Bu cümleler sizlere de tanıdık geliyor mu? Bir ergenin anne-babasıysanız bu cümlelerden bazılarını sizde kullanıyor olabilirsiniz. Onunla aile içerisinde çatışmalar yaşayıp, bu durumdan hem siz hem de ergen çocuğunuz olumsuz etkileniyor, moral bozukluğu, üzüntü, çaresizlik gibi duygular yaşıyor olabilirsiniz.
Bir ergenin anne ve babası olarak, kendi ergenlik döneminize yani 13-14 yaş ile 18-19 yaş aralığınızı hatırlamaya çalışın. Elbette o zaman teknoloji çağı değildi; ancak o dönemde de büyümenin bedeninizde yarattığı değişimleri, bununla ilgili algılarınızı, duygu ve düşüncelerinizi hatırlamaya çalışın.Fiziksel özelliklerinize bağlı neleri kendinize dert ettiniz? Şimdi,bu yaşta ergenlikte sorun yaptığınız özelliğinizle ilgili kendinize ne söylüyorsunuz? O zaman sizin anne ve babanız size ne söylerdi? Anne ve babanıza karşı çıkar mıydınız? Kurallara itiraz eder miydiniz? Her şeyi en iyi ben bilirim? Arkadaşlarımla zaman geçirmek istiyorum diyor muydunuz?
Ergenlik hepimizin yaşamında önemli bir yeri kapsayan, bir süreçtir. Biz yetişkinler olarak bu dönemi yaşayarak yetişkinlik dönemine geçtik; çocuğumuz. Bu dönemi şimdi yaşıyor veya yaşayacak olabilir. Ergenlik dönemi birçok aile için sıkıntılıdır. Çocuğumuzun davranışlarındaki değişimleri, karşı gelişleri ve itirazları anlamakta zorlanıp, çaresizlik duygusu yaşayabiliriz. Onunla ilgili ailede yaşanan sorunlara çözüm bulmakta zorlanabiliriz. Artık o bir çocuk değil, çocukluk dönemi sona ermiş ergenlik (gençlik) dönemine adım atmıştır. Bağımsızlık ve özgürlük için taleplerde bulunmaya başlar. Aile içi çatışmalar, kötü alışkanlıklar, arkadaş seçimi ve arkadaşlar ile yaşanan sorunlar, evden kaçmalar en çok bu dönemde ortaya çıkar. Anne ve babalar ergenlik dönemine giren genç çocukları ile olan iletişimlerinde güçlük yaşar, nasıl davranması ne yapması gerektiği konusunda zaman zaman yardıma ihtiyaç duyar. Okul öğretmenleri ve Rehberlik servisi ile görüşür, genç çocuğunun yaşında çocukları olan diğer anne ve babalarla dertleşir. Bazen ergen çocuğu ile olumlu duygusal bağ kurarak iletişimi düzeltir, bazen de bu işe yaramaz, sürekli tartışarak birbirleriyle araya mesafe koyarlar Aile içerisinde gerek ergenin tutum ve davranışlarından kaynaklanan, gerek anne ve babaların tutumlarından kaynaklanan çözümlenemeyen çatışmalar olabilir.
“Her genç kendine özgü bir bireydir.” Ergenlik döneminde biyolojik, fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik pek çok değişiklikle karşılaşıldığı için mücadele edilmesi gereken birçok zorlukta ortaya çıkar. Gencin bu zorluklarla uyum içerisinde ve başarılı bir şekilde baş edebilmesi önemlidir. Genç bu gelişimsel zorluklarla başarılı bir şekilde baş edemediğinde bunun olumsuz psikolojik, duygusal ve davranışsal sonuçlarıyla karşılaşma olasılığı vardır. Gencin bu başa çıkma mücadelesinde psikolojik danışma hizmeti faydalı olabilir. Psikolojik danışman gencin gelişimsel yolculuğu boyunca uyumlu bir şekilde ilerlemesi için yeni yollar bulmasında ona yardımcı olabilir. Bazı gençler karşılaştıkları zorluklarla yüzleşme ve üstesinden gelme konusunda diğerlerine göre daha başarılıdır, daha dayanıklıdır. Bu durum hem kişilik özelliği ile hem kişinin geçmişi ve bugünkü çevresi ile ilişkili olabilir. Ergenlik gencin bağımlılıktan bağımsızlığa, özerkliğe ve olgunluğa geçmesinin gerekli olduğu bir gelişim dönemidir. Genç bu dönemde bir ailenin parçası olmaktan çok bir arkadaş grubunun parçası olmaya; bir yetişkin olarak tek başına ayakta durmaya geçiş yapar. Gençler bir birey olma yolunda ilerlerken ve kendilerine özgü kimlik oluşturmaya çalışırken genelde kafa karışıklığı yaşar ve endişe duyarlar.
Ergen, geçirdiği fiziksel değişim ve kimlik sorgulamaları ile baş etmeye çalışırken, hormonal değişikliklere bağlı olarak kimsenin onu anlamadığını özellikle anne ve babasının kendisini anlamadığını söyler. “Hormonal değişiklikler gencin duygularını etkileyebilir.” Aile gencin bu tepkilerini, bize karşı geliyor, sözümüzü dinlemiyor, oysa biz onun için her şeyi yapıyoruz gibi değerlendirir. Ebeveynlerin “Çocuğum değişti” yerine “Çocuğum büyüyor ve gelişiyor” düşüncesini benimsemesi, onu ayrı bir birey olarak görüp, iletişim kurması gerekir. Ergenin geçirdiği bu büyüme ve gelişme dönemi bilinirse anne-baba ile ergen bu dönemi daha rahat geçirir. Çatışmalar her iki tarafında kazançlı çıkacağı şekilde çözülür. Bir ergenin Anne-Babası olmak bu dönemde çok önemlidir. Ergenler hem ailelerinden uzaklaşıp bağımsızlıklarını kazanmaya çalışır, hem de onların desteğine ihtiyaç duyarlar. Aile önemli bir sosyal destek kaynağıdır. Bu dönemi daha iyi tanımak, çatışmaları çözebilmek, sağlıklı birer birey olmalarına destek olmak için Anne-Baba eğitimi almak işimizi kolaylaştırabilir. Araştırma sonuçları, Anne-Baba eğitimi alan ebeveynlerin çocuk ve ergenlerle ilişkilerinde daha başarılı olduğunu, onların akademik başarılarının artmasında da etkili olduklarını göstermektedir
Anne ve babaların, ergenlik döneminde olan veya gelecekte bu dönemi yaşayacak olan gençleriyle uyumlu ve başarılı bir yolculuk yapması dileğiyle..!