boşuna dememişler Büyük Torbalı Gazetesi, bu mesleğin okuludur diye. Gerçekten de öyle. Okulda öğrenemeyeceğimiz birçok şey öğretti bu gazete ve meslek bize.
Çok değerli isimler ve köşe yazarları ile çalışma fırsatı yakaladım 10 yıl boyunca. Mehmet Ergün, Hüseyin Günaydın, Armağan Kars, Sami Bingöl Turan gibi çok değerli köşe yazarları ile aynı gazetede mesai yapmak bizim için şeref oldu.
Acısıyla tatlısıyla geçen 10 yılda, üzüldüğümüz anlarda oldu. Gazetemizin Yazıbaşı muhabiri Agah abimizi kaybettik bu süre zarfında. Yine Yazıbaşılı olan gazetemizde uzun yıllar köşe yazarlığı yapan çok değerli bir isim olan Ali Haner ağabeyimiz aramızdan ayrıldı. Hemen hemen 8 yıl boyunca birlikte çalıştığım benim için arkadaştan da öte olan gazetemizin dağıtım işlerini gerçekleştiren Sinan kardeşimi, bir elim trafik kazasında kaybettik. Çok üzüldük.
Doğan Haber Ajansı (DHA) gibi oldukça önemli bir kuruluşun uzun yıllar boyunca Torbalı Temsilciliğini yaptık. Bu süre zarfında yerelde olduğu kadar ulusal alanda da birçok önemli habere imzamızı attık. Bu haberlerimizden biri de İzmir’de bize birincilik getirdi.
Yazamadığım o kadar çok şey var ki ama artık nokta koymamız gerekiyor. 10 yılımı verdiğim bu mesleğe, Büyük Torbalı Gazetesi ailesine ve siz sevgili okurlarıma buradan veda ediyorum. Diğer gazete ve internet haber sitelerinde çalışan ağabeylerim ve arkadaşlarıma da selam olsun. Hepiniz hakkınızı helal edin. Varsa bizim taraftan da hakkınız helaldir. Hayırla kalın…