LYS’ ye az bir zaman kaldı. Sizlerin üzerinize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalıştığınızı, sınava hazırlanmak için uzun saatler ders çalıştığınızı, her gün test çözdüğünüzü, deneme sınavlarında kendinizin düzeyi hakkında bilgi sahibi olduğunuzu biliyorum. Bu süre içerisinde gelecek yıl öğrencisi olmak istediğiniz Üniversiteyi ve bölümü kafanızda netleştirmiş olduğunuzu düşünüyorum. Sınav sonucunda yeterli puanı alıp istediğiniz Üniversitede öğrenciliğin keyfini çıkararak, meslek sahibi olmak için alanınızda eğitim alarak; aynı zamanda sanat, kültür ve sporla daha fazla ilgilenecek zamana sahip olarak, yaşıtlarınızla daha çok paylaşımlarda bulunacağınız, kazanımlarınız olacak.
Bazılarınız bunun hayalini daha gerçekçi ve kendine güven duyarak kurarken, bazılarınız da çok çalıştım ama sınavda ya yapamazsam? Heyecanlanır, elim titrerse, bildiklerimi hatırlayamazsam? İstediğim bölüm için yeterli puan alamazsam? gibi düşüncelere kapılarak kaygı duymakta olabilir! O halde Sınav kaygısı yaşayan öğrencilerimize vereceğim bir müjde var. “ SINAV KAYGINI YENEBİLİRSİN” bu mümkün. Nasıl? dediğinizi duyar gibiyim. Önce Sınav kaygısınının ne olduğuna bir bakalım.
Sınav Kaygısı: Sınav öncesinde öğrenilen bir bilginin sınav sırasında kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine neden olan yoğun kaygıya denir. Şöyle düşün bahçene biber ve domates diktin. Her gün onlarla ilgileniyorsun, çapaladın, suladın, ilgi gösterdin. Büyümeye başladı ve çiçek açtı. Ürün vermeye hazırlanıyor. Ertesi gün bir baktın ki bir iki fidede hastalık başlamış, diğerlerinde yok. Ne yaparsın? Hastalığın bütün fidelere bulaşıp onları yok etmesine, bütün emeklerinin boşa gitmesine izin mi verirsin? Yoksa hastalığın yayılmasını önleyecek tedbirler mi alırsın? Tedbir alırım dediğinizi duyar gibiyim. Ben de zaten öyle düşünmüştüm. Sınav kaygısı da aynı değil mi? Çalıştık, emek harcadık, tam ürününü alacağımız sırada sınav kaygısı, tıpkı bitkilerdeki gibi bizi tehdit etmeye başladı. Biz onu kendi haline bırakır, onunla mücadele etmezsek ne olur? Bakalım sınav kaygısı yaşayan bir öğrencinin aklından neler geçer.
—Acaba sınavı kazanabilecek miyim?
—Arkadaşlarım kazanır ben kazanamazsam.
—İstediğim üniversiteye ve bölüme gidebilmek için yeterli puan alamazsam?
—Sınava çok az zaman kaldı ben hala hazır değilim.
—Biliyorum sınavım kötü geçecek başarılı olamıyacağım.
—Kazanamazsam ailemin yüzüne nasıl bakacağım?
—Sınav sonucu benim geleceğimi belirleyecek. Kazanamazsam mahvolurum.
—Kazanamazsam seneye yine bu sınava hazırlanmak bir işkence olur. ben bu sene kazanmak istiyorum.
Vb. cümlelerinden bazıları sizin de aklınızdan geçiyor mu?
Eğer sık sık böyle düşünüyorsanız, bu düşünceler sizde kaygıyı azaltmaz, tam tersine artırır. Farkında mısınız, düşüncelerinizin hepsi olumsuz. Düşündüklerinizin gerçek olacağına dair elinizde bir kanıt var mı? Bu güne kadar düşündüğünüz her şey gerçekleşti mi? Yoksa siz bir kahin misiniz? Hepimizin aklından duruma yada olaya özgü olumlu ve olumsuz düşünceler geçer. Bunların hepsi gerçekleşiyor mu? Eğer hep olumsuza odaklanıyor, olumlu düşünemiyorsanız çevrenizdeki bir uzmandan yardım alabilirsiniz. Aklınızdan geçen olumsuz düşüncelerin yerine konuyla ilgili başka nasıl düşünebilirim diyerek kendinize sorun ve olumlu düşünceler üretmeye başlayın. Göreceksiniz bunu yapabiliyorsunuz.
—Yapabildiğimin en iyisini yapmanın bana ne zararı olur?
—Olan zamanımı en iyi şekilde kullanabilirim.
—Önemli bölümlere öncelik vererek çalışmaya başlayayım. O bölümle ilgili soruları doğru yapar, puan toplarım.
—Sınava girecek diğer öğrencilerde benim gibi gergin, ben kendimi kontrol ederek başarılı olabilirim.
—İstediğim yere bu sene giremezsem bu dünyanın sonu demek değil.
—Kazanamazsam başkalarının ne söylediği önemli değil, bu benim hayatım ve geleceğim. Onunla ilgili kararları verecek ve gerçekleştirecek olan benim.
Böyle düşündüğünüzde kendinizi nasıl hissediyorsunuz, Bedeninizde neler oluyor farkında mısınız? Olumsuz düşündüğünüzde mi, yoksa olumlu düşündüğünüz zaman mı daha az kaygı, gerginlik ve huzursuzluk yaşıyorsunuz?
Sınav kaygısının nedenlerine kısaca bakacak olursak,
- Olumsuz düşünceler,
- Ailenin yaklaşımları
- Beklentiler
- Yaşanmış başarısızlıklar kaygıya davetiye çıkarır.
Olumsuz düşüncelerden bahsettik. Şimdi de ailenin yaklaşımlarına bakalım. Şu ve benzeri sözleri duyuyor olabilirsiniz. “Bizi mahcup etme!”, “Komşunun oğlu geçen yıl kazandı”, Senin eğitimin ve dershane giderlerin için çok para harcadık”, “Kazanamazsan doğru çalışmaya”, “Sen zaten başarılısın kazanırsın”.vb. bu sözlerde kaygı duymamıza neden olabilir. Ayrıca Beklentiler hep vardır. Okulun, Öğretmenlerin, Ailemizin, Sosyal çevremizin beklentileri hep olacaktır. Size bir tüyo vereceğim ,Çevreyi omuzlarınızdan atın, yükünüz hafiflesin. Çevre için değil kendiniz için eğitim alıyorsunuz ve meslek seçimi yapıyorsunuz. Severek, ilgi alanınıza ve yeteneklerinize uygun meslekler seçin. Daha önce yaşanmış başarısızlıklar da bugün hatırlanıp sizde kaygıya yol açabilir. O zaman sınavdan düşük not aldıysanız şimdi de düşük alırsınız diye bir kural var mı? ben bilmiyorum. geçmişi unutun, geleceği de bırakın bugüne odaklanın. Zamanı iyi kullanıp, ders çalışarak bilgi eksikliklerinizi gözden geçirip, tamamlamaya çalışıyorsanız; sağlıklı beslenerek, uykunuzu alarak, yeterince dinlenerek fizyolojik ihtiyaçlarınızı da karşılıyorsanız kendinize güvenin ve yapabileceğinize dair inancınızı yitirmeyin!
Kaygınızı yenmek için;
—-Kendinizi tanıyın
—-Olumlu düşünün, kendinize güvenin
—-Aklınıza gelen olumsuz düşüncelerden kokmayın!
Bırakın onlar ara sıra aklınızdan geçsin. Sizi ders çalışma konusunda motive eder. Çok fazla olumsuz düşünce geldiğinde onları kendi haline bırakın, dikkatinizi başka bir şeye verin. Derin nefes alıp verin, spor yapın, müzik dinleyip, dans edin.Siz onlarla ilgilenmezseniz o düşünceler sizi daha az ziyaret etmeye başlar ve zamanla etkilerini kaybederler.
Kaygınızı kontrol etmezseniz, kaygınız sizi kontrol etmeye başlar. UNUTMAYIN SİZ ONDAN DAHA GÜÇLÜSÜNÜZ!